Fenerbahçe ve Galatasaray bu akşam Kadıköy’de karşı karşıya gelecekler. Maç saat 20.00’de başlayacak. Karşılaşmaya Galatasaray 15, Fenerbahçe 13 puanla çıkacak. Büyük rekabetteki 401. randevu öncesi 10Haber spor editörleri derbiyi 10 soruda masaya yatırdı. İşte iki farklı bakış açısından derbi değerlendirmeleri.
Hangi kaleci ön plana çıkar?
Kutluhan Kocadağ: Açıkçası bu sorunun cevabı için geçen sezonun ortasına kadar Muslera demek mümkün olabilirdi. Ancak hem deneyimli kaleci formunu kaybetti hem de Şubat 2024’te Livakovic’in eski kaleci antrenörü Sandro Zufic’i kulübe getiren Fenerbahçe büyük bir adım attı. Sezon başlangıçlarını da ele alırsak ben dört lig maçında kalesini gole kapatan Livakovic’i bir adım önde görüyorum. Hırvat, Lille eşleşmesinin ilk maçında da belirleyici olmuştu. Muslera tam aksine sezona formsuz girdi. Hem Young Boys maçlarında kalesinde gördüğü goller hem de bu sezon kalesinde gördüğü toplam dört gol… Livakovic derbiye daha formda geliyor.
Gökmen Ahmet Gökmen: Livakovic geride kalan sezon oynanan iki derbide de kalesini gole kapatmayı başardı. Muslera ise Young Boys maçlarıyla birlikte sezona oldukça formsuz girdi. Ligde şimdiye kadar oynanan beş maç özelinde Livakovic’in performansı daha üstün gözükse de Muslera’nın bu stadyumda çok iyi maçlar oynamışlığı var. Oynanacak oyuna yönelik beklentimi de göz önüne alarak derbide kaleci mevkiinin özel bir fark yaratacağını düşünmüyorum.
Savunmada kim daha önde?
Kutluhan Kocadağ: İşi savunma tandemi olarak değerlendirecek olursak iki takımın kalitesi birbirine yakın. Mourinho için Çağlar tercihini sabit alırsak Djiku-Becao ikilisinden hangisini 11 başlatacağı önemli. Ancak asıl mesele beklerde. Fenerbahçe’nin bu konuda avantajı var. Uzun süredir birbiriyle oynayan oyuncular sahada yer almaya devam edecekler. Ancak Galatasaray’da Ismail Jakobs henüz ikinci lig karşılaşmasında Fenerbahçe deplasmanı görecek. Sağ bekte ise fiziksel olarak Maximin’le eşleşmesi için Jelert yerine Kaan’ın olması daha muhtemel. Şu aşamada Fenerbahçe daha fazla güven veriyor.
Gökmen Ahmet Gökmen: Davinson’un sakatlığı sonrası Nelsson-Abdülkerim tandemi alarmlar vermişti fakat Kolombiyalının dönüşü Galatasaray’da arka tarafın toparlanmasını sağladı. Sarı-kırmızılılar milli ara sonrası Süper Lig’de her ne kadar zorluk düzeyi yüksek maçlar oynamasa da Davinson-Abdülkerim ikilisinin asıl fark yarattığı noktayı oyun kurulumu ve savunma çizgisini öne çıkarmak üzerine olduğunu belirtmek gerek. Fenerbahçe’de Çağlar’ın partnerinin Djiku mu yoksa Becao mu olacağı net değil. Galatasaray asimetrik dizilimde Kaan, Davinson ve Abdülkerim üçlüsüyle geri sahada rakibine nazaran ufak bir farkla önde.
Orta sahada avantaj kimin?
Kutluhan Kocadağ: Orta saha Fenerbahçe’nin en fazla yatırım yaptığı yerlerden biri oldu. İsmail-Fred-Szymanski üçlüsünü arkadan Sofyan Amrabat destekleyecek. Amrabat’ın 11 başlayacağını öne sürenler dahi var. Galatasaray için durum biraz daha karışık. Kadıköy gibi zorlu bir deplasmana Torreira-Sara-Mertens üçlüsüyle çıkmak fiziksel üstünlük açısından riskli. Bu anlamda Berkan Kutlu’nun tercih edilmesi beklenebilir. Galatasaray’ın orta saha planını öngörmek zor olmakla beraber derbinin kilidi bu bölgedeki üstünlük olacak. Burada da Fenerbahçe bir adım önde.
