Ümit Özdağ’ın Kılıçdaroğlu ile anlaşması sonrası hem Millet İttifakı’ndan hem de Cumhur İttifakı üyelerinden tepkiler geldi. “Özdağ’a İçişleri Bakanlığı verildi” iddiasını ise taraflar yalanladı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini açıkladı. İki parti arasında 7 temel ilkeden oluşan bir protokol imzalandı.
Protokolün kapsamı, “Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır” şeklinde belirlendi.

Özdağ ve Kılıçdaroğlu protokol metnini imzaladı.

Metin şöyle:

“Kapsam:
Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır.
Amaç:
21 yıllık AKP hükümetlerinin yarattığı sosyal yıkım, yolsuzluk, yoksulluk, devlet krizi, sığınmacı sorunu, rant-borç-talan ekonomisi ve neden olduğu ağır ekonomi sorunları ve toplumun siyasi kutuplara bölünmesine karşı devletin yeniden düzenlenmesi; millî birlik ve beraberliğin sağlanması, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ve ağır ekonomi sorunlarının çözümü, Türkiye için ağır bir güvenlik ve demografi sorunu oluşturan sığınmacı ve kaçakların gönderilmesi için ortak çalışma ve iş birliği detaylarının tespit edilmesidir.
Temel İlkeler
1-Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
2-1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
4. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
5- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
6-Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
7- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.”

Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun anlaşmasının ardından hem muhalif hem de iktidar cephesinden art arda açıklamalar geldi.

İçişleri Bakanlığı polemiği

CHP kontenjanından milletvekili seçilen Selim Temurci, Ümit Özdağ’ın “Öncelikle elinize sağlık gençler. Size Zafer Partisi’ndeki şablonları da verelim. Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Ancak sadece Suriyeliler değil Türkiye’yi dünyanın lunaparkı zanneden, kadınlarımıza cariye muamelesi yapan, sokaklarımızı uyuşturucu cennetine çeviren, selefi cihatçı örgütlenme yapan ve yılda 11 milyar dolarımızı yiyen herkes gidecek. Bugün saat 11.00’i bekleyin” ifadelerini kullandığı tweetini alıntılayarak eleştirdi. Selim Temurci, “Sn. Özdağ günün şakasını yapmış sanırım! Bir şaka da benden. Bu adam İçişleri Bakanı olacağım diyorsa, Sn. Soylu kesin kalacak demektir. Bir toplumsal barış projesi olan Millet İttifakı, göç ve sığınmacı problemini çözmeyi taahhüt etmiştir. Kazanmak için her yol mübah değildir” dedi.

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan ise Selim Temurci’nin bu açıklaması sonrası sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“Siyasal duruşumuzu ve siyaset yapma motivasyonumuzu şekillendiren temel ilkeler bizim için araçsal değil, ülkemizi huzurlu ve müreffeh yarınlara taşımanın yol işaretleridir. Birinci turda bu amaçla sandığa giden milyonların yine aynı amaçla oy kullanacağından eminiz. İlk gün olduğu gibi altı siyasi parti olarak altına imza attığımız her belgenin arkasındayız.”

HDP ve Yeşil Sol Parti bugün kararını açıklayacak

Özdağ-Kılıçdaroğlu protokolündeki 7. madde, kimi kesimlerce ‘kayyım uygulamasının devamı’ olarak yorumlandı. HDP ve Yeşil Sol Parti acil toplandı; “Kılıçdaroğlu’nun Kürtlerden aldığı rekor oylar geri mi gidecek” sorusu gündemde.

HDP ve Yeşil Sol Parti protokolü değerlendirmek amacıyla dün yaptığı olağanüstü toplantının ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Kayyım uygulamasının antidemokratikliğine ve Türkiye’nin her ili/her belediyesi için tehlike barındırdığına dikkat çekilen açıklamada şu maddeler sıralandı:

“1- Ülkemizde yaşanan sorunların temelinde demokrasi ve hukuk açısından evrensel ilkelere uymayan uygulamalar bulunduğunu uzun zamandan bu yana ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz. Özellikle seçim hukuku ve halk iradesini, yerel demokrasiyi yerle bir eden kayyım politikaları bu uygulamaların başında gelmektedir. Halkın iradesini gasp eden kayyım atamaları demokrasi ve hukuk açısından kabul edilemez ve bu konudaki yaklaşımımız değişmezdir.

2- Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugün açıkladığı protokoldeki bu konuyla ilgili belirlemeler evrensel demokratik ilkelere aykırıdır. Tutumumuz ve eleştirimiz net ve açıktır. Kayyım uygulamaları sadece Diyarbakır’ın değil İstanbul’un ve bir bütün olarak hepimizin sorunudur.

3- Demokrasi ve hukukun evrensel ilkelerine sahip çıkmak ve bu konuda ilkesiz duruşlara taviz vermemek hepimizin görevidir. Bunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bizler demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesinin kararlı öznesi olmayı sürdüreceğiz.

4- Ülke için bir referanduma dönüşmüş 28 Mayıs seçimleri ve sonrası için oynanan oyunların ve kurulan tuzakların farkındayız. Bugün başlattığımız değerlendirmelerimize partilerimizin bileşenleri ve kurulları ile devam ediyoruz. Değerlendirmelerimiz sonucu nihai kararımızı, seçimlerdeki tutumumuzla ilgili açıklamamızı yarın (25 Mayıs 2023) halklarımızla paylaşacağız.”

