Öyle bir lig haftasını geride bıraktık ki insanın futbola azıcık ara veresi geliyor. Ama işte fikstür var, kupa var, endüstri var. Sahneler yeniden kuruldu ve futbol topu dün gene döndü. Mikrofonlarımız Ankara’da.
Önce ev sahibinden başlamalı. Henüz 13 dakika geride kalmıştı ve Ankaragücü rakip kaleye 6 şut çekmişti bile. Rakibin mental ve fiziksel yorgunluğuna karşın dipdiriydi ev sahibi. Maçın sonuna dek hem de. Bir de üzerine Fenerbahçe’nin yedek ağırlıklı bir kadroyla çıkması dengeyi onlar lehine hepten büktü. Maçı göz ucuyla izleyen herkes bu tespiti yapmıştır. Önde kaptıkları her topla tehlike yarattı Ankaragüçlüler. Fenerbahçe defansı bol bol tek ayak üzerinde yakalandı. Osayi Samuel’in maç eksiği çok sırıttı. Cengiz’in gönülsüzlüğü de öyle. Zajc ve Krunic uyumsuzluğu da.
Yanlış anlaşılmasın, Sarı Kanaryalar kötü olduğu için iyi gözükmedi Ankaragücü. Rakibi çözdükleri için etkiliydiler. Akılcı, seri ve fırsatçıydılar. Rakibe art arda 5-6 pas yaptırmamak konusunda yemin etmiş gibiydiler. Gerçi şu da var tabii. Konuk ekibin şifrelerini bulmak çok da maharet istemiyor. Bu sezonki 42. resmi maçına çıktı İsmail Kartal’ın ekibi. Bir maç hariç, bunların hepsinde aynı futbolu oynamaya çalıştı. Ve yine kriz çıkınca benzer değişiklikler yaptı. Böyle oynamadığı tek maç Galatasaray karşılaşmasıydı. Onu da isteyerek mi yaptı, yoksa stresten paralize mi oldular, hâlâ bilmiyoruz.
Aslında bunda sorun yok. Büyük takım dediğin önce kendi planını dener. Ama her maçın ayrı bir hususiyeti de vardır, olmalıdır değil mi? İşte o hiç yok gibi sanki Kartal’da. Değişiklikler bile ezber gibi duruyor. Mutlaka orta saha değiştiriyor. Mutlaka bir forvet alıyor. Mutlaka kanatlardan birini çıkarıyor. Hep böyle.
Oysa artık herkes aynı oyunu oynuyor Sarı Kanaryalara karşı. Önde baskıyla bozuldukları anlaşıldı. Hızlı ataklarda zorlandıkları anlaşıldı. Onların ani çıkışlarını tatlı sert durdurmanın önemi anlaşıldı. Bu yüzden epeydir çok zorlanıyor İsmail Kartal’ın takımı. Kartal sanırım adaklar adıyor Fred için. Belli ki o gelene dek her maç zorlanacaklar.
Neticeye bakalım biz. Ankaragücü yarı finalist. Emre Belözoğlu’nun takımı sonuna kadar hak etti. Tribünlerin orta yerine boşa yazmamışlar “Kupa Beyi” diye. Fenerbahçe ise elendi. Çok mutsuzlar mı? Emin değilim. Böyle bir lig mücadelesi varken ve Avrupa kupaları devam ediyorken eforları yeter mi üç kulvara? Zannetmiyorum. Ama tedirgin oldukları kesin. Bir süredir gerçekten iyi futbol oynamıyorlar. Oturup düşünmeleri gereken asıl konu bu.