Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, 3-2'nin rövanşında Young Boys'a yine 1-0 yenilerek 18.6 milyon euro ayakbastı parası alacağı Şampiyonlar Ligi'ne veda etti. Yoluna Avrupa Ligi'nde devam edecek sarı kırmızılılarda Muslera kırmızı kart gördü.

Galatasaray, İsviçre’deki ilk maçta Young Boysa’a 3-2 yenilmiş, Şampiyonlar Ligi’ne girmek için umutlarını İstanbul’daki maça bırakmıştı. Devler Ligi’ne ayabastı parasının 18.6 milyon euro olması mücadelenin değerini bir kat daha arttırıyordu. Rams Park’ta teknik direktör Okan Buruk, ilk maçın 11’inden biri mecburi üç değişiklik yaparak takımını sahaya çıkardı. İlk maçta kırmızı kart görerek cezalı duruma düşen Abdülkerim Bardakcı’dan yararlanamayan Okan Buruk, Mertens ile Jelert’i yedeğe çekti. Abdülkerim’in yerine ilk müsabakada cezası nedeniyle kadroya giremeyen Kaan Ayhan, Mitchy Batshuayi’yi, va Hakim Ziyech ilk 11’de tercih edilen futbolculardı. Galatasaray’ın milli futbolcusu Barış Alper Yılmaz, mücadeleye sağ bek pozisyonunda başladı. Arjantinli Mauro Icardi ile oyuna girdikten sonra attığı iki golle ilk Young Boys maçının seyrini değiştiren yeni transfer Michy Batshuayi çift forvet olarak sahadaydı. İsviçre temsilcisi Young Boys’ta teknik direktör Patrick Rahmen, ilk maçın 11’inde tek değişikliğe gitti. Rahmen, Bern’deki ilk müsabakaya 11 başlayan ancak sakatlandığı için çıkmak zorunda kalan file bekçisi Von Ballmoos’u yedeğe çekerek kaleyi ilk maçta oyuna girdikten sonra kritik kurtarışlar yapan Keller’e teslim etti.

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, cezası nedeniyle takımını saha kenarından yönetemedi. Geçen sezon UEFA Avrupa Ligi’nde Sparta Prag ile yapılan mücadelenin ardından iki maç ceza alan Buruk, ilk Young Boys müsabakasında da saha kenarında yer alamadı. Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, bu karşılaşmayla cezasını tamamladı. Okan Buruk’un yerine saha kenarında yardımcısı İrfan Saraloğlu oyunculara direktifleri iletti.

Galatasaraylı taraftarlar Filistin için pankart açtı.

Sarı-kırmızılı taraftarlar, tribünleri çok büyük oranda doldurarak Galatasaray’a büyük destek verdi. Maç öncesi seremonide tribünlere İngilizce ‘Özgür Filistin’ ve ‘İnsanlık Gazze’de vicdanını kaybetti’ yazılı pankartlar açtı. Karşılaşma öncesinde, hayatını kaybeden eski teknik direktör Sven-Goran Eriksson için saygı duruşunda bulunuldu.

Okan Buruk’un hücum ağırlıklı 11’i ilk yarıda beklenen etkiyi yapmadı. Norveçli hakem Espen Eskas’ın ilk düdüğüyle atak Galatasaray’dan geldi. Mauro Icardi ceza alanı içinde yerde kaldı ancak hakem pozisyona devam ettirdi. 8’de konuk takım tehlikeli geldi. Ugrinic’in ceza sahası dışı sol çaprazından kullandığı serbest vuruşta kaleci Muslera, iki hamlede topu kontrol etti. 11’de Blum’un sağ taraftan kullandığı kornerde Camara, altıpas çizgisi önünde topa kafayla vurdu. Kaleci Muslera, meşin yuvarlağı kurtardı.

18’de Young Boys yine tehlikeli geldi. Gelişen hızlı atakta Colley’in şutunu Muslera son anda çelmeyi başardı. 31’de Galatasaray mağlup duruma düşmekten zor kurtuldu. Blaum’un penaltı noktasına doğru kullandığı köşe vuruşunda Ganvoula yükselip kafa vuruşunu yaptı. Muslera’yı geçen top direğe çarpıp oyun alanına geri geldi. Kale alanı önüne düşen topu takip eden Colley, meşin yuvarlağı boş ağlara gönderdi ancak ofsayt bayrağı kalktı. VAR kontrolü sonrasında pozisyonun ofsayt olduğu onaylandı. 35’te Galatasaray’ın ilk yarıdaki en tehlikeli atağı gelişti. Icardi’nin sağ kanattan açtığı ortada Kerem Aktürkoğlu, arka direkte vole vurdu. Kaleci Keller, meşin yuvarlağı iki hamlede kontrol etti. İlk yarı 0-0 sona erdi. Young Boys bu devrede Galatasaray kalesine beşi isabetli 11 şut çekti.

