Türkiye İş Bankası cumhuriyetin 100. yılında sponsor olduğu İstanbul Maratonu için elini bir kez daha elini taşın altına koydu. 3 Kasım’da 46. kez koşulacak maraton için yapılacak basın toplantısı Hilton İstanbul Bosphorus’taydı. İçeri girince önce kahvaltı ikramının olduğu salona yöneldim. Geçen yıl boş olan salon bu kez doluydu. Bütün masalar kapılmıştı.
Geçen yıl aynı yerde yapılan toplantıda ne bu kadar kalabalık ne de bu kadar ilgi vardı. Demek yıl boyunca bir şeyler değişmişti. Sadece gazetecilerden değil CHP’nin parti içinden de katılım vardı. CHP Parti Meclisi üyesi Turgay Özcan, CHP İstanbul milletvekili Engin Altay toplantıya gelen isimlerdendi. Ama en çok ilgiyi çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le aşk yaşadığı iddialarının ardından sosyal medyasından kanserle savaştığı açıklayan Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’dı. Toplantının başlamasına az bir süre kala nihayet kahve koyacak bir masa bulabildim. O sırada yanıma gelen bir görevli bana sarı kart gösterdi: “Toplantı başlıyor, lütfen salona geçin.”
Kırmızı kart yememek için son yudumlarımı hızlı hızlı alıp toplantının yapıldığı yere gittim. Salona son girenlerdendim. Geçen yıl boş olan salonda koltuk bulmak meseleydi. Yine de bir yere oturmayı başardım.
Emine Semra Hergülman, Svetlena Kaya ve Müge Daştan.
Toplantıda ilk önce sözü Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur aldı. Alır almaz da sözü üç kadın atlete verdi. Kanserle mücadele ederken aynı zamanda koşmaya devam eden Müge Daştan, 13 kez organizasyonda koşmuş Emine Semra Hergülman ilham verici konuşmalar yaptı. 38 yıldır uzun mesafe koşan, İstanbul Maratonu’nu 14 defa koşmuş ve genel klasman ikinciliği de bulunan olimpik sporcu Svetlana Kaya ise heyecanına yenildi. Normalde akıcı bir Türkçe konuşan Svetlana Kaya kilitlendi. Kademesine Renay Onur girerek konuşmayı devraldı. Maratona 40 bin kişinin üstünde bir katılım beklediklerini söyledi. Halk koşusunun kayıtlarının haftaya açılacağını belirtti. Onur’un verdiği bilgiyi göre İstanbul Maratonu’na katılan yabancı sayısı yüzde 50 artmıştı. 400 farklı şirket koşu için kayıtlarını yapmıştı. Spor İstanbul Genel Müdürü “Çok güzel bir söz var; futbol asla sadece futbol değildir. İstanbul Maratonu asla sadece İstanbul Maratonu değildir’ şeklinde uyarlamak istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Organizasyona ikinci kez sponsor olan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Lüle spora hayatları iyileştirme gücü nedeniyle destek verdiklerini belirterek farklı dallarda profesyonel sporcuların yetişmesini önemli bulduklarını vurguladı. Maratonun dayanıklılığın, sabrın ve azmin sınandığı bir spor dalı olduğunu söyleyen Lüle’ye göre daha çok insanın günlük yaşamında sporu alışkanlık haline getirmesi yetenekli sporcuların keşfedilmesinde ve sağlıklı nesillerin yetişmesine önemli bir rol oynayacaktı.
Fatih Çintimar federasyon başkanlığını bırakıyor
Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar İstanbul Maratonu’nun Türkiye’nin açık ara en büyük organizasyonu olduğunu söyledi. Çintimar 31 Ekim’de yapılacak federasyon seçimlerinde ‘gönüllü’ olarak başkanlığı bırakma kararı aldığını belirterek yeni adresinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu ilan etti.
Toplantıda Fatih Çintimar, Ekrem İmamoğlu, Renay Onur ve Sezgin Lüle konuşma yaptı.
