Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararı için 26 Ekim’de toplanacak. Piyasaların faiz beklentisine ilişkin anketler henüz yayımlanmadı ama 5 puanlık yeni bir artış daha bekleniyordu. Şimşek’in geçen haftaki faizle ilgili sözleri ve HSBC’nin tahminleri piyasalarda yeni bir tartışmayı harekete geçirdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, para politikası duruşunun politika faizinin ima ettiğinden daha sıkı olduğunu belirterek, reel faize yaklaşıldığını söyledi. Ancak Şimşek bununla birlikte “daha işlerin bitmediğini” de ekledi. Bu konuşmanın ötesinde duruma bakacak olursak; reel faiz belirlemek için sağlıklı bir anket ve ortam olmamasına rağmen, Şimşek’in reel faizden bir yıl sonraki enflasyon beklentisinin üzerine çıkacak bir faiz oranı kastettiğini söyleyebiliriz.
Geçen ayki beklenti anketi sonuçlarını göre bir yıl sonraki enflasyonun yüzde 44’ün üzerinde oluştuğunu biliyoruz. Merkez Bankası mevcut beklenti anketine olan güvensizlik nedeniyle, daha geniş katılımla beklenti anketi yapacağını duyurdu. 20 Ekim’de yeni yönteme göre beklenti anketi sonuçlarının bitirilip açıklanacağını söyledi. Cuma günü açıklanacak beklenti anketi sonuçlarına göre bir yıl sonraki, eğer sorulursa, 2024 yıl sonundaki enflasyon beklentisinin ortalama yüzde 40-45 arasında çıkması bekleniyor. Bunun yanında yeni ekonomi yönetimine destek veren bir rapor açıklayan IMF’in önümüzdeki yıl sonu enflasyon beklentisinin de yüzde 46 olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Yani piyasa beklentilerinin de bu orana yakın çıkması beklenebilir
Yüzde 33’lük hedef değişir mi?
Bu arada 2 Kasım’da Merkez Bankası yılın son Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Bu raporda 2024 yıl sonu için belirledikleri yüzde 33’lük enflasyon hedefini yükseltip yükseltmeyeceği bilinmiyor. Kimi uzmanlara göre, petrol fiyatlarındaki artış beklentisini gerekçe göstererek., 1,5-2 puanlık artış yapma ihtimali bulunuyor. Ancak bunun ötesinde, yani yüzde 35’in üzerinde bir yeni hedef belirlemesi söz konusu olursa, bunun Merkez Bankası’nın kredibilitesine zarar vereceği, bu nedenle fazla artırmayacağı belirtiliyor.
Dolayısıyla beklenti anketinden çıkacak sonuç ve enflasyon raporunda Merkez Bankası’nın yapacağı 2024 yılsonu enflasyon hedef revizyonu reel faiz hesaplarını da değiştirecek. Önümüzdeki döneme ilişkin hesaplar değişirken, reel faiz hesabı, buna göre de Merkez Bankası’nın faiz artışı değişebilecek.
Bu arada Bakan Şimşek’in “para politikası duruşunun politika faizinin ima ettiğinden daha sıkı olduğunu” belirtmesinin ardında, TL mevduat faizlerinin geldiği daha yüksek faiz oranının yattığı söylenebilir. Ancak bu oranın her banka özel durumlarına göre değiştiğini, ortalama bir rakam çıksa bile, bunun tüm piyasayı yansıttığını söylemek zor. Bununla birlikte politika faizi ile mevduat faizi ilişkisinin yakınsaması gerektiği, sağlıklı seyrin bu olduğu da ortada.
Sonraya bırakılırsa faiz artışı engellenebilir
Bu tartışmalara rağmen piyasaların beklentisinin, hala 5 puanlık politika faiz artışı olduğunu söyleyebiliriz. HSBC’nin 2,5 puanlık artış yapılıp yılsonuna kadar bekleneceği yolundaki tahmininin tutması beklenmiyor. Enflasyon beklentisi Merkez Bankası hedefine yakınlaşsa bile, Şimşek’in bunun üzerine çıkılacağını söylemesi, zaten yüzde 32.5 politika faizinde kalınmasının önünde engel. Bunun yanı sıra yabancıların çok yüksek faiz beklentisi bulunduğu, yüzde 40-45’lerin telaffuz edildiği ortamda HSBC’nin düşük tahminde bulunması da doğal olarak tartışma konusu oldu. Bir analist “Yabancılar Şimşek’in toplantılarda söylediğini ya yanlış anladılar ya da ‘beklentiyi yükseltmeyin’ denildiği için böyle bir tahminde bulunmuş olabilirler” yorumunu yaptı.
Bu tartışmalarda konuyla ilgili iktisatçıların Şimşek’in 2,5 puanlık artışı ima etmediğini, dolayısıyla faiz artışlarının daha yüksek olacağını tahmin ettiklerini söylememiz gerekiyor. Bir iktisatçı, yabancıların söylediği gibi yüzde 40-45 politika faizinin gerekmediğini belirterek, “Ancak 35 oranına gelmek gerekiyor. En iyisi de bunu bir an önce yapıp, artık piyasaların oturmasını beklemek. Daha fazla kademeli artış piyasaların oturmasını geciktiriyor” dedi. Aynı iktisatçı, önümüzdeki dönemde talebin sıkılaşması ve kredilerin kısıtlanması nedeniyle iş dünyasından gelen şikayetlerin çok artacağını hatırlatarak, “Bir an önce 35’e çıkılması lazım çünkü 2,5 puan yapıp, gelecek ay yüzde 2,5 yaparım denirse bu plan siyasi kaygılarla engellenebilir” yorumunu yaptı.
2,5 puanlık artış yapılması halinde piyasaların Kasım’da da 2,5 puanlık artış beklentisine gireceğini, yapılamadığı takdirde piyasaların bozulabileceğine dikkat çekildi. Bunun yerine önümüzdeki hafta 5 puanlık artış yapılıp, “Beklemeye geçtik” denilebileceğini ve gerekirse bir artış için marj bırakılmış olacağı kaydediliyor.
Belli ki biz uzun bir süre daha faiz tartışmaya devam edeceğiz…