İkinci yarıya Galatasaray iki oyuncu değişikliğiyle başladı. Köhn’ün yerine Elias Jelert ve Hakim Ziyech’in yerine Berkan Kutlu oyuna girdi. 56’da Galatasaray’da sol çaprazdan kazanılan serbest vuruşta topun başına Kerem Aktürkoğlu geçti. Kerem’in arka direğe yaptığı ortaya hareketlenen Kaan Ayhan topu ağlara gönderdi. Fakat ağlara giden top ofsayt gerekçesiyle gol değeri kazanmadı.

Bu dakikadan sonra oyuncu değişikliklerinin de etkisiyle Galatasaray oyundaki ağırlığını arttırdı. 62’de Mitcy Batshuayi’nin çeza alanı içinden yaptığı vuruş auta gitti. 62’de Young Boys gole yaklaştı. Blum’un kullandığı köşe atışında Ganvoula’nın kafası yan direkten döndü. 63’te Gabriel Sara’nın ceza yayı üzerinden vuruşu Young Boys kalecisi Keller’de kaldı.

Keller, 71’de de skornu değişmesini önleyen isim oldu. Icardi’nin pasında Kerem Aktürkoğlu’nun şutunu Young Boys kalecisi kornere çeldi. Hemen bir dakika sonra oyuna ikinci yarıda giren Kerem Demirbay’un uzaktan sert vuruşunda da Keller başarılıydı.

Rakibinin sahayı geç terk etmesine tepki gösteren Kaan Ayhan sarı kart gördü.

82’de oyun sahası karıştı. Young Boys’da oyundan alınan Colley ve Ugrunic oyundan uzun süre sahada kaldı. Kaleci Muslera’nın gösterdiğ itepkiden sonra bir anda gerginlik çıktı. Kaan Ayhan ve Males sarı kart gördü.

87. dakika maçın kırılma anı oldu. Icardi’nin ceza alanındaki vuruşu savunmadan döndü. Gelişen hızlı atakta Virginius, kaleci Muslera ile karşı karşıya kaldı. Onun vuruşunda top filelere gitti. İsviçre takımı oyuncuları golü kutlamak için sahaya girince sinirlenen Muslera rakibine tekme vurdu. Galatasaray kaptanı kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Kerem Aktürkoğlu çıkarken onun yerine kaleci Günay girdi. Kalan dakikalarda iki takımın çabası sonuç getirmedi ve maçı 1-0 kazanan Young Boys Şampiyonlar Ligi’ne yükseldi. Galatasaray’sa yoluna Avrupa Ligi’nde devam edecek.

Şampiyonlar Ligi kapısında ‘Buruk’ acı…

Galatasaray, en az 1 milyar TL’den oldu

Galatasaray, Devler Ligi’ne girebilseydi katılım ücreti 18 milyon 620 bin euro, yayın geliri 9 milyon euro olarak alacaktı. Sekiz maçın oynanacağı Şampiyonlar Ligi’nde galibiyet başına 2.1 milyon euro, beraberlik için 700 bin Euro ödenecek. Young Boys’a elenen Galatasaray, en az 27.6 milyon euro (1 milyar 50 milyon TL) geliri kaybetmiş oldu. Öte yandan yoluna Avrupa Ligi lig aşamasında devam edecek olan Galatasaray, Play-off turundan 4.29, Avrupa Ligi katılımı bedeli olarak 4.31 olmak üzere 8.6 milyon euro geliri garantiledi.

İbrahim Hatipoğlu: Hocamızı koruyacağız, iki transfer yapacağız

Galatasaray Sportif AŞ. Başkanvekili İbrahim Hatipoğlu Okan Buruk ve Galatasaraylı futbolcularla ilgili “Hocamızı ve oyuncularımızı koruyacağız. Bu günü beraberlikle aşacağız” dedi. Avrupa’da yeni bir sayfa açmaları gerektiğini belirten Hatipoğlu, “Yarın sabahtan itibaren UEFA Avrupa Ligi’nde final oynayacak yeni bir savaşın başlangıcını yapmalıyız diye düşünüyorum. Transfer bütçesi, buradan gelecek gelirle alakalı bir bütçe değil. Planladığımız gibi eksiklerimizi gidereceğiz. Şu anda tespit edilen iki bölgeye daha transfer yapmak için çalışmalar devam ediyor” dedi. Galatasaray yöneticisi sözlerini şöyle bitirdi: “Biz, 2000 yılında Galatasaray’ın beklemediği bir skorla Chelsea’ye kaybetmiş ve Şampiyonlar Ligi’ne veda etmiştik ancak namağlup bir şekilde UEFA Kupası’nı kazanmıştık. Neden yeni bir hikayede böyle finale ulaşmayalım?”

