Hayali bir krallık olan Bongomia’da geçen ‘Prens’, yayınlandığından bu yana hayran kitlesini yavaş yavaş artırıp BluTV’nin gözde yapımları arasına girmeyi başarmıştı. Yeni sezonu dört gözle beklemiş izleyici için esas sorun saray içinde taht oyunlarının dönmesi, dış ülkelere karşı krallığın korunması gibi meseleler değil. En önemli gündem her zaman, gözdemiz olan Prens’imizin kaprisleri ve zevk düşkünlüğü tabii ki!
Yıllardır Instagram hesabında canlandırdığı sivri dilli, dedikoducu, eğlenceye düşkün ve huysuz Prens tiplemesini dizide de kendisi oynayan Giray Altınok aynı zamanda dizinin senaristlerinden. Diğer senarist Kerem Özdoğan’sa yan karakterlerden Elçi Sangu’yu canlandırıyor.
Absürt komediyi sevenler, toplaşın!
Dizi saray entrikalarını, absürt komediyi, dönem dekorlarını bir arada bulundurduğundan farklı profildeki izleyicileri kendine çekebiliyor. Ama sevilmesindeki en önemli etken, artık kırıntılarını topladığımız komedi türüne aç olmamızdı belki de.
1400’lerde geçmesine rağmen altın kaplama Starbucks bardağı veya günümüz ağzının kullanılması gibi detaylar dizinin seyir zevkini artırıyor. Bununla birlikte bazı espriler kendini tekrarlıyor. Şakanın fazla açıklandığı veya kimi karakterlerin ağzında emanet gibi durduğu yerler de yok değil. Ancak bunlar akışı bozmuyor. Senaryoda olayların tahmin edilebilir olması eleştiri alabilecek bir noktayken bu yönde yorumlara pek rastlanmıyor, zira dizinin iddiası orijinal bir olay örgüsünden ziyade mizah ve görsellik.
Dönem işi olması ve mizah tarzıyla ‘Kahpe Bizans’a sıkça benzetilen dizi, filmi özleyenlere nostalji yaşatabilir. Günümüzdeki benzerlerini arayanlar Netflix’in yetişkin çizgi filmi ‘Disenchantment’a bakabilir.
Şeytan ayrıntıda gizli
Ayrıntılarla dolu dizide karakterlerin isimleri de bundan nasibini almış. Prens’in amcası Kalesh’i tanıyınca ‘kalleş’ olduğunu anlıyoruz. Abisi Thenio, Prens’in gözünde bir ‘denyo’. Kardeşi Hasharia, ‘haşarı’ bir genç kız. Kadim Bilge Larousse, evlerimizin başköşesinde yer edinen ansiklopedi serisinin ete kemiğe bürünmüş hali. Yenge Anarkhia adını, saraydaki hiyerarşiyi çatırdatması bakımından ‘anarşi’ kelimesinin Eski Yunancası ‘anarkhia’dan almış olabilir. (Belki de Anarkhia sonunda gerçekten otoriteyi yıkacaktır, kim bilir?) Yan karakterlerden Elçi Sangu, oyuncu Elçin Sangu’ya yönelik bir kelime oyunu. Nitekim ikinci sezonda Elçin Sangu’yu da bir saniyeliğine görüyoruz.
İkinci sezonda neler oluyor?
Bongomia Krallığı ile Macarların girdiği savaşla kapattığımız ilk sezonda Prens’imiz kral olmuştu. Yeni sezonda kendisini tahtta, birbirine kazık atan hanedan bireylerini de hiçbir şey olmamışçasına tahtın etrafında bulduk. Sezonun gidişatını etkileyen olaysa ilk bölümden gerçekleşti: Prens lütfedip halka indiği sırada bir büyücüyle tanıştı ve sırf hoşuna giden kehanetlerde bulunduğu için kimin nesi olduğunu araştırmadan onu saraya aldı. Şaşırmadık tabii ki!
Büyücünün, Kalleş Kalesh amcamızın (Serdar Orçin) adamı olduğunu hemen öğrendik. Büyücüye sahte kehanetler iletmesini tembihleyen Kalesh, hanedan üyelerini böylelikle saraydan uzaklaştırmayı başardı. Ne bitmeyen koltuk sevdan varmış be Kalesh diye illallah ettiysek de yeni maceralara vesile olduğu için onu affediyoruz.
