Türkiye tarihine sahip çıkıyor. Son yıllarda müzelere artan ilginin yanı sıra uluslararası düzeyde tarihi eserlerin iadesi için yürütülen hukuki mücadele meyvelerini veriyor. Başta ABD, İngiltere ve İsviçre olmak üzere pek çok ülkeye kaçırılan tarihi eserler Türkiye’ye ait oldukları kanıtlandıktan sonra iade edildi.
Son olarak üç gün önce Los Angeles’taki Getty Müzesi, Manisa’dan kaçırılan 2 bin 500 yıllık bir bronz sediri Türkiye’ye iade etti. Ancak ait olduğu topraklara getirilenler bu bronz sedirle sınırlı değil. Yılın dokuz ayında 20’den fazla eser yurt dışındaki Türk yetkililere teslim edildi. Türkiye’ye getirilen bu eserlerin önemli bir bölümü Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başladı bile.
50 yıllık hasret sona erdi
yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışmalar süren Boubon antik kenti kökenli iki bronz heykel başı ve anıtsal boyutlarda bir bronz kadın heykelinin yanı sıra, çeşitli dönemlere ait seramik eserler, madeni paralar, bir mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait iki hançer de bulunuyor. Milâttan önce 1. ile milâttan sonra 1. yüzyıllar arasına tarihlenen ve genç bir erkeği tasvir eden bronz heykel başı da Türkiye’ye iade edildi. Bu heykelin iadesi, yürütülen soruşturma kapsamında ortaya konan deliller çerçevesinde eserin bulunduğu Jean Paul Getty Müzesi’nce kabul edildi.
Santa Barbara Sanat Müzesi’nden iadesi sağlanan sakallı erkek başı ise milâttan sonra 3. yüzyıla tarihlendiriliyor. İnsan boyutunda bir heykele ait olduğu düşünülen ve Roma İmparatoru Gallienus dönemi modasını yansıtan saç ve sakal tipine sahip başın iade sürecinde görgü tanığı ifadeleri ve soruşturmalar sonucu elde edilen yeni bilgiler büyük rol oynadı.
Farklı dönemlerden eserler ülkemize döndü
İade edilen eserler arasında, Miami Üniversitesi’ne bağlı Lowe Sanat Müzesi’nden getirilen çeşitli dönemlere ait pişmiş toprak eserler de bulunuyor. Bunlar arasında, milâttan sonra 1. binyıla tarihlenen çift kulplu ve boyalı bir kap, antik döneme ait bir testi, Bizans dönemine ait bir kase ve bir kandil yer alıyor.
Ayrıca, milâttan sonra 1055-1056 yıllarına tarihlenen Histamenon olarak nitelendirilen, milâttan sonra 540 yılına tarihlenen ve Follis olarak nitelendirilen ve milâttan sonra 775-780 yıllarına tarihlenen Solidus olarak nitelendirilen üç adet Bizans Dönemi sikkesi, milâttan sonra 40 yılına tarihlenen Denarius olarak nitelendirilen gümüş Roma sikkesi de iade edilen eserler arasında.
Boubon antik kentinden çalınan eserler ön planda
Ülkemize iadesi sağlanan eserler arasında etnografik nitelikte olanlar da var. 10. ve 11. yüzyıllara tarihlenen, Anadolu’daki Türkmen işçiliğinin parlak bir örneği olan, mine ve değerli taşlarla süslenmiş bir mücevher parçasının Adana kökenli bir kemer olduğu tespit edildi. Osmanlı metal işçiliğinin zerafetini gösteren, 19. yüzyıla ait gümüş kın ve kabzası olan, telkâri işlemeli iki hançer ise dönemin metal işçiliğinin ulaştığı noktayı gözler önüne seriyor.
Burdur İli, Boubon Antik Kenti kökenli, 1960’lı yıllarda kaçak kazılarla elde edilen ve yurtdışına yasadışı yollarla çıkarılan eserler ilk olarak Prof. Dr. Jale İnan ve gazeteci-yazar Özgen Acar tarafından gündeme getirilmişti. Manhattan Bölge Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığınca derinleştirilen araştırmalar sonucunda bugüne kadar Lucius Verus, Septimus Severus, bir imparator heykeli ile üç bronz heykelin yanı sıra Genç ve Olgun Caracalla başları ile bronz bir kadın büstü başta olmak üzere birçok bronz eserin iadesi sağlanmıştı.
Lidya sanatının şaheseri
Lidya sanatının karakteristik özelliklerini taşıyan yaklaşık 20 santimetre uzunluğundaki 2 bin 700 yıllık kolye altın ve karnelyan taşlarından oluşan nar şeklinde boncuklar süslüyor. Bölge için tarihî ve kültürel önemi büyük olan bu eser milâttan önce 6. veya 5. yüzyıla tarihlendiriliyor. Manisa Müzesi Müdürlüğü envanterinde kayıtlı Bintepeler Nekropol Alanı’ndan çıkan diğer eserlerle de benzerlik göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Kolyeyi 1982 yılında edinen Boston Güzel Sanatlar Müzesi eserin Anadolu kökenli olması dışında herhangi bir mülkiyet veya köken bilgisine sahip olmadığı bu eser için 2023 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye’nin Boston Başkonsolosluğu ile iletişime geçti. Bintepeler kolyesi önümüzdeki dönemde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek.
Kilya idolüne bu listede ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Aslında bu yıl iade edilmemiş olsa da yeni sergilenmeye başlandığı için bu listeye dahil etmekte fayda var. Çanakkale Kültür Yolu kapsamında Kaçış Yok sergisiyle ziyaretçilerini ağırlayan binlerce yıllık idol, dini ritüellerde kullanılmaktaydı. 6 bin 500 yıllık Kilya İdolü’nün ABD’den iadesi için uzun süredir hukuki mücadele sürdürülüyordu.
Yılın kalan üç ayında Türkiye’ye iade edilen yeni tarih eserleri duymaya devam edeceğiz. Bu süreçte hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çabası hem de toplumsal bilinç bu topraklara ait eserlerin iadeside Türkiye’nin elini güçlendiren unsurlar. “Daha nicesine” diyelim.