Seçim yaklaştıkça, güvenlik kaygıları da artıyor. Suikast iddialarının ardından Kılıçdaroğlu çelik yelekle miting yaptı. Seçim gecesi Turkcell ve TRT çalışanlarına 'gelmeyin' denmesi ve yine o gece için TSK'dan zırhlı araç istendiği iddiaları, seçim güvenliği tartışmalarını kızıştırdı.

 

Seçimde son viraja girildi. Hem sandık güvenliği hem de siyasilerin can güvenliğine ilişkin ise ortaya saçılan iddialar, gündemin ana konusu haline geldi.

Güvenlik tartışmalarını körükleyen olaylar zinciri ise şöyle:

14 Mayıs Genel Seçimleri için açıklanan anket sonuçlarına göre Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ya ilk turda ya da ikinci turda Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı oluyor. 

Bu anketler, seçime kalan iki günün nabzını da arttırıyor. Önceki gün, Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından Erdoğan Toprak, seçimlere Rusya’nın müdahale edebileceği iddia ettikten sonra Kılıçdaroğlu, Rusya’ya aba altından sopa gösteren bir açıklama yapmıştı. 

 

Ardından gazeteci Merdan Yanardağ, Kılıçdaroğlu’na suikast düzenleyecek ekibin Gürcistan üzerinden Türkiye’ye girdiğini iddia etti. 

Kılıçdaroğlu bu iddialara, “Siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan! Gelin görüşelim. Allah nasip eder de yaşarsak hayatınız boyunca görüp göreceğiniz en büyük kabus olmaya devam edeceğim” diyerek karşılık verdi.

İddialar ve açıklamalar şiddetini arttırırken kafalarda oluşan ‘seçim güvenliği’ endişelerine CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın yayınladığı belge de eklendi. 

Bakan, “Arkadaşlar savaşa mı gidiyoruz, seçime mi gidiyoruz?” diyerek İçişleri Bakanlığı’nın seçim günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nden zırhlı araçların ve personellerin hazır olmasını talep ettiğini söyledi. 

10Haber’e konuşan güvenlik kaynakları ise CHP’li Bakan’ın açıklamasına temkinli yaklaşılması gerektiğini düşünüyor. Her seçimde benzer uygulamaların yapıldığını iddia eden kaynaklar, her sandıkta görevli olan polislerin olduğunu, TSK’dan hazır bulunmasının talep edilebileceğini belirtirken sandık görevi biten polislerin belirli bölgelerde hazır kuvvet olarak görevlendirilebileceğini söyledi.

Ayrıca 10Haber’e konuşan üst düzey emniyet kaynağı, alınan tedbirlerin genel güvenlik tedbirleri olduğunu ekstra bir durum söz konusu olmadığını söyledi. Güvenlik kaynağı, “Her seçimde zaten üst düzey tedbir alıyoruz” dedi.

Aynı saatlerde bir tartışılan diğer konu ise Turkcell ile alakalı iddialardı. Turkcell, 12-15 Mayıs’ta İstanbul’daki merkez çalışanlarına gönderdiği mesajda ‘teknik altyapı çalışmaları’ gerekçe göstererek, ofis ve plazalara giriş yapılamayacağını söyledi. 

Tepkilerin ardından Turkcell, yaptığı basın açıklamasında, ”Kamuoyunun dikkatine, özellikle iletişim yoğunluğunun arttığı seçim gibi dönemlerde sağlıklı iletişim sağlanması ve iletişim altyapısının sürdürülebilirliği amacıyla önlemler alınması gerektiği hepimizin bildiği bir husustur” dedi. 

CHP heyeti, Turkcell iddiaları sürerken yaptığı toplantıda, “Eğer o gün internet kesiliyorsa, bant daraltılıyorsa hiçbir şey normal değildir. Sandıktan çıkacak milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Bürokratlar da eğer bu süreç de yer alacaksa, onları da uyarıyoruz akıllarını başlarına alsınlar” dedi. 

Geçtiğimiz günlerde 10Haber’e konuşan Onursal Adıgüzel de operatörlerle ilgili seçim günü yaşanacak sorunlara dair çözümleri olduğunu belirtmiş fakat bu durumun yaşanması durumunda farklı bir politika izleyebileceklerini aktarmıştı. 

10Haber CHP Seçim Koordinasyonu’nu gezdi: İnternet kesilirse B ve C planlarımız hazır

Turkcell, TSK, İçişleri Bakanlığı, TRT ve Rusya beşlisi üzerinden gelişen gündem; seçim, can ve toplum güvenliğini riske atabilecek iddiaları kapsıyor. 

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, sabah saatlerinde “Gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, hayatımız pahasına istiklâl ve istikbalimize sahip çıkarız” diye açıklama yaptı. Bu cümle, birçok kişi tarafından ‘tehdit’ olarak algılandı. 

Bir diğer gelişme ise TRT üzerinden yaşandı. RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşçı, TRT’nin, seçim günü görevli olan personele ek güvenlik soruşturması yaptığını ve bazı kişilere izin verildiğini söyledi. Taşçı, TRT Genel Müdürü Zahid Taşçı’nın, kendisiyle görüşmediğini de ekledi.

Babala TV’nin sahibi ve programcısı Oğuzhan Uğur da planladıkları Seçim Özel programlarının gelen ‘ihbarlar’ nedeniyle iptal edildiğini duyurdu. 