Okan Buruk: Kağıt üzerinde inanılmaz bir kalite farkı vardı

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, “Hayal ettiğimizle maçın içinde gerçekleşen örtüşmüyor. Kağıt üstünde oyuncu bazında inanılmaz bir kalite farkı var. Daha iyi bir performans ortaya koyabilirdik. Geçen seneki Molde maçına benzeteceğim. Zaman zaman üzerimizde beşer kilo ağırlık varmış gibi hareket ettik. Top bizdeydi ama ne pas hızımız, ne dikine oyunumuz iyiydi. Çok fazla pas hatası yaptık ve hep geçiş şansı verdik rakibe. İkinci yarı oyunu biraz daha dengeledik. Son bölüme doğru rakip kalede oynadığımız bir maçtı. Aslında maçı çevirecek pozisyonu da bulduk. Burada birinci sorumluluk benim. Oyuncularım en iyisini yapmaya çalıştı. Muhteşem bir taraftar vardı. Tek üzüleceğimiz şey onların istedikleri galibiyeti getiremedik” dedi. Buruk konuşmasına şöyle devam etti: “Bu takım geçen sene şampiyonu olduğu için burada play-off oynadı. Yine şampiyonluk için mücadele edecek bu oyuncular. Tekrar lige döneceğiz ve hedefimiz Avrupa Ligi’ni kazanmak. Şanssız bir dönem de yaşıyoruz. Davinson Sanchez’in daha ilk maçında sakatlanması, ikinci maç Abdülkerim’in kırmızı görmesi. Geriden oyun kurarken çok zorlandık. Takımı öne itmede Davinson’un olmaması bizim için en büyük eksiklerden biriydi. Elimizdeki oyuncuların dönmesi, 1-2 takviyeden sonra yine takımımız şampiyonluk için yarışacak. Tek üzüntümüz taraftarımızı mutlu edememek. 2 senedir hep kazandık ve mutluluğa alıştırdık. Futbolda kaybetmek de var. Ama çok çabuk toparlanıp hafta sonu oynayacağımız maça hazırlanmalıyız. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzde çok maç var.”

“En büyük sıkıntımız konsantrasyon eksikliği” diyen Okan Buruk sözlerini şöyle bitirdi: “İki senelik dönemde en çok derbi kazanan takım biziz. Manchester deplasmanında Manchester’ı yenen yine bu oyuncular. En büyük sıkıntımız konsantrasyon eksikliği. Hedef maçlardan çok, rakibi ne kadar önemsemezsek, turu ne kadar garantilersek… En büyük sıkıntımız bu. Bu oyunun çok daha fazlasını Bayern Münih’e karşı oynadık. Maçlarımızı rakip ayırt etmeksizin daha ciddi şekilde oynamamız gerekiyor. Rakiplerimiz kadar bu maçların içerisinde olamadık, onlar kadar istemediğimizi, mücadele etmediğimizi düşünüyorum. Bunu sağlayacak olan da teknik adam. Buna uygun oyuncuyu seçecek olan da teknik adam. İki senede çok az maç kaybettik. Ama kaybettiklerimiz içinde bu konsantrasyon eksikliği vardı. Belki aşırı motivasyon da oyuncular üzerinde baskı yarattı. Rakip kadar dinamik değildik. Sezon başında 2 senedir bunu yaşadık. Kadro anlamında da zaman zaman sıkıntılar oluyor. Genel olarak Galatasaray kadro yapısı bugünkü oyunun daha üstünde işler ortaya koyması gerekiyordu.”

Gabriel Sara kendi oynadığı oyunu yeterli bulmadı.