Renay Onur’un dediği gibi maraton asla maraton değildi. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşmasına birçok asist aldığını belirterek başladı. Çintimar’ın gönüllü olarak başkanlığı bırakmasını çok önemli bulduğunu vurguladı. “Başta İstanbul Valiliği olmak üzere birçok kurum, kuruluş katkıda bulunuyor. 9500 kişinin görev aldığı bir organizasyon. Bu organizasyonlar herkesin emeğiyle mümkün” diyen İmamoğlu’nun konuşmasında önemle durduğu nokta ‘ortak akıl’dı. İstanbul Maratonu gibi çok büyük bir etkinliğin birçok kurum ve kuruluşun desteği olmadan yapılamayacağını belirtti. 2027 Avrupa Oyunları’na ve İstanbul’un aday olduğu 2036 Olimpiyatları’na dikkat çekerek ‘ortak irade’ söylemini tekrarladı. Roma’da 2027 Avrupa Oyunları için yapılan imza töreninde hükümetten bir kişi bile katılmamıştı. Gerek Avrupa Oyunları gerekse olimpiyatları İstanbul’a getirmek için İmamoğlu, hükümetle beraber hareket etmek istediğini bunun devlet politikası olması gerektiğini daha önce söylemişti. Anlaşılan bu konuda bir mesafe alınamamıştı.
‘Ortak akıl’ söylemi sadece hükümete değil kendi parti içine de mesaj olarak okuyanlar oldu. Malum şimdiden Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday tartışmaları başlamıştı. Konuşmaların bitmesinden sonra sorulara geçildi. Herkes basından söz beklerken mikrofonu el kaldıran bir vatandaş kaptı. Geçen yıl yarıştan sonra otobüsün ikinci köprüden kendini geri götürmesini şikayet etti. Renan Onur araya girdi, bu tür şikayetlerin kendisine toplantıdan sonra yapılabileceğini belirtti ve sadece gazetecilerin soru sormasını istedi. Ancak onun söylediği anlaşılamadı ya da duyulmak istemedi. Mikrofonu kapan bir vatandaş Beyoğlu’ndaki çöp toplama saatlerini gündeme getirmeye çalıştı. Bu durum duayen gazeteci Atilla Gökçe’ye söz verilerek bitirildi. Onun sorusuysa geçen yıl olduğu gibi atletlere ne kadar ödül verileceğiyle ilgiliydi. Neyse ki bazı şeyler değişmiyordu.
İmamoğlu’ndan Gülşah Durbay’a jest
Soru yanıtlama faslının bitmesinden sonra fotoğraf çektirme merasimi başladı. Burada İmamoğlu’ndan iftiraya uğradığını belirten ve kanser tedavisi gördüğünü açıklayan Manisa’nın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a jest geldi. Onu kürsüye davet etti. Bu topluma verilen mesajdı. Ona destek olduğunu herkese gösteriyordu. Fotoğraf çekiminde İmamoğlu İstanbul’un plaka kodu olan 34 numaralı yazılı kağıdı tuttu. Durbay’a ise Manisa’nın plaka kodu olan 45’i eliyle yazdığı kağıdı verdi. İki isim diğer katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
İmamoğlu’nun salondan çıkışı da geçen yıla göre çok farklıydı. Onu takip edenlerin çokluğu yüzünden çıkış kapısı sıkıştı. İstanbul Belediye Başkanı’na geçen yıla oranla ilginin çok arttığı su götürmez bir gerçekti. Bir süre kapının boşalmasını bekledim. Sonra işe doğru yürümeye başladım. Mesafe uzun olsa da konuşmalar beni motive etmiş, harekete teşvik etmişti. Zaten amaç bu değil miydi?
Kenneth Kiprop Kipkemoi İstanbul Maratonu’nda yarışacak atletlerden.
İstanbul Maratonu altın kategoride
İstanbul Maratonu Dünya Atletizm Federasyonu’nun altın kategorisinde (Gold Label). Avrupa’dan beş, dünyada 28 yarış bu kategoride. Maratonda bu yıl yarışacak iddialı atletler arasında 40 yaşında olmasına rağmen kariyerinin zirvesinde görülen ve 2.05’in altında derecelere sahip Kenyalı Kenneth Kiprop Kipkemoi, geçen yıl Rotterdam Maratonu’nu 2.08.12 ile tamamladıktan sonra özel olarak İstanbul’a hazırlanan Etiyopyalı Abebe Negewo ve World Athletics tarafından ‘altın atletler’ kategorisinde değerlendirilen Faslı Mohcin Outalha var. Kadınlar arasında ise kariyerinde bir Dünya Maratonu üçüncülüğü, bir Boston Maratonu şampiyonluğu ve dört majör maraton kürsüsü bulunan Kenyalı Sharon Jemutai Cherop, kariyerinin ilk maratonunu koşacak olan 24 yaşındaki Kenyalı sporcu Betty Chepkemoi Kibet ve kişisel en iyi derecesi 2.22.36 olan Etiyopyalı Sintayehu Lewetegn yer alıyor.