Gökmen Ahmet Gökmen: Okan Buruk, Galatasaray’ın başında geçirdiği ilk sezonunda Fenerbahçe’yi içerde ve dışarda 3-0 mağlup ederken ilk 11’de Berkan’a şans vermişti. Bir önceki sezon ise Kadıköy’de oynanıp golsüz sona eren maçta da, Seyrantepe’de Fenerbahçe’nin 10 kişi kalmasına rağmen 1-0 kazandığı karşılaşmada da Kerem Demirbay ve Mertens ilk 11’de soyunmuştu. Bu maçta Okan Hoca’nın merkezi sert tutmak isteyeceğini düşünüyorum ve bu nedenle Berkan’ı 11’de sahaya sürmesini muhtemel görüyorum. Ön alan baskısındansa biraz daha kontrollü bir oyun ve rakibini ikinci bölgede karşılama planına yönelen Galatasaray’da Torreira, Berkan ve Sara üçlüsü rakipte bulunan Fred ve Szymanski’nin yetenek baremini aşağıya çekebilecek tek üçgen gibi duruyor. Aksi bir başlangıç tercihinde Fenerbahçe’nin yumuşak duran Galatasaray orta sahasını İsmail’le kırıp Fred ve Szymanski’nin yaratıcılığından faydalanacağı senaryo kaçınılmaz olacaktır.
Forvet bölgesinde hangi takım üstün?
Kutluhan Kocadağ: Bu noktada Fenerbahçe rotasyon anlamında daha kuvvetli. Ancak Roland Sallai’nin eklenmesiyle beraber Galatasaray da ana planda güç kazandı. En Nesyri-Dzeko belirsizliği Fenerbahçe için soru işareti yaratıyor. Mourinho’nun topu rakibine bırakacağını öngörerek Maximin’in hızından yararlanmak isteyeceğini ve sol Maximin sağ Tadic formülünü bozmayacağını düşünüyorum. Galatasaray’da sağ kanattaki Barış Alper kilit oyuncu olacak. Hem Maximin savunmasında arkaya yardım etmesi hem de ileride üretken oyuncu olması gerekecek. Onun performansı derbinin kilit noktalarından biri. Icardi’nin kadroda olması bekleniyor, süre almak için ısrarcı olacağı da aşikâr. Ancak Cimbom geri düşmedikçe oyuna gireceğini ve dünyanın en değerli dördüncü forveti Osimhen’in yanında görev alacağını sanmıyorum.
Gökmen Ahmet Gökmen: Galatasaray kulüp tarihinin, belki de dünyadaki mevcut futbol kulüplerinin içerisindeki en kaliteli santrfor rotasyonuna sahip kadrosuyla Kadıköy’e gidecek. Icardi’nin sakatlığına rağmen Arjantin’den dönüp antrenmanlara başladığını ve yedek kulübesinde yer almasının kuvvetle muhtemel olduğunu biliyoruz. Fenerbahçe’de tarihin en büyük yatırımıyla kulübe kazandırılan En-Nesyri olmasına karşın Dzeko’nun yerine ilk 11’de başlayıp başlayamayacağı dahi belli değil. Osimhen’in de varlığıyla birlikte tüm mevkiler arasında bir takımın diğerine en ağır bastığı bölge santrfor bölgesi. Buna karşın sahada oynanması muhtemel oyuna bakarak santrforların oyuna en az etki edecek oyuncular olabileceği çıkarımını yapmak da pek mümkün.
Teknik direktörlerden beklenti ne?
Kutluhan Kocadağ: Mourinho Fenerbahçe’si İsmail Kartal Fenerbahçe’sine göre çok daha temkinli. Gol yememeyi önceliklendiren ekip Göztepe maçı dışında her maçta bunu başardı. Galatasaray maçında da aynı oyun planını görmemiz mümkün. Okan Buruk bu derbi özelinde çok daha tecrübeli. Hazır kadro ve benzer oyun planıyla bir adım önde görünüyor. Ancak Mourinho kalitesinin neler göstereceği derbiyi heyecanlı kılan unsurlardan biri.