 

 

Temelli: Boykot moykot yok

Açıklamanın ardından “HDP ile Yeşil Sol Parti boykot mu açıklayacak?” tartışması başlarken, HDP’nin eski eş genel başkanı Sezai Temelli, sosyal medya hesabından “Boykot moykot yok! Sandığa gideceğiz faşizmi yıkacağız, iktidarı değiştireceğiz. Faşizmi yıkacak güç bize karşı yazılmış her türlü protokolü de kimlerin ağzına tıkayacağını çok iyi bilir…” açıklaması yaptı.

 

‘Buna hiçbir devlet izin vermez’

Protokoldeki söz konusu maddeyi dün akşam saatlerinde HalkTV’ye canlı yayına katılan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise şöyle yorumladı: “Terör örgütleri belediyelere sızıyor ve imkanlarını, kaynaklarını kullanıyor. Buna hiçbir devlet izin vermez. O belediyenin başkanını alıp yine aynı partiden terör ile iltisaklı olması muhtemel birini koymak yerine liyakatle seçilmiş bir devlet insanın atanması uygulaması doğrudur. Ama biz 4 bin yıllık devlet geleneğine sahip bir milletiz ve her ne yapıyorsak hukuk çerçevesinde yaparız, yapmalıyız.”

Akşener’den ilk açıklama

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Özdağ-Kılıçdaroğlu anlaşmasını değerlendirdi. Akşener, “Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Özdağ’ın imzasının olduğu bir metin yayımlandı. O metinde bizleri rahatsız edecek bir şey yok. Ama iki siyasi partinin genel başkanları olarak yayımlandı. Millet İttifakı’nın ortaya koyduğu çeşitli mutabakat metinleri var, onlarla ters düşen bir madde yok içinde. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yetkisi vardı, o yetkiyi yerine getirdi. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Meral Akşener, ‘Zafer Partisi’ne verildiği iddia edilen bakanlıklarla’ ilgili soruya ise, şu yanıtı verdi:
“Herhangi bir yorumum yok. Biz henüz bakanlıklar konusunu hiçbir şekilde, Millet İttifakı’nın bileşenleri olarak, bir araya gelip konuşmadık. Ama bildiğim bir şey var. Seçimlere biz iki parti ayrı ayrı olarak girdik. Alınan oy ve milletvekili sayısına göre önce CHP sonra İYİ Parti seçimden sonra bu konuda görevlendirmeler yapılacak.”

Kurtulmuş’tan Özdağ’a yanıt

Cumhur İttifakı’nı desteklemesi için Zafer Partisi genel merkezinde Ümit Özdağ’la görüşen Ak Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da dün yapılan mutabakat sonrası konuştu. Ümit Özdağ’ın “Numan Kurtulmuş’un anlattığı şey sığınmacıların vatanlarına dönmesini içermiyordu” sözlerine Numan Kurtulmuş, “Sayın Ümit Özdağ’ın bugün yaptığı açıklamasında ifade ettiği ‘Numan Kurtulmuş’un anlattığı şey sığınmacıların vatanlarına dönmesini içermiyordu’ şeklindeki sözleri tamamen gerçek dışıdır. Hem başbaşa görüşmemizde hem de sonrasındaki ortak basın açıklamasında ifade ettiğimiz gibi Hükümetimiz Suriyeli göçmenlerin güvenli ve gönüllü geri dönüşleriyle ilgili kapsamlı çalışmalarını hassasiyetle sürdürmektedir” diye cevap verdi.
Ak Parti’den gelen diğer tepkiler ise şöyle:

Ak Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan: “Dün HDP ile kayyum tartışması yapanlar, bugün Zafer Partisi ile kayyuma farklı bakmaya başladılar. Dün zafer işareti yapanlar, bugün bozkurt işareti yapmaya başladılar.”
Ak Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım: “Buradan anlıyoruz ki; ona da İçişleri Bakanlığı verilmiş. Şimdi buradan ben sormak istiyorum. Ya kimin malını kime veriyorsunuz siz? Bir kere millet sizi seçti mi? Yetki verdi mi? Bol keseden nasıl dağıtıyorsunuz? Bu ne aymazlıktır. Bu ne rezalettir.”

MHP: Milliyetsiz milliyetçiler

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da partisinin İstanbul il başkanlığında konuştu. Yalçın, “Bilinçli seçmenin niyetini değiştirmek, tercihini etkilemek amacıyla siyasi manevra yaparak kılıktan kılığa giren, fikirden fikre uçan, kalıptan kalıba giren zihniyet ve ‘milliyetsiz milliyetçiler’; sandıktan eli boş dönecektir. İkinci turda da bütün yalan edebiyatına, itham ve suçlamalara, karalama kampanyalarına rağmen aynı inançla sandığa gidecek olan milletimizin tercihi Cumhur İttifakı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan yana olacaktır” diye konuştu.

Özdağ: Ben isterim

Toplantı öncesi Ümit Özdağ’ın “Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım” ifadesinin geçtiği tweeti atmasının ardından Kılıçdaroğlu “Ümit Özdağ’a İçişleri Bakanlığını verdi” iddialarını gündeme getirdi.

Sözcü TV’ye çıkan Ümit Özdağ bu iddiayla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Tabi ben bunu isterim. Partim de bunu ister. Ama dediğim gibi bu ayın 28’inden sonra, diğer siyasi partilerle de, biz gelmeyiz, çünkü biz bu ittifakın parçası değiliz. Bu, Cumhurbaşkanı olacak Sayın Kılıçdaroğlu’nun yetkisi dahilinde, diğer paydaşlarıyla konuşacağı bir konudur. Bu süreçte bir dahlimiz olmaz. Sadece Kemal Bey’le konuşuruz.”

Kılıçdaroğlu ve Özdağ protokol yazıyor: 7 maddede uzlaşmışlar