Gençlerle konuştuğumda çok farklı ve bildiğim işler dışında bana farklı gelen gelecek hayalleri olduğunu görüyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor. Dün buluştuğum bir arkadaşımın lise bire giden oğlunun hayalindeki işin Formula 1 arabalarının lastiklerini geliştirmek ve yarış esnasında lastik değiştiren ekipte olmak olduğunu dinledim. Hayali kuran gencin babası ve arkadaşım Kadıköy’ün en iyi lokantalarından birinin sahibi.
Başka bir arkadaşımın oğlu da liseden beri NBA ligindeki basketbol oyuncularının istatistiklerini tutan bir işte çalışmanın hayalini kuruyordu. Sırf bunun için matematik mühendisliği okudu. Hatta her yazımı Linkedin’e koyunca ilk beğeniyi atan kişi o olur. Gerçi mezun olduktan sonra basketbolcu istatistiği tutmadı, ama bir bankada kredi kartları harcaması yapanların istatistiklerinden diğer bölümlere analizler hazırlamaya başladı. İşinde çok da mutlu görünüyor; buna rağmen maçları ve yarışları seyretmekten ve takip etmekten vazgeçmedi. Bence hayali bir gün gerçekleşecek ve biz arkasından gülenlere “Ne oldu, işte NBA’deyim!” diye mesaj atacak.
Hangi sorulara lise birden itibaren zaman harcamalısınız?
Gençlerin veya bizim yaştakilerin hayallerini, yapmak istediklerini yaşı kaç olursa olsun bilmesi ve bulması önemli. Trendlerin, geçmişten gelen bilgilerin, başkalarının hayallerinin sizin hayaliniz değilse sizin işiniz olmasına izin vermeyin. Kendinizi bilin, “Ne yeteneklerim var? Bu yeteneklerle neler yaparım ve ne yaparsam mutlu olurum?” sorularına bence lise birden itibaren zaman harcayın.
Sevdiğiniz, güvendiğiniz büyüklere ve konunun uzmanlarına yazarak, onlarla tanışarak bu fikrinizi doğrulayın. Eminim mahallenizde, okulunuzda, ailenizde, mezunlar derneğinizde veya çalıştığınız iş yerinde istediğiniz ve yapmak istediğiniz işi veya benzerini yapan biri mutlaka çıkacaktır.
En kötü bana yazın, etrafımda sizin hayaliniz olan işi yapan birileri veya onları tanıyanlar varsa sizi bağlamaya çalışırım. “Benden ne olur ve ben ne olursam güzel bir hayat yaşarım ve arkamda koca bir iz bırakırım” dediğiniz işle ilgili ilk adımı siz atın, gerisi önce 100 metre koşu, sonra maraton şeklinde gelecektir. İkisinin de keyfi ayrıdır.
Kendinizi bulun, kendinizi bilseniz bile yolda önünüze çıkan fırsatlarla ve yeni insanlarla kendinizi büyütmeye ve değiştirmeye açık olun. Kendinizi bulma ve öğrenme işi, eğer merakınız bitmiyorsa devam eder. Sevgili Levent Erden’in dediği gibi, “Merak biterse, sen de bitersin.”
Dayanıklılık ve vazgeçmemek önemli faktörlerdir. İnsanlar yeni ve onlardan farklı düşündüğümüz ve hayal ettiğimiz işler hakkında çok hızlı ve yüzde doksan dokuz olumsuz görüş bildirir. Bizi vazgeçirmeye çalışır, moral motivasyonumuzu bozarlar.
“Senden olmaz, hiç yapmadığın ve bilmediğin bir işi nasıl yapacaksın?” cümlelerini hem aile büyüklerinden hem de iş yerindeki gelişime ve değişime kapalı yönetici büyüklerimizden çokça duyarız. İşte bu olumsuz ve korkak yaklaşımlara kulaklarımızı kapayıp inadına yapmaya ve merak etmeye devam ederek o konuda uzmanlaşmaya başladığımız gün işler bizim lehimize gelişmeye başlayacaktır.
Sen ne yapmak istediğini bulduğunu düşündüğün an dış sesler sadece teferruattır
Unutmamamız gereken şu; hayaller ve yapmak istediğimiz işlere giden yolculuk bir günlük, bir aylık, bir yıllık bir yolculuk değildir. Sporcuların, bilim insanlarının, edebiyatçıların, iş insanlarının, girişimcilerin, işini iyi yapan insanların hayallerini gerçekleştirmesi yıllar alır. Her zaman hayal edildiği gibi de bitmeyebilir.
