Paris Siyasi Bilimler Akademisi, daha çok bilinen adıyla Sciences Po… Fransa’nın önde gelen siyasetçilerini yetiştirmesiyle bilinen eğitim kurumu. Dünya genelinde yaygın bir üne sahip olan bu okul ülkenin mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ilk eşcinsel Başbakanı Gabriel Attal’i de bugünlere hazırlayan köklü bir akademi.
Daha önce birçok protestoya ev sahipliği yapan kurum bu kez de 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kıyıma varan, şu ana kadar 34 binin üzerinde Filistinlinin hayatına mal olan saldırılarına karşı el yükseltti ve günlerdir süren protesto gösterilerine sahne oldu.
Protestocular önce kampüsün merkez binasını işgal ederek girişini çöp kutuları, ahşap platformlar ve bir bisikletle kapattı. Ayrıca binanın pencerelerinde toplanarak Filistin’i destekleyen sloganlar attılar ve Filistin bayrakları ile “Hepimiz Filistinliyiz” yazılı pankartlar astılar.
26 Nisan Cuma gününün ilerleyen saatlerinde Filistin yanlısı ve İsrail yanlısı göstericiler okulun dışındaki sokakta karşı karşıya gelince gerginlik yaşandı fakat çevik kuvvet ekipleri karşıt grupları ayırmak için devreye girdi.
O hafta çarşamba akşamı yüzden fazla Filistin yanlısı protestocu da Sciences Po amfitiyatrosunu işgal etmişti. Yönetimle yapılan görüşmelerin ardından çoğu ayrılmayı kabul etti ancak küçük bir grup öğrenci kaldı. Fransız basınında yer alan haberlere göre bu öğrenciler de gecenin ilerleyen saatlerinde polis tarafından alandan uzaklaştırıldı.
Même si Macron ne veut pas, Sciences Po est encore occupé ce soir en soutien à la Palestine.
Bravo !
🎥@ClementLanot pic.twitter.com/4RuDOawe3p— Marcel (@realmarcel1) May 2, 2024
Uzaktan eğitime geçildi, üniversitenin fonları askıya alındı
Üniversite yönetimi cuma günü tüm üniversite binalarını kapattı ve derslere uzaktan devam etme kararı. Yapılan açıklamada “Kurumun düzgün işleyişini engelleyen ve Sciences Po öğrencilerini, öğretmenlerini ve çalışanlarını cezalandıran bu öğrenci eylemlerini şiddetle kınıyoruz” dendi. Açıklamada işgal edilen binada yaklaşık 60 protestocunun bulunduğu ve yöneticilerin “bu durumdan diyalog yoluyla bir çıkış yolu bulmaya çalışmak üzere” bir öğrenci heyetiyle görüştüğü belirtildi.
Geçici rektör Jean Basseres, Sciences Po protestocuların İsrail üniversiteleriyle ilişiği kesme talebini reddettiğini ve bazı öğrencilerin protesto amacıyla açlık grevine başlayacaklarını söylediğini belirtti.
Bu karar, Sciences Po ve Sorbonne Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok Fransız üniversitesindeki öğrencilerin, ABD’deki benzer protestoların ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için kurumlarını işgal etmelerinin ardından alındı. Kararın açıklanmasının ardından protestolarına devam eden onlarca öğrenci oturma eylemine başladı. Bazı akademisyenler de öğrencileri amfide ziyarete giderek protestolara desteklerini vurguladı:
📍Sciences – Po, Lyon maintenant ! #StopGenocide #FreePalestine #CeasefireNOW #AllEyesOnRafah #SciencesPo #CampusProtests pic.twitter.com/EJlr1VhXlp
— Urgence Palestine Lyon (@urgencepallyon) May 2, 2024
Paris bölgesel yönetiminin sağcı başkanı Valerie Pecresse pazartesi günü sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada “Okulda sükunet ve güvenlik sağlanana kadar Sciences Po’ya yönelik tüm fonları askıya almaya karar verdim” dedi. Daha da ileri giden Pecresse “antisemitik nefret çağrısı yapan radikalleşmiş bir azınlığı” hedef aldığını savundu ve aşırı solcu politikacıları “gerginlikten faydalanmaya çalışmakla” suçladı.
