İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi, İstanbul’un Konstantinopolis olarak kuruluşunun 1700. yıl dönümünde “324: Konstantinus’un Seçimi ve Yeni Roma’nın Kuruluşu” başlıklı uluslararası bir sempozyum düzenliyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü (İAE) ve Pera Müzesi, dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan İstanbul’un Konstantinopolis olarak kuruluşunun 1700. yıl dönümünü uluslararası bir sempozyum ile masaya yatırıyor. 7-8 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek “324: Konstantinus’un Seçimi ve Yeni Roma’nın Kuruluşu” başlıklı sempozyum, Konstantinopolis’in kuruluşunu çok yönlü bir perspektifle ele alıyor. Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek sempozyuma katılım ücretsiz. İngilizce-Türkçe simultane çeviri yapılacağı sempozyuma rezervasyon alınmayacak.

Yeni bir başkent, yeni bir dünya

İmparator Konstantinus’un, 324 yılında mütevazı Byzantion kentini yeni imparatorluk başkenti yapma kararı hem Roma İmparatorluğu’nun hem de dünya tarihinin seyrini değiştirdi. Akademisyenler Brigitte Pitarakis ve Paul Magdalino’nun yönetiminde gerçekleşecek sempozyum, katılımcılarına tarihsel, arkeolojik ve kültürel açıdan geniş bir çerçeve sunarak Büyük Constantinus’un Byzantion’u neden yeni başkent olarak seçtiğini, bu seçimin ideolojik ve kültürel etkilerini, yeni başkentin yerleşim planını, kentin geç Roma dönemindeki önemini disiplinlerarası bir yaklaşımla mercek altına alıyor.

Konstantinus’un seçiminin ardındaki nedenler ve özellikle mütevazı bir yerleşim olan Byzantion’un nasıl bir imparatorluk başkentine dönüştüğü, sempozyumun temel soruları arasında yer alıyor. Bununla birlikte Tetrarşi Dönemi’nde yeni kentlerin inşası, Roma şehirlerinin estetiği ve İskenderiye’nin kültürel etkisi gibi başlıklar da sempozyumun odaklandığı konular arasında öne çıkıyor.

Konstaninopolis’te kesişen yollar

Sempozyum, Byzantion’dan Konstantinopolis’e geçişin arkasındaki dinamikleri ve dördüncü yüzyılda Doğu Akdeniz’deki ticaretin başkent üzerindeki etkilerini de ele alıyor. Konstantinopolis’e yapılan servet akışları, Marmara bölgesindeki imparatorluk darphaneleri ve bu dönemde üretilen sikkeler gibi başlıklar da oturumların odak noktaları arasında yer alıyor. Ayrıca, Küçükçekmece, İzmit ve İznik’te yapılan kazılarda elde edilen bulgular, kentin kuruluşuna yeni perspektifler kazandırıyor.

Sempozyumun bir diğer önemli konusu ise Constantinus’un Hıristiyanlıkla olan ilişkisi ve inanç tercihinin imparatorluk üzerindeki etkisi. Bu kapsamda, Constantinus’un Apollon ile kurduğu ayrıcalıklı ilişki ve Hıristiyanlığı benimseyişinin yarattığı ikilem de sempozyumda tartışılacak konular arasında yer alıyor.

Anadolu’dan tarih fışkırıyor: İşte yılın öne çıkan 10 arkeolojik keşfi