Yoğun bir haftaya başlıyoruz. Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararı var. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan IMF-Dünya Bankası toplantıları için gittiği Amerika’da geçen hafta önce faiz artırımlarını bitirdiklerini, bundan sonrasını likidite yönetimiyle götüreceklerini söylemiş, daha sonra katıldığı başka bir toplantıda bu sözünü düzelterek gerekirse ek artırım yapılacağını belirtmişti.
İlk açıklama bir dil sürçmesi miydi, Cumhurbaşkanı’ndan alınan iznin sonuna gelindiğinin işareti mi, bilmek zor. Ama piyasanın beklentisi mart ayındaki sürpriz artırım sonrasında bu hafta Merkez Bankası’nın pas geçeceği yönünde. Bununla birlikte karar metninde önümüzdeki dönem için söylenecekler önemli. Karahan’ın açıklamasındaki (ve son karar metnindeki) gibi gerekirse bir faiz artırımı daha yapılacağı sinyali verilmesi Garp cephesinde yeni bir şey olmadığı anlamına gelecek.
Bu hafta Türkiye piyasalarını etkileyebilecek, hatta cuma gününden etkilemeye başlayan bir başka gelişme, kısa süre önce Türkiye’nin notunu artıran kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Çarşamba günü Türkiye’ye dair düzenleyeceği panel. Bu panelin haberi geçen Cuma borsada özellikle banka hisselerine alım getirdi. Fakat bir panelden ne çıkabilir ki? Dişe dokunur hiçbir şey çıkmaması borsada kar realizasyonunun bahanesi olabilir.
Kredi derecelendirme kuruluşu demişken S&P’nin 3 Mayıs’ta Türkiye’ye dair açıklayacağı not değerlendirmesi de bu hafta yurtiçi piyasalardaki iyimser beklentileri destekleyecek bir gelişme. S&P’de Türkiye’nin kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin beş kademe altında olduğu için bir not artırımı sürpriz olmayacak. Bu hafta borsada bu beklentinin de fiyatlanmaya başladığını görebiliriz.
Kripto paralara vergi gelecek mi?
Bu hafta kripto varlıklara ilişkin düzenlemenin de Meclis’e sunulması bekleniyor. Bu yasa Türkiye’nin gri listeden çıkması açısından önemli. Meclis’e gecikmeli de olsa sunulması, sıcak para akışının önündeki önemli bir engeli kaldıracağı için piyasalardaki iyimserliği artırabilir. Yasada en çok merak edilen kripto paraların vergilendirilmesi konusundaki düzenleme. Beklenmiyor ama sert vergiler kripto para dünyasının tepkisini çekebilir.
Bu hafta dünyada haftanın en önemli verisi ise Cuma günü Amerika’da açıklanacak olan “alternatif enflasyon”, kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi. Amerika’da son açıklanan veriler enflasyonist baskının sürüyor olabileceğine işaret etmiş ve bu nedenle daha önce Haziran’da başlaması beklenen indirim beklentisi Eylül’e ötelenmişti. Cuma günü açıklanacak veri de enflasyonun canlı olduğuna işaret ederse, Fed’den beklenen indirimlerin gecikeceği kesinleşir. Fed’in faiz indirimlerinin gecikmesi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişen ülkelere sıcak para akışını da geciktirir. Hatırlanacak olursa Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek daha önce birçok kez Fed’in bu yılın ikinci yarısında başlayacağı faiz indirimlerinin Türkiye’ye para akışını hızlandıracağını söylemişti…
Pandora’nın Kutusu daha yeni açıldı
Bu hafta dünya piyasaları açısından bir başka önemli gelişme, Amerika’nın teknoloji devlerinin bilançoları. Bilanço haftası 23 Nisan’da Tesla’yla başlayacak, 24 nisan’da Meta (Facebook) ve 25 Nisanda Microsoft ve Google ile devam edecek. Teknoloji devlerinin bilançoları beklentileri yenerse sadece Amerika’da değil tüm dünya borsalarında olumlu rüzgarlar esmesine neden olabilir. Bunun tersi, geçen hafta Amerikan borsalarında başlayan düşüşü daha da derinleştirebilir. Bu Borsa İstanbul için de iyi olmaz.
Ekonomide bu haftanın önemli olayları işte bunlar. Ama bu hafta piyasalar için en az bunlar kadar önemli bir başka şey daha var, jeopolitik risk, yani İsrail-İran gerginliği. İsrail’in Perşembe gecesi İran’a gerçekleştirdiği misilleme saldırısının (Tıpkı İran’ın saldırısı gibi) göstermelik olduğunun anlaşılması piyasaların Cuma günü rahat bir nefes almasını sağlamıştı. Ama hafta sonu İsrail’in Irak’ta Tahran’la bağlaşık bir grubun üssünü de vurduğu ortaya çıktı ve İran Dışişleri Bakanı İsrail’in saldırılarının sürmesi durumunda şiddetli cevap vereceklerini söyledi. The Guardian gazetesinin dış politika yazarı Simon Tisdall’ın sözleriyle Pandora’nın kutusu daha yeni açıldı, Ortadoğu’da jeopolitik risk sürüyor.