Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Programda çeşitli hedefler ve beklentiler ortaya kondu ancak tarım sektörü açısından öne çıkan en önemli mesele tarımsal desteklemelerin ne olacağıydı. Peki, çiftçilerimiz 2025 yılında ne kadar destek alabilecek?
Açıklanan OVP’ye göre tarım sektörüyle doğrudan ilişkili önemli bir gösterge olan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verileri gelecek yıllarda tarımsal desteklemelere dair fikir veriyor. Buna göre 2024 yılı için GSYH’nin 44 trilyon 218 milyar lira, 2025’te 61 trilyon 540 milyar lira, 2026’da 72 trilyon 915 milyar lira ve 2027 için 83 trilyon 132 milyar lira olması hedefleniyor.
Bu veriler neden önemli? Çünkü 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21. maddesi tarımsal destekleme programlarının finansmanının bütçeden sağlanacağını ve bunun GSYH’nin en az %1’i oranında olacağını belirtiyor. Ancak 2006’dan bu yana hiçbir zaman bu oran uygulanmadı. Kanunun çıktığı ilk yıllarda %0,63 seviyesinde olan destekler her yıl biraz daha azaldı ve 2024 yılına gelindiğinde bu oran %0,21’e kadar geriledi.
Çiftçiler, hak ettikleri desteğin sadece beşte birini alabiliyor
2024 yılında çiftçilere 442 milyar lira destek verilmesi gerekirken sadece 92 milyar lira verilecek. Çiftçiler 350 milyar lirayı alamıyor ve bu miktar, onların bankalara olan borçlarının yarısından fazlasına denk geliyor. Eğer bu destek tam olarak verilseydi çiftçiler bankaların peşinde koşmak zorunda kalmaz, tam tersine bankalar çiftçilerin peşinde olurdu.
Peki, 2024 yılı ve GSYH içindeki desteklerin oranı neden bu kadar kritik? Öncelikle, 26 Temmuz’da hayvancılık desteklerine, 29 Ağustos’ta ise bitkisel üretime yönelik desteklere dair kararlar Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu kararlarla birlikte planlı üretim çerçevesinde bazı destekleme kalemleri azaltılarak yeni bir katsayı uygulamasına geçildi. Bu kararları uygulayabilmek için bütçeden kaynak ayrılması şart. İşte tam da bu nedenle, GSYH’nin ne kadar olacağı büyük önem taşıyor. Eğer kanun tam anlamıyla uygulansa 2025 yılında çiftçilere 615 milyar lira destek verilmesi gerekir. Ancak bugüne kadar bu oranı hiçbir zaman tutturmayan hükümet, bundan sonra bunu yapacak mı? Elbette hayır.
Gerçekçi olarak bakarsak, 2024 yılında GSYH’nin %0,21’i kadar destek verilse bile bu rakam 127 milyar lira olacak ve bir önceki yıla göre %39’luk bir artış anlamına gelecek. Ancak bu bile pek mümkün görünmüyor. Aynı OVP’de 2025 yılı için enflasyon beklentisi %17,5 olarak açıklandı. Bu durumda tarımsal desteklemeler ancak 108-110 milyar lira seviyesinde olabilir. Benim beklentim ise 110-115 milyar lira arasında.
Asıl mesele ise şu: Bitkisel ve hayvansal üretimde yeni bir destekleme modeli getirildiği söyleniyor ancak üretimi artırmayı hedefleyen bu modelin bütçesi aynı kalıyorsa nasıl bir başarı sağlanabilir? Üstelik daha bugünden 2025 yılı desteklerinin 2026 yılında ödeneceği konuşuluyor. Sizce bu kısıtlı bütçe ile ne yapılabilir? Bakanlık bu durumu sanki bir kurtuluş reçetesi gibi sunuyor ancak sonuç değişmiyor: Tarımsal destekler artırılmadıkça çiftçilerin sorunları çözülemez.
Bir başka önemli nokta da OVP’de tarım ve gıda sektörüne dair neredeyse hiçbir ifadenin yer almamış olması. Sanki Türkiye’de çiftçiler yokmuş, gıda fiyatları sorun teşkil etmiyormuş gibi bir yaklaşım sergilendi. Oysa dünyanın en pahalı gıdasını tüketen birkaç ülkeden biri olan Türkiye’de, gıda fiyatlarına dair tek bir açıklama yapılmamış olması oldukça düşündürücü.
Sonuç olarak, elinizdeki bütçe dar ise dünyanın en iyi destekleme programını da yapsanız bir şey değiştiremezsiniz. Tarımsal desteklemeler meselesi, “oynamasını bilmeyen kız” misali “yerim dar” demekle sınırlı kalıyor. Ne eski sistem ne de yeni sistem fark ediyor; sonuçta elinizdeki para kadar iş yapabilirsiniz.
Ez cümle, yeni OVP çiftçi için tam bir hayal kırıklığı oldu.