Britanyalı matematikçiler, erkeklerin cinsel doruğa ulaşmasının en iyi yolunu haritalandırdıkları bir model geliştirdi.
Independent Türkçe’den Çağla Üren’in aktardığına göre, Sussex Üniversitesi’nden matematikçi Konstantin Blyuss’un da aralarında yer aldığı araştırma ekibi, hem fizyolojik hem de psikolojik uyarılma üzerine onlarca yıllık verileri taradı.
Chaos: An Interdisipliner Journal of Nonlinear Science adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırmada orgazma ulaşmak için gereken ideal koşulların bulunduğu ifade edildi.
Blyuss, “Cinsel performansın ilk başarılı matematiksel modelini geliştirdik” diye konuştu.
Akademisyen, “Sonuçlarımız doruğa ulaşmak için gereken fizyolojik ve psikolojik yönleri kapsıyor. Cinsiyet psikolojisine ilişkin mevcut çalışmaları güçlendiriyor ve matematiksel açıdan kanıtlıyor” diye de ekledi.
Önceki araştırmaların fizyolojik ve psikolojik uyarılmayla ilgili verilerini gözden geçiren ekip, orgazma ulaşmak için optimum koşulların matematiksel modelini oluşturdu.
Araştırmada erkeklerin cinsellik döngüsünün 4 aşamasına odaklanıldı: Uyarılma, plato, orgazm ve çözülme.
Ekibin en önemli çıkarımlardan biri, bu döngünün erken aşamalarında çok fazla psikolojik uyarılmanın, orgazmı zorlaştırabileceği yönünde.
Blyuss, “Sürecin başlarında çok fazla psikolojik uyarılmanın doruğa ulaşma şansını engelleyebilmesi önemli bir bulgu” ifadelerini kullandı:
Bulgularımız ‘Fazla düşünmeyin’ diye özetlenebilir.
Ekibin incelediği ana çalışmalardan biri, laboratuvarda 382 kadın ve 312 erkek üzerinde gerçekleştirilen 1966 tarihli ünlü bir çalışmaydı.
Ekip ilk incelemeden elde ettiği sonuçları Hollanda’da 2006’da yapılan bir başka araştırmayla da karşılaştırdı.
Bu çalışmada katılımcılar, MR cihazlarına girmiş, orgazma ulaştıkları sırada beyinlerinde meydana gelen nörolojik değişiklikler izlenmişti.
Blyuss, “Bu çalışmadan öğrendiklerimizle kadınların fizyolojik ve matematiksel açıdan erkeklerden daha karmaşık olan cinsel tepkisini de modellemeyi amaçlıyoruz” açıklamasında bulundu.
Bulgular ayrıca, cinsel işlev bozukluğunun klinik tedavisi için yararlı uygulamalar geliştirilmesine de olanak tanıyabilir.