Geçen yıl ekim ayında yayınladıkları ‘Hackney Diamonds’ albümleriyle sanki yıllar hiç geçmemiş gibi davrandılar. Şimdi de başladıkları dünya turnelerinde aynısını tekrarlıyorlar. The Rolling Stones, 20. yüzyıldan sonra 21. yüzyıla da adını yazdırıyor. Yoluna bateristleri Charlie Watts’ın hayatını kaybetmesi sonrası eksik devam etseler de üç efsane 18 yıl sonra yayınladıkları albümleri şerefine yola düştü. Turnenin ilk rotası da ABD’nin Houston kentiydi. Konseri takip eden çok sayıdaki eleştirmen, efsane müzisyenlerin performansından övgüyle bahsetti.
The Rolling Stones efsanesi ABD’de
62. yıllarını ABD’deki turneleriyle kutlamaya başlayan The Rolling Stones, bir nevi öncülerinden olduğu arena konserlerini hakkını veriyor. Houston’daki konserde çalınan şarkılar kadar Mick Jagger’ın sahne performansı da seyirciyi memnun etmişe benziyor. Konser öncesi filmlerdeki repliklerden aşina olduğumuz uzay üssünü de ziyaret eden grup, kentteki bir fast food dükkanında karın doyurduktan sonra bölge sakinleri nezdinde fahri Houstonlı oldu.
İki saat boyunca durmaksızın sahnede kendisiyle özdeşleşen danslarını yapan Mick Jagger, kendisinden çok daha genç insanlarda dahi bulunmayan enerjisiyle seyircilere ‘Start Me Up’ gibi bir The Rolling Stones klasiğiyle merhaba dedi. Yeni albümleri ‘Hackney Diamonds’tan şarkıların yanı sıra modern çağın klasikleri olan parçalarını da seslendiren Jagger, ‘Paint it, Black’, ‘Get Off of My Cloud’ ve ‘Satisfaction’ ile Houston’ı büyüledi. Öte yandan konseri izleyen eleştirmenlere göre grubun müzikal kalbi gitarist Ronnie Wood, yarım yüzyılı çoktan geride bırakan tecrübesiyle mekânın sahibi imajı çizdi. Keith Richards’ın karizması da bu büyüleyici sahne gösterisini taçlandırann unsurlardan