Gökmen Ahmet Gökmen: Jose Mourinho’nun henüz ligin ilk haftasından beri Okan Buruk’un itiraz ederken sahaya kaç santim girdiğine kadar irdeleyerek bugün ilk düdüğü çalacak derbiyi haftalar öncesinden oynamaya başladığı yerde Okan Buruk’tan düzenli olarak gelen açıklamalara karşı herhangi bir yanıt işitemedik. Young Boys maçlarında oluşan kara bulutlar Süper Lig’de alınan Adana Demirspor, Rizespor ve Gaziantep FK galibiyetleriyle dağılmışken Galatasaray’ın teknik direktörü tekrar buhranlı günlere girmek istemiyorsa bir buçuk aydır vermediği cevabı bugün Kadıköy’de vermek zorunda.
Taraftarın maça etkisi nasıl olur?
Kutluhan Kocadağ: Fenerbahçe taraftarı mayısta oynanan ve 10 kişiyle kazanılan maçın özgüvenini Kadıköy’e taşımaya çalışacak. Maç önü koreografisiyle başlayıp maç boyunca takımlarını itmeye çalışacaklar. Ancak son yıllarda taraftar baskısının ters teptiği özellikle yenen bir golle Kadıköy’ün Fenerbahçe için daha büyük baskı unsuru olduğu göründü. Maçın henüz altıncı haftada oynanıyor olduğu bilincinde bir tribün Fenerbahçe’nin yararına olacaktır. Galatasaray’ın tecrübeli oyunculardan kurulu kadrosu, rakibinin üzerinde negatif etki yaratan bir atmosferden çok rahat yararlanır.
Gökmen Ahmet Gökmen: Fenerbahçe’nin uzun yıllar Kadıköy’de yakaladığı serinin 2000’li yılları kapsayan bölümü kazanmak üzerineydi. 2012’de Galatasaray’ın Süper Final’i oynayıp şampiyonlukla sahadan ayrılmasının ardından bu seri Fenerbahçe özelinde bir ‘yenilmezlik’ serisine evrildi. 2010’lu yıllardaki maça sarı-lacivertliler ev sahibi olmasına karşın kazanmaktan çok kaybetmemeyi ön plana alarak çıkan taraf oldu. Bu psikolojik baskı Onyekuru’nun golüyle kırılmış olmalıydı fakat son yıllara baktığımızda Galatasaray’ın burada, tıpkı Fenerbahçe’nin Seyrantepe’de yakaladığı gibi bir üstünlüğü var. İki takımın oyuncuları da tribün baskısını alt edebilecek düzeyde tecrübeye sahip kariyerlerdeler. Taraftar faktörünün bahsettiğim sebeplerden Fenerbahçe lehine bir avantaj sağlamayacağını, Galatasaray için ise nötralize olmaktan öteye geçemeyeceğini düşünüyorum.
Hakem derbi baskısını kaldırabilir mi?
Kutluhan Kocadağ: Atilla Karaoğlan, Gökmen’in geçtiğimiz günlerde bana dediği gibi “son yıllarda büyük maçların kadrolu hakemi” oldu. O da baskıyı kaldıramayacaksa vay Türk hakemliğinin haline. Ondan tek dileğim geçen sezon 100 dakikanın 43’ünde topun oyunda kaldığı keyifsiz derbi yerine sertliğe daha fazla müsaade edilen kıran kırana ve tempolu bir maça izin vermesi.
Gökmen Ahmet Gökmen: Taraftardan bahsederken baskıyı hissetmeyecek düzeyde oyuncular olduğundan bahsetmiştim, hakem kısmında ise durum tam tersi. Atilla Karaoğlan her ne kadar bir süredir derbi yönetme alışkanlığı olan bir hakem olarak öne çıksa da dünya üzerinde böyle maçlarsa iç saha baskısından etkilenmeyen hakem sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Burada asıl faktör sahada 50 bin kişinin uğultusu içinde bir insan olduğunu ve duygularıyla yaşayan bir varlık olduğunu unutmamamız gereken hakemin değil, Riva’da masasında çay ve kulağında kulaklıkla monitörden izleme yapan VAR heyetinin yönetim tarzında şekillenecektir. Stadyumdaki hakemin baskı altında olmasını anlayabilirim fakat VAR için bu durum kabul edilemez.