Açıklama yapan Uğur, “Herkese söz verdik, herkese. Kime söz verdiysek o tarafa soktular bizi, alınmadık. Seçim Özel programı yapacağız dedik, bin türlü tehdit aldık, olsun dedik kulak kapattık. Fakat… Konu sokakta çıkabilecek kavgaları üzerimize yıkma boyutuna geldi. Böyle kötüler… Gelen ihbarlara ilk defa itibar ettik, orada durun dedik. Yanımda 20-25 yaşında gençler çalışıyor. Kimseye böyle bir fırsat veremem. Sanırım elimizden geleni yaptık zaten. Gönüllülerimizi de sandıklara yönlendirdik. Bu sebeple Seçim Özel programını yapmam kararı aldık” dedi. 

Savunma Bakanlığı’ndan TSK iddialarına yalanlama

Dün seçim güvenliği tartışmalarından biri de İçişleri Bakanlığı’na dair bir iddiaydı.

İçişleri Bakanlığı’nın seçim için TSK’nin zırhlı araç ve personelinin hazır bulundurulmasını istediği iddia edilmişti. Söz konusu iddiaları yalanlayan Milli Savunma Bakanlığı, “TSK ve komutanlarının seçimle ilişkilendirilmesi, güncel politik tartışmaların içine çekilmeye çalışılması TSK personelinin emeğine saygısızlıktır” açıklamasında bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) yapılan yazılı açıklamada, “Son zamanlarda çeşitli mecralarda Türk Silahlı Kuvvetleri ve Komuta Kademesini siyasi emellerine alet etmek isteyenler tarafından yapılan manipülatif ve gerçek dışı haber ve yorumlara rastlanmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve komutanlarının seçimle ilişkilendirilmesi, güncel politik tartışmaların içine çekilmeye çalışılması; ülkemizin birlik, bütünlük ve güvenliği ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman ve fedakâr personelinin en hafif tabiriyle emeğine saygısızlıktır” ifadelerine yer verildi.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı’nın seçim günü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) zırhlı araç ve personelinin, valilerce “gerek görülmesi” halinde kullanılması üzere hazır bulundurulmasını istediğini söylemişti. İlgili belgeyi paylaşan Bakan, “Savaşa mı gidiyoruz? Seçime mi gidiyoruz? Nedir bu? TSK’nın zırhlı araçlarına, personeline bir seçim sahtı mahallinde GAMER, İçişleri Bakanlığı niye ihtiyaç duyar?” diye sormuştu. Bakan, valilere ve TSK’ya, “Suça ortak olmayın” çağrısında bulunmuştu.

 

Sosyal medyada geçen perşembe akşamından itibaren yer alan iddiaya göre Gürcistan’dan bir suikast timinin Türkiye’ye giriş yaptığı ve Kemal Kılıçdaroğlu’na suikast yapacağı yolunda çıkan söylentiler üzerine Samsun’daki ve Ankara’daki mitingde ve öncesinde geniş güvenlik önlemi alındı. Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinge karılmak isteyen vatandaşlar, iki kez üst aramasından geçirildi.

Vatandaşların üstleri ve çantaları didik didik aranırken, metal eşyalar ve çakmaklarda el konuldu. Meydandın etrafında bulunan binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi. Konuşlmasını yapmak için sahne çıkan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun çelik yelek giydikleri görüldü. Kılıçdaroğlu konuşmasını yaparken geniş bir koruma grubu da kendisine silahlı bir şekilde sahnede eşlik etti.

Kılıçdaroğlu’nun çelik yelek giydiği halkı selamlarken fark edildi.

Sözcü’den İsmail Akduman’ın haberine göre meydanda toplanan kalabalık içerisinde zaman zaman rahatsızlanan olmasına rağmen Sağlık personelinin ortada görülmemeleri dikkat çekti. Rahatsızlanan vatandaşları polisler kalabalık içinden çıkarmak zorunda kalırken, bir vatandaşa da doktor olan CHP Samsun 1. sıra Milletvekili adayı Murat Çan müdahale etti.

İnce çekildi: Kılıçdaroğlu ‘Ruslar’ı, Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu suçladı

‘Talimat veren Erdoğan’

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara mitinginin ardından akşam saatlerinde katıldığı Fox TV’deki canlı yayında suikast iddiaları soruldu.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Ayrıntı vermek istemem. Pek çok kanaldan isimler geliyor. Hemen İçişleri Bakanlığına bildiriyoruz. Koruma arkadaşlar var, onlar da dikkat ediyor. Son 7-8 mitingden başlayarak güvenlik önlemlerinin artırıldığını görüyorum. Miting alanına gelen yurttaşlar daha iyi aranıyor. Bütün polis arkadaşlara teşekkür etmek görevim. Gerçekten büyük bir fedakarlıkla görevlerini yapıyorlar. Öyle bir bakan var ki, kendisini devletin sahibi sanıyor. Siz kalkıyorsunuz yasa dışı talimat veriyorsunuz. Sen İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsun. Sen yasalara uymak zorundasın. Sen valilere, kaymakamlara yasa dışı talimat veremezsin. Bu şu demek, ‘ben yasa dışı iş yapmakta kararlıyım’ demektir. Kim oluyorsun sen? Tek başına bunu yapamaz. Yukarıdan talimat almıştır. Talimat veren Erdoğan.”