Ama benim için sonuç kadar gidilen yol, verilen emek, yolda tanışılan insanlar, yolda başaile
a yollara sapmalar da güzeldir ve yaşanmalıdır. Yolun sonu kadar, yolda olmak da güzeldir. Ve kendini anlat. Önce kendini kendine anlat. Kendinden ve yapmak istediğinden mutlu musun? Cevap evetse yapmak istediğini daha yüksek sesle ve herkese anlatmaya başla.
Sen ne yapmak istediğini bulduğunu düşündüğün an dış sesler sadece teferruattır. Hiç vazgeçmeden ve cesurca yolu yürümeye başla. Önce iyi hazırlan, yapman gerekenleri heybene at, gerekenleri oku, araştır ve başla.
Mesela, ben Baran; sevgili ailem, sevgili öğretmenlerim, sevgili patronlarım, sevgili iş arkadaşlarım; ben yoluma karar verdim. Formula 1 yarışlarında lastik değiştiren ekipte çalışmayı istiyorum. Bu nedenle de araştırmalarıma göre mühendislik veya tasarım okumam gerekiyor. Bu yolda bana destek olmak isteyenlere teşekkürlerimi sunarım, engel olmak isteyenler varsa onları da kenara alalım.
Yapmak istediğin ve varmak istediğin yolu kafanda canlandır, neye benzediğini hayal et, somutlaştır. Gördüğün şey seni mutlu ediyorsa kağıtlara yaz ve her gün biraz vakit ayırarak daha da geliştir. Üstüne ekle, daha önce bu yola çıkmış olanların deneyimlerini oku, ulaşabildiklerinle yazış veya görüş. Sorularını ve çekincelerini sor.
“Nerelerde zorlanmışlar? Neleri yapmamalısın? Nereden başlamalısın? Kimlerden destek almalısın? Başarı onlar için ne demekti? Ne zaman başardık diye düşünmüşler” gibi aklına gelen ve seni zorlayan soruların cevaplarını öğren. Bu seni başlamak ve yola çıkmak için cesaretlendirecektir. Büyük işlere başlarken ve büyük yolculuklara çıkarken “ilham ve cesaret” çok gerekli olur.
Hadi biraz da kendini bulmak ve tanımak yerine başkalarının hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkanların -yani kolayı seçenlerin- yolculuğuna bakalım. Sonunda hangisini seçeceğimize biz karar vereceğiz. En çok tercih edilen bölümleri, meslekleri seçip en çok kazandıran işlere giren tayfanın sayısı maalesef hayallerinin peşinden gidenlerden sayıca çok fazla.
Bu kısa ve güvenli yolu seçenlerin işi her zaman daha kolaydır. Çalıştığınız yerde sizden daha önce bu yollardan geçen tepedeki insanları takibe alın, yaptıklarını yapın; kısacası kafa yormaya gerek yok, yol belli. Oysa kendini tanıma ve bulma süreci/insanın yaşamında en önemli yolculuklardan biridir. Bu süreç insanın iç dünyasına dönerek güçlü ve zayıf yönlerini, tutkularını, değerlerini ve yeteneklerini keşfetmesiyle başlar.
Kendini tanımak sadece kişisel özelliklerinin farkına varmak değil, aynı zamanda bu özellikleri nasıl en iyi şekilde kullanabileceğini öğrenmektir. Bu içsel keşif bizim hayatta neyi başarmak istediğimize dair daha net bir vizyon oluşturmamıza yardımcı olur.
Kendini bulmak ne anlama gelir?
Kendini bulmak ise tanıdığın bu yönlerin peşinden giderek hayatına anlam katacak bir yol haritası çizmektir. Kendi iç sesini dinlemek ve gerçekten ne istediğini bulmak başkalarının beklentilerinden veya toplumsal baskılardan sıyrılmayı gerektirir.
Bu süreçte kişinin kendisi için doğru olan yolu bulması zaman zaman cesur adımlar atmasını, bazen de mevcut yoldan saparak farklı yönlere gitmeyi gerektirebilir. Kendini bulmak bireyin hayatını kendi değerleri ve hedefleri doğrultusunda yönlendirmesi anlamına gelir.
Bu yolculuk kişinin sürekli kendini keşfetmeye ve geliştirmeye açık olmasıyla devam eder. Hayat yeni deneyimler, insanlar ve fırsatlarla dolu bir süreç. Bu nedenle kendini tanıma ve bulma süreci asla sona ermez; aksine, yaşam boyu süren bir öğrenme ve büyüme süreci olarak devam eder. Merak bu sürecin temel itici gücüdür; merakla beslenen bir zihin sürekli yeni kapılar açar ve kendini daha derinlemesine anlama fırsatı sunar.
Sonuç olarak, kendini tanımak ve bulmak her birimizin hem kişisel hem de profesyonel hayatında gerçek bir tatmin ve anlam bulmamızı sağlayacaktır.