DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme dair değerlendirmeler yaptı. Ceza alan eski HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 13 partilinin fotoğraflarını elinde tutan Hatimoğulları Kobani davasını ‘kumpas’ olarak nitelendirdi. “24 arkadaşımıza siyaset yaptıkları için IŞİD katliamlarına karşı çıktıkları için, bu rejime biat etmedikleri için, AKP’ye Erdoğan’a ‘kral çıplak’ dedikleri için 407 sene 7 ay hapis cezası verildi” diyen Hatimoğulları yargılananın siyasetçiler değil toplumsal itiraz hakkının olduğunu belirtti. 2015 yılındaki Diyarbakır HDP mitingi, Suruç, Ankara katliamlarını IŞİD’in yaptığını anımsatan Hatimoğulları “Bütün bu katliamlara mevcut olan iktidarın kolluk kuvvetlerinin sağladıkları destek ortadır. Ceza verdikleri arkadaşlarımız ‘IŞİD’e hayır, bu katliamlara hayır’ dedikleri için yargılandılar. Bu kumpas davasıdır ve tamamen siyasi bir davadır” diye konuştu.
“Kobani düştü düşecek diyenlerin hayalleri sukuta uğradığı için bu bir intikam davası olarak açılmıştır. Bu intikamı almak için yıllardır Yasin Börü’yü arkadaşlarımızın öldürdüğünü iddia ettiler. Bir çocuğun ölümünden bir siyasi intikam senaryosu çıkarak kadar yürekleri kurumuş vicdanları köhnemiş olan bir anlayış var karşımızda” diyen Hatimoğulları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son konuşmasında Yasin Börü’den bahsedip halkı aldatmaya çalıştığını söyledi. Hatimoğulları Yasin Börü olayıyla ilgili kimsenin ceza almadığını da sözlerine ekledi.
Yine Erdoğan’ın Kobani davasıyla ilgili yorumlarına değinen Hatimoğulları şunları söyledi:
“Bu kararın savcısı ve hakimi olan Erdoğan’ın Bahçeli’nin yüreğine su serpmiş olabilir çünkü ‘yüreğimize su serpti’ diye açıklama yaptılar. Sizlerin yüreğine su serpmiş olabilir ama şunu iyi bilin ki Türkiye’deki demokrasi güçlerinin, Kürtlerin ve Türklerin ve dünya halklarının içindeki öfkeyi daha da artmıştır. Erdoğan ‘Kobani Davası siyasi bir dava değildir’ demeye devam ediyor. Ey Erdoğan, bu dava tastamam siyasi bir davadır. Bir kumpas davasıdır. Bir siyasi intikam alma davasıdır. Davaya atadığınız çete üyesi hakimler, cübbe giymiş siyasiler, saray eşrafı ve küçük ortağı şunu iyi bilsin ki bu dava Türkiye tarihinin en büyük siyasi kumpas davasıdır. Her fırsatta sizler yargıya talimat verdiniz ve bu kararın böyle çıkmasını sizler sağladınız.”
Demirtaş’ın şahsında Kürt siyasetinden intikam alınmak istendiğini ifade eden Hatimoğulları, Demirtaş’ın doksanlı yıllarda karanlık güçlere karşı insan hakları mücadelesi verdiğini kaydetti. Aktif siyasetteyse Demirtaş’ın barışın sembolü olduğunu söyleyen Hatimoğulları “Onun şahsında insan haklarından, barış mücadelesinden, Kürt siyasetinden intikam almak isteniyor. Onun ‘bir ömrüm olsa hepsini halkım için feda ederim, moralli olun dik durun’ sözleri… Hayallerimizi, geleceğimizi zorbalara teslim etmeyeceğiz” dedi.
Yargının Kürt ve devrimci düşmanı olduğunu savunan Hatimoğulları at izinin it izine karıştığını söyledi. Kumpas davalarıyla hukuksuzluğun başladığını ve yargının bir bataklık halini aldığını söyleyen Hatimoğulları ülkenin her gün bir mafya ya da çete olayına uyandığını ifade etti. Yeni paralel yapılar türediğini belirten Hatimoğulları bunların halkların bir arada yaşam talebine suikast düzenlediğini söyledi.