İlk sezonda yengemiz Anarkhia (Aslı Tandoğan) ve Prens, afrodizyak etkili bir karışım yüzünden birlikte olmuştu. Yeni sezonda Anarkhia’yı karnı burnunda bulduk. ‘Doğacağı ülkenin sonunu getirecek bebek’ kehanetini duyan Anarkhia, Bongomia’yı terk etti. Anarkhia için yollara düşen eşi Thenio ise (Çağdaş Onur Öztürk) yolda bir köylü kızıyla karşılaştı. Bu yeni karaktere dair izleyicilerin yaptığı en olumlu yorum, ‘gereksiz’ olduğu yönünde. İlerleyen bölümlerde köylü kızı Csillia (Ebru Şahin) bize kendini sevdirecek mi dersiniz?
Haşarı prensesimiz Hasharia yine ele avuca sığmıyor ve hâlâ feminizmin yılmaz bir neferi. Nişanlısı Philippe’in (Kürşat Demir) ailesiyle tanışmak üzere Saksonya yollarına düşen Hasharia’nın kayınları umuyoruz ki kendi ailesini aratmaz!
Evlilik yolunda ilerleyen diğer karakterimizse insanların gazına gelerek İsveç prensesine talip olmak üzere denize açılan havai Prens’imiz. Yanlış duymadınız! Prens ve muhakeme yeteneği ondan beter olan yaverleri, daha ikinci bölümden bu macerayı da ellerine yüzlerine bulaştırarak korsan gemisine esir düştü. Seyreyleyelim macerayı!
‘Prens’in ayarlarıyla mı oynanmış?
Prens’in Giray Altınok tiplemelerinden olduğunu bilmeden diziyi izleyenler, ‘efemine erkek’ komedisi yapılarak kolaya kaçıldığını düşünmüş olabilir. Dizinin Prens’i bu klişe tiplemenin özelliklerini taşımakla birlikte bunlardan fazlası. Kendi başına var olabilen, özgün bir karakter. Alışılagelen temsilin aksine başrol kadının ‘yancısı’ veya bir güldürü malzemesi değil. Prens, dizinin başarısının büyük bölümünü sırtlayan ana karakter. Efeminelikten mizah sahneleri devşirilmiş olsa da bu daha ziyade bir ‘çomak’ olarak kullanılmış: Ciddiyet bölünüyor, asan kesen maskülenlik tiye alınıyor.
Gelelim değişikliklere… Prens’in cinsel yönelimi biseksüelliğe (veya panseksüelliğe) işaret etse de yeni sezonda hemen bir kadınla evlenmek için yola çıkması, ilk sezonda güreşçi erkeklere göz koyan Elçi Sangu’nun bu sezon meyhanede kadınların peşinde koşması, sevgili oldukları ima edilen komutanlar Larg ve Orion’unsa mesafeli durması bizi düşündürüyor. İki bölümden çıkarım yapmak zor, ama genişleyen izleyici kitlesinden ötürü geri vites yapılmadığını umuyoruz. Çünkü ‘Prens’in bir farkı da buydu.
Türkiye’de tamamı sanal yapımla (virtual production) çekilen ilk iş olmasıyla da öne çıkan dizinin yapımcılığını Müşvik Guluzade, yönetmenliğini ilk sezonda Bülent İşbilen, ikinci sezonda Gökdeniz Uslu yapıyor. İzleyiciden müzikleri konusunda da övgüler toplayan dizinin melodileri Saki Çimen ve Alper Aytekin imzalı. Dönem işi absürt komedi dizisi ‘Prens’in ilk sezonunu ve ikinci sezonun parça parça eklenen bölümlerini BluTV’den izleyebilirsiniz.
Künye
Yayın mecrası: BluTV
Yapım: MGX Film
Yapımcı: Müşvik Guluzade
Yönetmen: Bülent İşbilen, Gökdeniz Uslu
Senaryo: Giray Altınok, Kerem Özdoğan
Müzik: Saki Çimen, Alper Aytekin
Oyuncular: Giray Altınok, Hüseyin Avni Danyal, Ceyda Düvenci, Aslı Tandoğan, Serdar Orçin, Çağdaş Onur Öztürk, Derya Pınar Ak, Onur Özaydın, Bahadır Vatanoğlu, Canberk Gültekin, Kerem Özdoğan, Kürşat Demir, Yılmaz Gruda, Çağlar Ertuğrul, Ebru Şahin, Deniz Uğur, Engin Benli, Zeynep Tuğçe Bayat, Okday Korunan, Demet Gül, Sarp Aydınoğlu, Cemil Büyükdöğerli, Yağmur Sevgi Koysal, Miray Akay, Devrim Kabacaoğlu, Mert Doğan, Şevket Süha Tezel, Soner Türker, Kemal Tarkan İnallı, Gizem Ayaz, Faruk Barman, Cansu Diktaş Altınok, Erarslan Sağlam, Levent Özdilek, Elçin Sangu.