Boğaziçi süreci: Türkiye’yi ziyaret etmek istiyorum ama davam engel
İsrail ve ABD’den sonra dünyanın en büyük Yahudi nüfusuna ev sahipliği yapan Fransa’nın köklü üniversitesindeki bu protestoların organizatörlerinden biri olan 23 yaşındaki öğrenci Abhinav Shetty, eylemlerin gidişatına ilişkin açıklamalarda bulunmadan önce İstanbul deneyimine değindi.
Kamu Politikası alanında yüksek lisans yapan Abhinav Türkiye’ye ve hukuk sistemine de oldukça aşina. Zira kendisi Boğaziçi Üniversitesi’ne Erasmus öğrenci değişim programıyla gelen Sciences Po öğrencilerinden biri. Burada da toplumsal olaylara katılan Abhinav’ın bir de gözaltı geçmişi var.
2022’de Boğaziçi’nde Taşoda Festivali’ne getirilen kısıtlamalara tepki olarak düzenlenen protestolara ve Onur Yürüyüşü’ne katılan genç öğrenci burada polis tarafından gözaltına alınıyor ve daha sonra davalık oluyor.
O yıl köklü gözde eğitim kurumunun gelenekselleşen Taşoda Festivali’ne tartışmalı rektör Naci İnci’nin (kayyum rektör olarak da biliniyor) getirdiği kısıtlamalar protestolara neden olmuştu. Yine aynı gün kampüste yapılması planlanan Boğaziçi LGBTİ+ Onur Yürüyüşü etkinliği de bir saatten az süre kala Taşoda Festivali bahane edilerek rektörlük tarafından yasaklanmıştı. Boğaziçi tarihinde ilk kez bu kısıtlamalara tanık oluyordu.
Bu olaylar genç öğrenciyi tıpkı Paris’teki gibi İstanbul’da da polisle karşı karşıya getirmişti. İstanbul’daki arkadaşlıklarının devam ettiğini ve ilerleyen yıllarda Türkiye’ye ziyarette bulunmak istediğini söyleyen Abhinav, halihazırda devam eden davasının bu durumun önünde büyük bir engel teşkil ettiğini belirtiyor.
‘İsrailli öğrenciler için açıklama yaptılar, Filistinliler için e-posta bile paylaşmadılar’
Erasmus süreci bitince Fransa’daki eğitimine devam eden Abhinav, Sciences Po’daki protestoların gidişatına ilişkin şöyle konuştu:
“Göstericilerle yöneticiler arasında müzakereler sürüyor. Üniversitedeki tarihi amfitiyatroda toplantılar düzenleniyor. Bu toplantılara maaşlı çalışanlar, profesörler, doktorlar, öğrenciler ve farklı kampüslerdeki sendika üyeleri katılıyor. Kampüsün işgalle birlikte ablukaya alınması ve tırmanan gerilimle birlikte müzakere hakkı elde edildi.
İlk eylem kasım ayında, Gazze’de geniş çapta tırmanan katliama bir yanıt olarak gerçekleşmeye başlamıştı. Öğrencilerin Sciences Po’nun bu eylemi kınayan bir açıklama yapmamasından endişe duyduklarını söyleyebilirim. Bu arada, İsrailli sivillere yönelik 7 Ekim saldırılarından sonra aynı üniversite yönetiminin Hamas’ı şiddetle kınayan; bu saldırının kurbanlarına, İsrailli ailelere ve Sciences Po’daki öğrencilere destek açıklaması yayınlamakta çok hızlı davrandı. Filistinli kurbanlar ya da kampüsteki Filistinli öğrenciler için böyle bir e-posta bile gönderilmedi. Bence bu, kurumun ve öğrencilerin bugün geldiği noktaya ve aralarındaki kırılmaya yol açan bir dizi domino taşından ilkiydi”
Üniversite yerleşkesinde beyaz çarşaf giyerek İsrail’in Gazze’deki saldırılarını protestoya başladıklarını söyleyen Abhinav, Fransız silah üreticisi firmalarının kariyer fuarını da kesintiye uğrattıklarından ve oturma eylemlerinden bahsetti ve “Bunlar aslında kasım ayından bu yana gerçekleşen olayların bir karışımı” dedi.