Maçın sürpriz ismi kim olur?
Kutluhan Kocadağ: İki takımın kadroları birbirinden kaliteli. Şu isim sürpriz olur demek doğru gelmiyor. Ancak sol kanatta Jakobs-Sallai ikilisini izlersek; ilk kez birbiriyle arka arkaya oynayacak oyuncuların iyi performans vermesi sürpriz olur.
Gökmen Ahmet Gökmen: Derbiler yeni isimleri ortaya sürmesiyle meşhurdur. Galatasaray cephesinde de Ismail Jakobs ve Roland Sallai ikilisinin ilk 11’de başlamaları hatta sol kenarı önlü arkalı parsellemeleri ihtimali iyiden iyiye konuşuluyor. Sallai’nin ilk, Jakobs’un ise ikinci maçı olacağı göz önüne alınırsa derbinin sürprizi olumlu ya da olumsuz anlamda bu iki isimden biri olabilir.
Gol nasıl gelir?
Kutluhan Kocadağ: Akan oyunda, Fenerbahçe bu sezon şu ana kadar yaptığı gibi topu rakibe bırakırsa Maximin’in kanattaki hızı ve koşuları belirleyici olur; Galatasaray ise Victor Osimhen gibi bir yıldızın sihrine ihtiyaç duyar. Ancak özellikle bu iki takımın karşılaştığı derbilerde kısır oyunlar gördüğümüz için duran toplar belirleyici olmaya aday. Nitekim geçen sezon iki maçta atılan tek gol duran toptan gelmişti.
Gökmen Ahmet Gökmen: Yüksek skorlu bir maç beklemiyorum. Galatasaray’ın geçiş savunmasının alarm verdiği anları sıkça gördük, Fenerbahçe gol atacaksa bunun böyle bir sekans sonrası gelmesi muhtemeldir. Galatasaray için ise duran top konusundaki maharetten artık bahsetmeye gerek yok. Bol bol faul gördüğümüz derbilerde ölü toplar ve korner fırsatları Galatasaray için çok kıymetli.
Çıkacak sonuç şampiyonluk yarışını etkiler mi?
Kutluhan Kocadağ: Bunu söylemek için çok erken. Köprünün altından çok su akar. Ancak özellikle Galatasaray galibiyeti camianın içinde olduğu kaosun unutulması ve rakiple aradaki puan farkının beş gibi -son iki sezonu göze aldığımızda- azımsanmayacak bir noktaya çıkması açısından daha belirleyici nitelik taşır.
Gökmen Ahmet Gökmen: Galatasaray kazanırsa fark beşe çıkacak ki geride kalan sezon ve mevcut sezonun başlangıcına baktığımızda Anadolu takımlarının seviyesini de göz önüne alarak bunun ciddi bir fark olduğunu söylemek gerek. Buna karşın iki ekip bir önceki sezon ligin son haftalarında karşılaşmıştı, bu kez fikstür erken bir derbiyi öne çıkardı. Her türlü sonuç pek tabii şampiyonluk yarışını etkileyecektir ancak bu hesaplara girmek için henüz çok erken, lig upuzun bir maraton ve biz henüz start noktasındayız.
Sonuç ne olur?
Kutluhan Kocadağ: Fenerbahçe, özellikle ligde rakibine nazaran daha ciddi sınavlardan geçti. Saha içi ve saha dışı faktörlerin de etkilediği Galatasaray’ı kendi evinde yenip, son yedi yılda rakibinin Kadıköy’deki üstünlüğünü kıracaktır.
Gökmen Ahmet Gökmen: Derbilerin favorisi olmaz, mevcut durumda da birer puan iki takımı yormaz. Pozisyon açısından kısır bir 90 dakika sonrası köşede bulunan kolonun üzerindeki skor tabelasında 0-0 ya da 1-1 yazmasını bekliyorum.