Petrol tankerlerinden sanat müzesi olur mu? İBB Miras’ın kapsamlı restorasyonuyla Beykoz’un Boğaz kıyısındaki dev silolar müze oldu. Çubuklu Siloları adıyla şehre kazandırılan bu yeni kültür-sanat mekânının açılışını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı.
Burada Dijital Sanatlar Müzesi, Doğa ve Bilim Müzesi’nin yanı sıra büyük bir kütüphane, atölye, karşılama merkezi, sahne, kafe, restoran, çocuk ve sanat merkezi gibi alanlar yer alıyor. Dijital Sanatlar Müzesi’nde Ars Electronica’nın küratörlüğünde Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir sergisi açıldı. Sergi, 10 Haziran’a kadar pazartesi günleri hariç 10.00 – 19.00 saatleri arası ücretsiz ziyaret edilebilir.
Ars Electronica küratörlüğünde ve Piksel.Creative Solutions prodüktörlüğünde gerçekleşen Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir? isimli sergi gerçeklik kavramına medya sanatının merceğinden yeni ve alternatif bir bakış açısı sunuyor. Sergide yer alan hem uluslararası hem de yerel dokuz farklı sanat pratiği, görünmez olana görünür bir yaklaşım getiriyor. Sanat ve teknoloji ekseninde bir düşünce alanı açmayı hedefleyen Bilinci Yeniden Kurmak: Gerçek Nedir? sergisi, izleyiciyi somut olanın sınırlarının ötesini keşfetmeye ve algılanabilir gerçekliklere temas etmeye davet ediyor.
İstanbul’a Doğa ve Bilim Müzesi
Uzun yıllar akaryakıt deposu olarak kullanılan sonra da kaderine terk edilen silolarda açılan bir diğer müze Doğa ve Bilim Müzesi. Zaman içinde Boğaz peyzajı ve kent hafızasıyla bütünleşen tarihî alan evrensel koruma ilkeleri çerçevesinde İBB Miras farkıyla çağdaş bir yorumla yeniden işlevlendirildi. Toplam alanı 20 bin metrekareyi bulan Çubuklu Silolar’daki kütüphane ise edebiyat, sanat, tarih gibi alanları kapsayan zengin dermesiyle İstanbullulara hizmet verecek.
İstanbul’un endüstri mirası: Çubuklu Silolar
Paşabahçe ile Kanlıca arasında Çubuklu mevkiinde konumlanan Çubuklu Silolar hikâyesi 1930’dan günümüze uzanan bir endüstri mirası alanı. Siloların bulunduğu bölge 19. yüzyıl sonlarında şehrin artan enerji ihtiyacını karşılamak üzere sanayi yapılarına açıldı. 1930’lardan itibaren ise özel petrol firmaları tarafından depolama alanı olarak kullanıldı; bu amaçla bölgeye farklı dönemlerde farklı büyüklüklerde silo yapıları yerleştirildi. Dünya genelinde endüstriyel depolama yapıları olarak tanımlanan silolar 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşarak gıda, tohum, yem, maden, kimyasal madde gibi farklı ürünlerin ambarları olarak işlev gördü.