Leonora Carrington sürrealist hareketin önde gelen kadın figürlerinden biri olarak bilinen ressam ve yazardı. İngiltere’de zengin bir aileye doğmuştu, iyi eğitim aldı. Her zaman asiydi hatta birkaç kez okuldan atıldı. Gençlik yıllarında sürrealist hareketin öncülerinden Max Ernst ile tanışınca hayatı değişti. Birlikte yaşadılar, ürettiler.
1947’de Carrington, Pierre Matisse Galerisi’nde düzenlenen bir Sürrealist sergisinde çalışmalarını sergiledikten sonra neredeyse bir gecede tüm sanat dünyasına adını duyurdu. Sergideki tek profesyonel kadın ressam olarak sürrealist hareketin önde gelen kadınlarından biri olarak tanınmaya başladı.
Ve şimdi Leonora Carrington’unn bir tablosu New York’taki Sotheby’s müzayedesinde 28.5 milyon dolara satılarak yeni bir müzayede rekoru kırdı.
Satış Sotheby’s temsilcilerinden Alejandra Rossetti ile alıcı arasındaki 10 dakikalık telefon görüşmesinden sonra gerçekleşti. Eserin yeni sahibi Latin Amerika Sanatları Müzesi’nin kurucusu Arjantinli iş insanı Eduardo F. Costantini oldu. Costantini eser için “Sürrealizm tarihinin mükemmel parçalarından biri. 30 yıl önce gerçekleşen bir satışta düşük teklif vermiştim ama bu kez kaçırmak istemedim” dedi.
Sotheby’s’e göre tablo sanatçının en önemli çalışmalarından biri: “Vahşi ve çok karmaşık görüntüler var. Tabloda yarı insan, yarı hayvan, yarı bitki gibi görünen melez yaratıklar görülüyor. Sanatçı, ikonografiyi oluşturmak için ortaçağ Avrupa tarihinden, zamanın bilimsel literatüründen ve Kelt ve Meksika mitolojisinden yararlanmış.”