Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na katılan Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) bu ay yapılacak yerel seçimlere kendi adaylarıyla gidiyor olması, Ak Parti ile arasında gerginlik yaratmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partilerinin eski belediye başkanlarını, vekillerini aday gösteren YRP’ye isim vermeden 7 Mart’ta Malatya’daki miting alanından : “Hem bize kaybettirmeye çalışıp hem gölgemizde yürümelerine izin vermeyiz” diye seslenmişti.
Birkaç saat sonra YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan’dan karşı atak gelmiş, Maraş’taki konuşmasında hayat pahalılığından ve emeklilerin durumundan bahseden Erbakan, “Bu iktidardan nasıl kurtulacağız” demişti.
Erbakan dün de Erdoğan’ın “gölgemizde yürüyenler” tanımını doğrudan hedef aldı ve cevap verdi.
‘Müstakil bir şekilde seçimlere gidiyoruz’
Bursa’ya gelen Fatih Erbakan, özel bir otelde düzenlenen toplantıda basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıya Yeniden Refah Partisi Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sedat Yalçın, Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Murat Kolancı ile ilçe belediye başkan adayları da katıldı.
Siyasi tavrının net olduğunu ve 31 Mart’ta gerçekleştirilecek yerel seçimlere kimsenin gölgesi altında girmeyeceklerini söyleyen Erbakan, hiçbir ittifakta yer almadıklarının altını çizerek, “Faydalı icraatlarda, milletin hayrına olacak adımlarda destek olduk. Bundan sonra da yine aynı tavrımıza devam edeceğiz. Muhalefetin de iktidarın da hangi partiden olursa olsun, doğrusuna doğru, yanlışına yanlış diyeceğiz. Doğrunun yanında duracağız. Tabii hiç kimsenin gölgesinde yürüyen bir parti değiliz. Kendi gücüyle, kendi adaylarıyla, kendi logosuyla, kendi seçim kampanyasıyla, müstakil bir şekilde seçimlere giriyoruz ve milletimizin desteğini istiyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin gölgesinde değil, Milli Görüş çizgisindeyiz” diye konuştu.
‘Enflasyonun düşeceği falan yok’
Buradaki konuşmasında da ağırlıklı olarak hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Erbakan,
“Hep aynı hikayeler ama enflasyonun düşeceği falan yok. Bir kere Merkez Bankası, ‘Yıl sonunda dolar 40 lira olacak’ diyor. Orta vadeli programda, hükümet, ‘Yıl sonunda dolar 45 lira olacak’ diyor. Doların 45 lira olduğu bir ülkede enflasyon düşer mi Allah aşkına? Bu şartlarda açlık sınırı, 19 bin lirayı geçmiş. Yoksulluk sınırı, 53 bin lira olmuş. Siz emekliye 10 bin lira maaş veriyorsunuz. İşçiye 17 bin veriyorsunuz. Zaten bütün asgari ücretli ve milyonlarca emekli, açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının altında. Türkiye’de kaç hanenin evine ayda 53 bin liradan fazla bir gelir giriyor? Halkın yüzde 85’i yoksul, yüzde 44’ü de aç. Bunun göstergesi, ispatı; kredi kartı ve banka kredisi borçlarıdır” dedi.