1976'da 14 yaşındaki bir jimnastikçi Montreal Olimpiyatları'na damga vurdu. Altı hakemden tam puan alan Rumen Nadia Comaneci'nin kusursuz performansının üzerinden tam 48 yıl geçti. İşte sporcunun öyküsü...

1976 Montreal Olimpiyatları’nda 14 yaşındaki Rumen bir jimnastikçi sahneye çıktı. Performansını tamamladığına büyük bir alkış tufanı vardı. Kusursuzdu. Altı hakem puanlarını verdi. Salonda minik bir şok vardı. Olimpiyat tarihinde ilk kez bir sporcu 10 tam puan alıyordu hem de hakemlerin hepsinden. Bu tarihi performansın üzerinden 48 yıl geçti. Bu efsanesin ismi Nadia Comaneci’ydi.

Nadia Comaneci, 1961’de Romanya’da Karpat Dağı’nın eteğindeki Oneşti kasabasında doğdu. Annesi ona hamileyken bir Rus filmi seyretti. Filmdeki Nadia (Umut) ismini çok sevdi. Rumen ismi olmamasına karşın kızına bu ismi koydu. Nadia’nın jimnastiğe yeteneği bahçede arkadaşlarıyla perende atarken keşfedildi. Ünlü antrenör çift Bela ve Marta Karolyi ondaki cevheri görmüştü. Çalışma başladı. Onun mükemmel performansını sağlamak için uzun bir süreç başladı. O yaşlarda çabuk öğrenmenin avantajı, günlerce süren çalışmalar meyvesini vermeye başladı. 1975’te Avrupa Şampiyonası’na katılmasıyla Nadia Comaneci’nin adı jimnastik dünyasında duyulmuştu.

Montreal Olimpiyatları’ndaki o tarihe günde asimetrik paralelde yarışacak son isim oydu. Zorunlu tur olduğu için herkes aynı rutini gerçekleştiriyordu. O da performansını sergiledi. Yere indiğinde bir alkış tufanı koptu. Esas kıyametse hakemler puanlarını açıkladığında koptu. Onun numarasının altında puanlarda 1.00 yazıyordu. O tarih için inanılmaz bir olay gerçekleşmişti. Tabela 10.0 tam puanı göstermek için tasarlanmamıştı. Çünkü kimsenin bu puanı alacağını düşünememişlerdi.

Cimnastik Milli Takımı, Paris 2024 öncesi düzenlenen toplantıda buluştu

Nadia Comaneci, Socrates’ten Caner Eler’e verdiği söyleşide o günü şöyle anlatıyordu: “Antrenmanlarda pek çok kez yapmıştım bu rutini. Yani çok alışkındım. Onu çok çalışarak kusursuzlaştırmıştım sadece. O günlerde, ilk başta neden bu kadar büyütüldüğünü anlamıyordum. Amacımız tabii ki tarih yazmak değildi. Büyülü bir an yaşadığımı anlamam zaman aldı. Zaten sonra, Montreal’deki oyunlarda altı tane daha 10 tam puan aldım. Zaman geçtikçe ve yetişkin bir birey oldukça idrak edebildim; en iyi performansınızı gösterebilmek için 1 dakika 10 saniyeniz var, bunu bugün ve bu an yapmalısınız. Dün değil, dört yıl sonra değil, tam o anda bu performansı göstermelisiniz. Çok küçük olduğum için hikâyeyi tamamen kavrayamamıştım. Tamam, olimpiyat büyük bir mücadeleydi, çok sayıda insan izliyordu, elimden gelenin en iyisini yapmam lazımdı ve bunu nasıl yapacağımı da biliyordum. Kendi kendime hata yapmamam gerektiğini telkin ediyordum. Olimpiyattaydık ve ben de en iyi olduğumu göstermeliydim.”

Rumen sporcu, tarihe geçmişti. Dünyada adını bilmeyen kalmamıştı. Hatta Neşeli Günler filminde Şener Şen, ünlülerin isimlerini sayarken onun ismine de yer veriyordu. Montreal’de üç altın, bir gümüş ve bir bronz madalya kazandı.

Nadia, 1976 Olimpiyatları’ndan sonra zor günler geçirdi. Ailesinin boşanması sonrası bunalıma girdi. Romanya devleti bilinmeyen bir nedenle Bela Karolyi ile çalışmasını yasakladı. 1977 yılında, daha 15 yaşındayken, çamaşır suyu içerek kendi hayatına son vermeye çalıştı. İlk başta bu söylentileri reddetmesine rağmen, 1990 yılında Life dergisine verdiği röportajda yaşananları teyit etti. Bu kötü günlerin ardından, Romen yetkililer Nadia’nın Bela Karolyi ile yola devam etmesine onay verdi. Batılı ülkelerin boykot ettiği 1980’deki Moskova Olimpiyatları’nda iki altın, iki gümüşü madalya koleksiyonuna ekledi. Mayıs 1984’te 23 yaşında emekli oldu ve o yıl ABD’de düzenlenen olimpiyatlara katılmadı.

Nadia Comaneci, Paris Olimpiyatları için vize alan Rumen sporcularla.

Bir süre Romanya jimnastik takımının koçluğunu yaptı. 1989’da Amerika Birleşik Devletleri’ne iltica etti ve yeni bir hayata başladı. Orada kendisi gibi olimpiyatlarda jimnastik dalında iki altın madalya kazanmış Bart Corner ile evlendi. Çocukları oldu ama sporu asla terk etmedi. Hâlâ Romanya Jimnastik Komitesi Onursal Başkanlığı’nı yürütüyor. Paris Olimpiyatları vizesi alan Rumen kızların en büyük destekçisi durumunda. Onun ismi sporun unutulmazları arasında.

ABD’den sonra Dünya’yı fethetti! Taciz kurbanı tarih yazıyor