Uygulanan sıkı para politikasının bir sonucu olarak geçen yılın ortalarında konkordato ilan eden şirket sayıları küçük küçük artmaya başlamıştı. 2023 Haziran ayında ilana çıkan şirket sayısı 34’e yükselirken, daha sonra Temmuz ve Ağustos’ta sırasıyla 18 ve 20 şirket daha ilana çıktı. Takip eden aylarda yani yılın son 3 ayında ise sırasıyla 36, 42 ve 46 şirketin bu işleme başvurduğunu gördük.
Bu yıla yine giderek artan aylık konkordato rakamlarıyla başladık. Ocak ayında konkordato ilanına çıkan 71 şirket ile yıla başlandı. Mayıs ayında 108 konkordato işlemi ile ivme artarken, Temmuz ayında konkordato isteyen şirket sayısı 122’ye ulaştı. Bu yılın ilk 7 ayına baktığımızda 2023’deki toplam 321 konkordato işlemine karşılık ilk 7 aydaki sayı 503’e çıkmış durumda.
Ayda 122 konkordato sayısı, 2019 Ocak ayından sonraki en yüksek aylık rakam olarak belirlendi. 2019 Ocak ayında 188 konkordato işlemi kaydedilirken, daha sonra yapılan düzenlemelerin de etkisiyle konkordato sayıları azaldı ve 2019 yılında toplam konkordato sayısı 897 olarak belirlendi. 2020 yılında toplam 290, 2021’de yıllık 253, 2020 yılında toplam 321 konkordato işlemi gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl, yani 2023’deki toplam sayı 503 olmuştu. Bu yılın tümünde konkordato ilan eden şirket sayısının, 2019 yılına benzer bir rakama ulaşabileceği tahmin ediliyor.
2018’de patlayınca konkordato işlemi zorlaştırıldı
İflas öncesi son çıkış ya da iflas anlaşması olarak da bilinen konkordato düzenlemesi 2014 yılında düzenlenmesine karşılık, ciddi biçiminde 2018 yılında bu uygulamanın arttığını gördük. Yıllardır mevcut olan konkordato uygulaması, Mart 2018’de iflas erteleme düzenlemesinin tamamen yürürlükten kaldırılmasıyla, daha fazla başvurulan yöntem oldu. 2003 yılında yürürlüğe giren iflas erteleme düzenlemesi OHAL ile askıya alınmış ve 15 Mart 2018’de yürürlüğe giren bir torba yasa ile tamamen yürürlükten kaldırılmıştı. Bazı avukatların “Üzerine ölü toprağı atılmış bir müessese” dediği konkordato ise iflas ertelemenin kaldırıldığı bu tarihten itibaren yaygınlık kazandı.
Bu işlemin 2018 yılında artmasının ekonomik nedeni ise yaşanan küresel krizin Türkiye’ye sıçraması olarak görülebilir. Bu aşamada yapılmaya başlanan ekonomideki yanlışların, aralıklarla 2023 yılına kadar sürdüğü bile söylenebilir. Bu süreçte “128 milyar dolarlık rezerv satıldı” diye tanımlanan çok yüklü rezerv erimesi gerçekleşti, kurlarda büyük sıçramalar yaşandı ve buna bağlı olarak enflasyon trendinin yeniden yükselişe geçme süreci başladı.
İşte böyle bir ekonomik ortamda borçlu şirketlerin durumların çok ağırlaşması üzerine, iflas öncesi durumlarını düzeltmek için batık şirketler, alacaklılarını devreye sokup zaman kazanmak için konkordato ilen ettiler. Ancak uygulama o kadar yayıldı, piyasadaki ödemelerin o kadar aksamasına neden oldu ki; bu kez de konkordato işlemini zorlaştıran, süreci uzatan bir düzenleme yapıldı. Yeni uygulamada şirketlere birkaç kez geçici mühlet verilebiliyor. Bizim verdiğimiz rakamlar birkaç kez mühlet verilmeyi kapsamıyor, kesinleşen toplam şirket sayısını veriyor.
2018 yılı Ocak ayında konkordato ilan eden şirket sayısı sadece 1 idi. Şubat’ta 3 ilan vardı, Mart’ta hiç konkordato işlemi olmadı. Nisan’da 7 konkordato ardından Mayıs’ta aylık 28 konkordato ilanı ile süreç başladı. Ekim’de 253, Kasım’da 342, Aralık’ta 281 konkordato işlemi göreceğimiz bir fırtınaya dönüştü. 2018 yılındaki toplam konkordato sayısı ise 1.103’e ulaştı. Bu rakam yıllık konkordatoda tepe noktasıydı.
2019 yılı başındaki 188 konkordato ilanı ardından aylık ilanlar, yeni yapılan düzenleme ile düşmeye başladı. 2019 Aralık ayında 48’e kadar düşmüştü. 5,5 yılın ardından yeni rekor olan aylık 122 konkordato sayısının önümüzdeki dönemde ne olacağı merak ediliyor. Açıkcası; yeniden bu fırtınanın başlamış olduğundan endişe ediliyor.
Kaynaklara göre konkordatı (iflas anlaşması)
İflas anlaşması veya konkordato (İtalyanca:concordato) batık durumdaki şirketlerin borçlarını karşılayabilecekleri koşullar dahilinde ödemek için alacaklılarıyla yaptıkları anlaşma. Bu anlamıyla tarihte “Papalık makamıyla başka hükümetler arasında yapılan anlaşmalar” için kullanılmış.
Günümüzde ise hukuk ve ekonomi alanlarında batık durumunda, alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları için aralarında yaptıkları sözleşme anlamında kullanılmaktadır. Türkçeye iflas anlaşması olarak geçen konkordato borçlunun, alacaklılarının üçte ikisiyle anlaşarak borçlarının en az yarısını ödemesi ve kalanını da ödeme planına bağlamasıdır.
Ticaret mahkemesinin onayladığı bu anlaşmada alacaklılar, alacaklarının belli bir bölümünden feragat eder ya da vadesi gelmiş borçların vadesi uzatabilirler.
Konkordato müessesesi borçlarını ödemede zorlanan şirket ve kooperatiflerin bir kısım borçlarından kurtularak borçlarını ödeyebilir duruma getirmeleri için uygulanan bir müessesedir. Bu uygulamada alacaklı ve borçluların konkordato müessesesi kapsamında borç ve alacakları yeniden yapılandırma işlemine tabi tutulmaktadır.