Bir Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi tarihi sezonuna devam ediyor. Kimileri skandal dese de esasında aksiyon dolu bu harika sezonun mimarına teşekkür etmek gerekiyor. Büyükekşi ne mi yaptı? Kara para ve yasadışı bahis iddialarını görmezden geldi. Hiçbir şey yokmuş gibi yaptı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un ‘İki kulüp başkanının elimde şike konuşması var, İsterlerse veririm’ sözlerine kulağını tıkadı. İki hakem yapılan baskılar sonucu istifa ettiklerini kamuoyuna duyururken ‘kör, sağır, dilsiz’ rolünü harika oynadı. Türk futbolundaki gerilimin artmasında uygulamalarıyla büyük pay sahibi oldu. Çünkü biliyordu ki benzersiz bir Süper Lig için bunlar yapılmalı.
Toprağa atılan ekin 11 Aralık 2023’te ürün verdi. Hakem Halil Umut Meler, Ankaragücü -Rizespor maçının bitiminin ardından başkent kulübünün o dönemki başkanı Faruk Koca’nın saldırısına uğradı. TFF’nin ilk Fair-Play Ödülleri’nin ilkini yönetici olarak Koca’ya vermişti. Ama Koca esasında bu olaydan sonra da Türk futboluna kattıkları için bir ödül daha almalıydı.
Büyükekşi’nin olaydan sonra kameralar karşısına geçip “Bu saldırı Türk futbolu adına şanssız ve utanç duyulacak bir saldırıdır. Artık yiter diyoruz yiterrrr” diye bağırması bile harikaydı. Süper Lig aksiyon ve korku sevenler için harika bir mecra oldu.
Hakeme yumruk skandalının dumanı tüterken 20 Aralık’ta İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu Trabzonspor maçında hakem kararına tepki göstererek takımını sahadan çekti. Türk futbolunun Avrupa basınında yer alması harikaydı. Bunu düzenli hale getirmek Büyükekşi’nin göreviydi. O da bunu layıkıyla yerine getirdi.
29 Aralık 2023’te Suudi Arabistan’da Galatasaray ile Fenerbahçe maçında oynanması gereken Süper Kupa finali yapılamadı. Bu TFF Başkanı’nın mükemmel stratejisi ile başarıldı. Cumhuriyet’in 100. yıldönümünde maç yapmanın marka değerine katkısı ne olabilirdi? Türk futbolu istikrarlı bir şekilde dünya gündeminde kalmaya devam ediyordu.
Çamurda yapılan Rizespor – Fenerbahçe maçı marka değerini yükselten harika bir örnekti.
Tamam aksiyon ve korku vardı ama doğaseverleri de Süper Lig’e çekmek gerekiyordu. Çim zemin her yerde vardı, ama engebeli toprak saha nadirdi. Böylece yeşili korumaya verdiği önemi gösterdi. Parklardaki gibi ‘Çimlere basmayın’ tabelası koymak gereksizdi. Çünkü zaten çim yoktu. Çamur içinde yapılan Rizespor-Fenerbahçe karşılaşması da ayrı bir başyapıttı. Bazı oyuncular yuttuğu çamurdan dolayı kussa bile Süper Lig futbolcularının doğa sevgisi daha iyi anlatılamazdı.
Mart ayı boş geçecek değildi ya… Trabzonspor – Fenerbahçe arasında oynanan Süper Lig maçına çok değil üç ay önce sahada şiddete uğrayan Halil Umut Meler atandı. Ne de olsa bu konuda deneyimliydi. Tribünlerden yağan cisimler Süper Lig’e ayrı değer kattı. Dünyanın her yerinde bu maç ertelenirdi ama Süper Lig’in marka değerini arttıran bu değil miydi? Her şartta devam etmesi… Maç bittikten sonra sahaya inen holiganların saldırısı yine dövüş seven insanları Süper Lig’i izlemeye teşvik etti.
Kısacası TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi dünya futboldaki eksikliği görüp marka değerini arttırmak için harika işler yaptı. Süper Lig artık hiç olmadığı kadar dış basının gündeminde. Türk futbolundaki kavgalar, çamur içindeki sahalar, şiddetin her türlüsü hangi ligde var?
Büyükekşi’nin göreve geldiğinden beri söylediği gibi bir de Süper Lig Marşı yapılırsa eksiğimiz kalmayacak. Ama önerim günün anlam ve önemine binaen Rocky filminin Survivor grubunun seselendirdiği unutulmaz şarkı: Eye of the Tiger. Süper Lig’e o yakışır.