Kerem Demirbay’dan Gabriel Sara’ya: Hediyem yok

Maç sonunda açıklama yapan Kerem Demirbay,futbolun çok basit olduğunu belirterek “Öncelikle üzgünüz bugün böyle bir maç geçirdiğimiz için. Şampiyonlar Ligi’ne giremedik. Galatasaray’a yakışanı yapamadık. Avrupa Ligi’ne kaldık. Üzgünüz. Futbol çok basit. 90 dakika sonunda ya yenilirsin ya kazanırsın. Bugün başaramadık. Galatasaray için ülkemiz için üzgünüm. Ama Avrupa Ligi’ne girdik. Camiamızı ve ülkemizi temsil etmek istiyoruz. Yolumuza devam edeceğiz” dedi. Forma rekabeti hakkında da konuşan Kerem Demirbay şunları söyledi: “Gabriel hepsi kardeşimdir. Saygım sonsuz. Ama burası Galatasaray, burada büyük karakterler var. Hiç kimseye hediyem yok. Çalışan alır. Kendisini seviyorum, saygılı. Çalışmaya devam.”

Gabriel Sara ise “Daha iyisini yapabileceğimi biliyordum. Böyle önemli bir maçta bu şekilde oynamam yeterli değildi. Takımın ortaya koyduğu oyun iyiydi ilk başta. Fakat zaman zaman kontralara izin verdik. İyi performans sergilediğimizi düşünüyorum ama futbolda bazı şeyler istediğiniz gibi gitmiyor. Çok iyi bir takımımız var. Herkes hazır. Ellerinden geleni yapıyorlar. Oyuna girecek olan herkes hazır. Ne olursa olsun kazanmak. Her zaman kazanmak için oynuyoruz. Avrupa Ligi olabilir, Süper Lig olabilir. Nerede olursa olsun kazanmak istiyoruz” diye konuştu.

Patrick Rahmen, iki maçta da galibiyeti hak ettiklerini söyledi.

Patrick Rahmen: En zor kurayı çektik, Şampiyonlar Ligi’ni hak ettik

Young Boys Teknik Direktörü Patrick Rahmen ise “Ekibimle gurur duyuyorum. İsviçre’deki zorlu haftalardan sonra yaşadığımız yenilgilerimiz vardı. Son haftalarda yükselişe geçtik. Evimizde ve deplasmanda Galatasaray karşısında son derece etkileyici bir performans sergiledik. İlk yarıda pozisyonlar kaçırdık. Devre arasında sakin kaldık. İkinci yarıda Galatasaray baskı yapmasına rağmen net gol pozisyonları yakalayamadı. Doğru zamanda kontratağa çıkarak oyunu lehimize çevirdik. Son haftalarda sergilediğimiz tavırla gurur duyuyorum. Son iki maçtaki performansımız da beni çok sevindirdi” diye konuştu. İsveçli teknik direktör, futbolcularının oyunu soğutan hareketler yaptıklarının söylenmesi üzerine şunları söyledi: “Bu sizin görüşünüz. Ben bunu ‘Oyunu soğutmak’ olarak tarif etmem. İlk devrede çok baskın oynadık. İkinci yarıda Galatasaray gibi güçlü bir takımın ofansif silahları ilk yarıdaki hızımızı kesti. 10-15 dakika boyunca baskıya dayanmamız gerekiyordu. Biz de bunu yaptık. Çok kalemize gelmelerine izin vermedik, kontratak pozisyonlarında da tehlikeli çıktık. Oyunu soğuttuğumuzu söyleyemem.”

Galatasaray’ı iyi analiz ettiklerini aktaran 55 yaşındaki teknik direktör konuşmasını şöyle bitirdi: “Galatasaray’ın birçok güçlü yanını gördüm. Defansta baskı yapıldığında topu kazanma ve pozisyon üretme şansı elde edebileceğimizi gördük. Galatasaray’ın ofansif bir oyun tarzı var. Boşluklara kaçmaya çalıştık. İki maçta da fırsatlarımızın önemli kısmını kullandık. İlk maçtaki pozisyon kalitemiz oldukça fazlaydı. İki maçta da alınan sonuçları hak ettiğimizi düşünüyorum. Galatasaray, sahadaki 11’ine, futbol nitelikleri ve deneyimlerine bakınca bizim için üst düzey bir rakipti. Çok büyük bir iş başardık. Bu çekebileceğimiz en zorlu kuraydı. Bugün buradan çıktığımız için gurur duyuyorum. Çok gürültülü, müthiş taraftar vardı. Futbolcular, her gün böyle maçlar için yaşıyor. Böyle maçlardan galibiyetle ayrılmak insanı daha çok sevindiriyor.”

Galatasaray için tehlikeli gelişme: Köhn için bir kez daha tehdit