Günlerdir sessizliği koruyan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü TV’de 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri, CHP’deki değişim sesleri ve İmamoğlu’nun çağrısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan sonraki sessizliğini bozdu. Seçimlerin ardından özeleştiri yapmamakla, değişim çağrılarına kulak tıkamakla eleştirilen Kılıçdaroğlu, partisinde kurultayın yerel seçimlerden önce yapılacağını duyurdu.
Ne ‘ben adayım’ dedi ne de ‘aday değilim’
Kurultayda genel başkan da seçileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kimin aday olacağına partinin karar vereceğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, “Değişimin önünü açtık. Ben kurultayda çıkıp ‘adayım’ demem. Ben bugüne kadar çıkıp adayım demedim. Partinin yetkili organları buna karar verecek. Herkes gelip aday olabilir. Her ay düzenli olarak aidat ödeyenler ön seçimde oy kullanacak. Bu kurultayda genel başkan da seçilecek” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“İl başkanları değişecek, ilçe başkanları değişecek herkes değişecek kimsenin kazık çakacak hali yok. CHP’de kişiler önemli değil. Cumhuriyet Halk Partisi diğer partiler gibi değildir. Duygularıyla değil aklıyla hareket eder, bakar, ölçer. Bütün vatandaşlarıma sormak isterim, AK Partililer dahil. Kılıçdaroğlu çalıştı mı, çalışmadı mı? Kılıçdaroğlu söylenmesi gereken her şeyi söyledi mi söylemedi mi? Kılıçdaroğlu’nun ne eksiği var? Nerede yanlış yaptı? Söylesinler, bunu oturup tartışırız.”
Kendisinden sonra gelecek isim hakkında da değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, “Ben el veririm. Neden vermeyeyim? İlla ben aday olacağım, diğerlerini reddeceğim diye bir durum yok. Bu benim geleneğimde yok. Kişiye endeksli siyaset Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleneğinde yok” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu aday olmasın diyemem ama İstanbul önemli
CHP lideri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim sonrasında yaptığı değişim çağrısına ilişkin de şöyle konuştu:
“Değişim çağrısı gayet güzel bir çağrı. Değişmeyen tek şey değişimdir. Bu değişim olacak zaten, bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün. Genel siyasete de girebilir büyükşehir belediye başkanları. Ekrem İmamoğlu kurultayda aday olabilir. Ben akılcı düşünüyorum. Yerel seçimden önce İBB terk edilmemeli. İstanbul gibi bir kenti Cumhurtiyet Halk Partisi kaybetmemeli. Arkadaşlarımız genel başkanlığa aday olabilir, niye adaysın demem.”
Yapılan her şey doğruydu benim açımdan
“Geriye dönük pişmanlığınız oldu mu?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Yok, pişmanlığım olmadı. Yapılan her şey doğruydu benim açımdan” ifadesini kullandı.
Seçimlerden sonra neden öz eleştiri yapmadığı ve istifa etmediği sorusuna ilişkin Kılıçdaroğlu, Türk siyasetinde önemli aşama kaydettiklerini söyleyerek, “Demokrasiye taraftar olanlar, demokrasiyi savunanları Cumhuriyet Halk Partisi bir araya getirdi. Bizim siyaset tarihimizde bir ilktir ama bunlar konuşulmuyor, unutuldu. Oysa bunların konuşulması lazım. Tabii biz kazanacağımıza inanıyorduk, sadece biz değil bütün anket firmaları kazanacağımızı söylüyordu. Ama beklentimiz olmadı” diye konuştu.
“Neden seçimi kaybettiniz?” sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç ve altı sandığın olduğu köy, kasaba ve beldelerde 6 milyondan fazla, kendisini ise 3 milyondan fazla oy aldığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, üç ve üstü sandığın olduğu kentlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 49, kendisinin ise yüzde 51 oy aldığını söyledi.
Ağır bir yenilgi anlamına gelmez
Kılıçdaroğlu, CHP’nin kırsalda gerekli etkiyi göstermediğine işaret ederek, “Bu şunu gösteriyor; kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış insanlar. Kent kültürünü bilen, kenti yaşayan, ekonomiyi kendi yaşamının bir parçası olarak gören, komşuluk ilişkileri, özgürlük, gazeteyi, televizyonu okuyan, tartışan, konuşan ‘kentli’ dediğimiz kitle yüzde 51 oranında Kılıçdaroğlu demiş. Kazanamadık ama bu bizim umutsuz olmamamızı sağladı. 40 – 60 dengesi olsaydı, gerçekten sonu felaket olurdu. İki puanlık bir fark var. Bu başarı mıdır, başarısızlık mıdır? Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi tablosu olarak görmek asla ve asla benim kabul edeceğim bir şey değil” değerlendirmesinde bulundu.
Kırsaldaki insanların ekonomik yıkımdan çok etkilenmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Çok basit, ayda 500 lira verdiğinizde zaten harcayacak yer yok. Köyde nereye harcayacak parayı? Ekonomik yıkımdan etkilenmiyor” şeklinde konuştu.
Oluyorsa iki grup kurmalarını isterim
Kılıçdaroğlu, CHP listelerinden seçime giren bazı partilerin milletvekili sayılarına ilişkin soru üzerine, “Altı liderin ilk toplantısında söyledim. Bizi bir araya getiren şeyin demokrasi olduğunu söylemiştim. Ve yine pek çok yerde ifade ettim, eğer Türkiye bu konumdaysa ve Türkiye bir otoriter rejimden çıkıp bir demokratik yol yakalayacaksa olay artık bir parti olayı olmaktan çıkmıştır. Olay, artık bir Türkiye olayıdır. Yüzde 1 bile olsa o toplumsal birlikteliğin içinde olmak zorundadır” dedi.
DEVA, Saadet, Gelecek ve Demokrat Parti vekilleri için, “Bir araya gelip grup kurmalarını, hatta oluyorsa iki grup kurmalarını isterim” dedi.
Meclis Grubuna başkanlık edecek
Kılıçdaroğlu önümüzdeki salı TBMM’de toplanacak olan CHP Meclis Grubu’nda konuşma yapacağını söyledi.