Hollanda futbolunun en üst seviye ligi Eredivisie’de Fortuna Sittard’da forma giyen milli orta saha Oğuzhan Özyakup Anadolu Ajansı’na konuştu. Türkiye’de yakaladığı başarıların benzerini Hollanda’da da yaşamak istediğini belirten Oğuzhan, doğup büyüdüğü yerde kariyerine devam edebiliyor olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Oğuzhan Fortuna Sittard’la hedeflerinden bahsederken “Buraya gelmeden önce Fortuna her sene ligde kalmaya oynayan bir takımdı. Geçen sene bunu değiştirmeye çalıştık, 5-6 hafta önce ligde kalmayı garantiledik. Bu sene Avrupa play-off’una kalmak istiyoruz. Lige iyi başladığımız için hemen yukarılara bakmaya gerek yok, en önemli hedef ligde kalmak. Feyenoord deplasmanında ve Ajax ile berabere kaldık, diğer maçlarımızda puanlar aldık. Böyle olunca yukarılara bakıyorsunuz ama hiçbir zaman ana hedeften uzaklaşmamak gerek. Hollanda’da 5 ve 8. sıra arasındakiler Avrupa’ya gitmek için play-off oynuyorlar. Ona ulaşabilirsek çok güzel olur.” dedi.
Türkiye’deki taraftar atmosferinin sürekli kendisine sorulduğunu belirten Oğuzhan, bu sezon Süper Lig’in ilk kez Hollanda’da yayınlanmaya başladığını belirterek “Hollanda’da herkes Türk Ligi’ni ilk kez yakından gördüğü için ‘Atmosfer nasıl?’ diye sorup duruyor. Herkese anlatıyorum, özellikle bizim Beşiktaş Stadı’ndaki atmosfer inanılmaz. Gerçekten gidip görmek gerek. Herkesi çok özledim, takım arkadaşlarımı, çalışanları, taraftarları. İnşallah onlar için çok güzel bir sezon olur.” şeklinde konuştu.
Tercihi Aboubakar
Oğuzhan, Arsenal’da olduğu dönemde yakından tanıdığı Alex Oxlade Chamberlain transferiyle alakalı olarak “Bana göre Beşiktaş’ta Chamberlain çok iyi bir futbolcu. Son dönemde çok sakatlık yaşadı ama eskiden tanıdığım için Burak ağabey ile bu konuyu konuşmuştuk. Bana göre Chamberlain’de beklenti diğer futbolculara göre daha farklı. Tadic, Zaha, Dzeko geldi, bu isimler biraz daha büyük olabilir ama Chamberlain performans anlamında çok büyük sürpriz yapabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gönlüm Beşiktaş’tan yana”
Oğuzhan, özellikle bu transfer döneminde üç büyüklerin yıldız transferi konusunda birbirlerini yarışmaları ve “çalım atma” hadisesinin başta sosyal medya olmak üzere fazlasıyla dillendirilmesi üzerine “Beşiktaş’taki dönemimizden örnek vermem gerekirse, iki sene üst üste şampiyon olduk. Sonraki sezonda biz de büyük bütçeli transferler yaptık ama dördüncü olduk. Büyük isimler önemli ama en önemlisi değil. Takım ruhu çok önemli. Geçen sene Galatasaray’da çok iyi bir ortam olduğu dışarıdan da görülüyordu, maçlara da yansıyordu. Galatasaray’da çok büyük futbolcular var ama henüz 2-3 maç oldu, ‘şu şampiyon olur’ diyemezsiniz. Beşiktaş çok doğru transferler yaptı. Geçen sene özellikle Şenol hoca geldikten sonra inanılmaz bir yarışa girdi. Üç kulübün de şansları eşit ama gönlüm tabii ki Beşiktaş’ın şampiyon olmasını ister. Bunların hepsini yaşadığım için, o iki şampiyonluktan sonra bize 5-6 çok büyük isim geldi ama o fark etmiyor. Takım ruhu kaybolunca bu sahaya da yansıyor. Türk basınını son dönemde fazla takip etmiyorum ama arkadaşlarım sürekli söylüyor, ‘Fenerbahçe ondan kaptı, Galatasaray ondan kaptı.’ Bunlar bana göre çok gereksiz şeyler. Belki benim haddime değil yorum yapmak ama çok gerekli değil çünkü her takımın kendine göre bütçesi var. Bir takımın sağ beke, diğerinin sol açığa, bunlar farklı şeyler. Bir camiaya çalım atmak için transfer yapmak bana göre doğru değil. Herkesin hedefleri farklı tabii. Umarım sezon sonu Beşiktaş şampiyon olur.” sözlerini söyledi.
Oğuzhan, Aboubakar-Icardi-Dzeko üçlüsünden tercihinin hangi golcü olduğu sorulduğunda “Icardi’yi inanılmaz çok beğeniyorum. Özellikle geçen sezon ligin son maçlarında ve Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray için inanılmaz önemi var. Bazen derler ya ‘Tek başına maçı alır’ diye Icardi gerçekten bunu yaptı ama benim için Aboubakar’ın yeri çok farklı. 3-4 sene beraber oynadık, yakından gördüğüm, neler yapabileceğini bildiğim için ve ikimiz birbirimizi çok iyi anladığımız için Aboubakar benim için çok farklı.” yanıtını verdi.
Özyakup eski takım arkadaşı ve an itibarıyla Şenol Güneş’in ekibinde yardımcı olarak bulunan Burak Yılmaz’ın Türkiye’ye hazırlıklı gittiğini belirtti. Yılmaz’ın Türkiye’ye taktik ve teknik anlamda kendini geliştirerek döndüğünü söyledi. Oğuzhan, Ermenistan’la 1-1 berabere kalan milli takımın durumu hakkında da yorum yaparken paniğe gerek olmadığını ve millilerin Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılacağından emin olduğunu vurguladı.
Oğuzhan, Türkiye’deki baskı ve beklentilerin Hollanda’da olduğundan çok daha üst seviyede olduğunu, Beşiktaş gibi bir kulüpte 10 sene geçirdikten sonra Hollanda’da oynamanın daha rahat hissettirdiğini anlattı. Oyuncu Beşiktaş’tan ayrılık sebebini “Sürekli oynamama, bir oynayıp iki maç oynamama, sürekli o ritme girememe, sürekli oynamaya alışık olduğum için… Her futbolcu için oynamak önemlidir. Oynamayınca çok mutlu olmuyorsun. Bu beni biraz etkiledi. Beşiktaş’ta kalabilirdim ama ayrılığın biraz daha doğru olduğunu düşünüyordum. Sürekli oynamam gerektiğini düşünüyordum. Ailem, arkadaşlarım burada olduğu ve Hollanda’yı genç yaşta terk ettiğim için, dönmeyi çok istedim. Buna ihtiyacım vardı. Burak ağabey de buradaydı, o da ‘gel’ deyince mecbur geldik” sözleriyle açıkladı.
“Beşiktaş’ta malzemeciden çaycıya herkesi özlüyorum.” diyen Oğuzhan, “Sonuçta 10 sene oradaydım, o dönem onları ailemden fazla gördüm. Futbolcu anlamında tabii Cenk, Necip, onlarla artık kardeş gibi olduğumuz için özlem var tabii ama her gün de görüşüyoruz. Değişiklik yok.” açıklamasını yaptı.