MHP Genel Başkanı Bahçeli 'tarihi' çağrısının arkasında olduğunu belirterek 25 yıldır İmralı'da tutuklu bulunan PKK lideri Öcalan ve DEM Parti arasındaki görüşmenin bir an önce sağlanması gerektiğini söyledi. DEM Parti bunun üzerine harekete geçti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1999 senesinden bu yana İmralı’da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis kürsüsünde örgütün lağvedildiğini açıklaması ve karşılığında umut hakkından yararlandırılması teklifiyle ilgili bir kez daha konuştu.

Tarihi olarak nitelediği çağrısının aynen arkasında olduğunu, terör konusunun bir an önce gündemden çıkarılması gerektiğini belirterek “İmralı ile DEM Grubu görüşmesi gecikmemeli. Görüşlerimizden kesinlikle vazgeçmeliyiz. Terör çıkmaz sokaktır. Kürt kardeşlerimizin terör örgütleri ile ne ilgisi ne ilişkisi vardır. Yeterince çile çekildi, yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir. Yoksulluk kader zenginlik hedefimizdir” dedi.

Bahçeli partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında CHP lideri Özgür Özel’i eleştirmeyi de ihmal etmedi.

Bu noktada araya girip hatırlatmakta fayda var; Özel cemevlerini ‘cümbüş evi’ olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sert biçimde eleştirmiş, bunu yaparken de şöyle demişti:

“Bu anlayış eşit şartlarda hizmet sunmayı değil, bu yapıları Kültür Bakanlığı’na bağlamayı tercih ediyor. Orada bir daire başkanlığı açıyor. Mesele cümbüşse zaten Kültür Bakanlığı’na bağlamak lazım. Esas sorun orada, bunun eşit bir inanç olduğu, bu inancın sahiplerinin bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşlar olduğunu kabul edecek dirayeti göstermek. Daha doğrusu kabul edilmiş toplum sözleşmesine bu noktada uymak gerekiyor.”

“CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir” diyen Bahçeli şöyle devam etti:

“Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? CHP’nin DEM’lenmesi başını döndürmüş, siyasi iradesini hurdaya çıkarmıştır.

22 yıllık bir iktidarı sürekli eleştirip, bu 22 yıl içinde niye iktidar olamadığını analiz edemeyen, millet iradesini kazanamayan, üç-beş belediye başkanının hukuken haklı gerekçelerle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan, mahalli yönetimlerle merkezi yönetimi birbirine karıştıran CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı’nın önüne geçip anti demokratik ve faşizan müdahalelerle girişini engellemeye kalkışan çakar almaz CHP’nin güdümlü milletvekilleridir.

Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir. Camiyi bilmeyen, cemevini bilmeyen, Alevi ile Sünni arasında hendek ve husumet kazısını yapmak için çırpınan, etnik ve mezhep provokasyonu cinayetine teşne olan bugünkü işbirlikçi CHP’dir.

‘Bu CHP’den bir halt olmaz’

Kıbrıs’ta Rum görüşlerine binaen federasyon tezini savunup mavi vatana masal diyen köksüzlerin ve kimliksizlerin çatı örgütü bugünkü gayri milli CHP’dir. Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir. Hep dedim, yine diyorum; bu CHP’den bir halt olmaz, bu CHP’yle ulaşılacak parlak bir gelecekten bahsetmek de akıl ve vicdan ölçüleriyle bağdaşmaz, bağdaşamaz.

Mahkemeye giderler, kendilerini müdafaa yerine iftiralara bel bağlayıp kameralar eşliğinde şov yaparlar. İstanbul sular altında kalmışken Belediye Başkanı tam da malum bir mahkeme günü soluğu Almanya’da alır. Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur.”

DEM Parti harekete geçti

Bu sözlerin ardından DEM Parti’den ilk adım geldi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na resmen başvurduklarını duyurdu: “Kürt sorunununda demokratik çözüm ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için DEM Parti olarak her türlü katkıyı sunmaya hazırız.”

Özgür Özel ‘önce iktidar sonra Anayasa’ dedi