Fransız medyasının ‘Etkinliğe alınmayan Yahudi öğrenci’ haberini yalanladı
Kasım ayında üniversite rektörünün aile içi şiddet olayları nedeniyle görevden alındığını vurgulayan Abhinav, üniversitenin bir süre rektörsüz kaldığını ve bu süre zarfında da Filistin destekçisi topluluğun etkinliklerine devam ettiğini söyledi. Amfitiyatroyu işgal eden topluluğun burada siyonizm ve Musevilik arasındaki farklar ve Filistin meselesi üzerine tartışmalar yaptığını belirtti.
Bu etkinlik sırasında Fransız medyasında bir haber yayıldı. Haber Yahudi bir öğrencinin etkinliklere alınmadığı üzerineydi. Abhinav söz konusu haberi şöyle yalanladı:
“Bir etkinlik sırasında Fransız medyasında bir öğrencinin Yahudi olduğu için içeri alınmadığına dair sahte haberler yayıldı, oysa gerçekte bunun nedeni daha önce başka etkinliklerde yer alması, bir şekilde internete sızan fotoğraflar çekmesi ve organizasyonu düzenleyen öğrencileri fişlemesiydi. Bu olayın kanıtlarını sosyal medyada bulabilirsiniz.
Bu olay Sciences Po’yu hükümet ve Filistin davasına karşı olan örgütler ve kişiler tarafından doğrudan baskı altına alan, tabiri caizse harekete geçiren, öğrencilere yaptırım uygulayan bir medya skandalı başlattı. O zamandan beri üniversitenin havası ve ortamı çok farklı.”
‘Diğer eylemlere kıyasla katılım oldukça iyi’
Fransa’daki Gazze eylemlerine değinen Abhinav “Cumartesi günkü protestolar ve farklı yürüyüşler için oldukça fazla insan bir araya geldi. Ekim, Kasım vb. aylardaki önceki yürüyüşlerde de Filistin’e destek yürüyüşleri için binlerce insan sokaklardaydı. Öğrenci eylemlerine gelince, Sciences Po’da kampüste gerçekleşen diğer eylemlere kıyasla oldukça iyi bir sayı olduğunu söyleyebilirim” dedi.
“Fransız toplumunun büyük bir kısmının ateşkesi desteklediğini düşünüyorum” diyen genç öğrenci “Ancak öğrencilerin ve harekete geçen insanların Filistin yanlısı değil de Hamas yanlısı gibi görünmesi için sahte bilgiler paylaşan ve tabiri caizse anlatıyı kontrol eden çok fazla medya kuruluşu var” diye konuştu.
Üniversiteler arası ortak bir protesto düzenlenmesi fikrinin henüz olmadığını söyleyen Abhinav, gerek akademisyenler gerekse idari kadrolardan gelen desteğin seviyesine ilişkin ise “Bazı üniversitelerin gayrı resmi olarak öğrencilerle işbirliği yaptığını biliyorum, ancak bu işbirliğinin ne kadar resmi olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Gözetim, baskı ve sindirme durumunun devam ettiği bir ortamda bunun çok zor olacağını düşünüyorum” dedi:
“Diğer Fransız üniversitelerine kıyasla daha uluslararası bir okul olan Sciences Po’daki bu eylemlerde çok sayıda Fransız öğrencinin yanı sıra Avrupalı ve uluslararası öğrenciler de yer alıyor. Onlar için risk daha yüksek çünkü vizeleri iptal edilebilir. Bu konuda da epeyce tehdit edildiler.”
Paris Belediyesi ile bir toplantı talep ettiklerini, taleplerinin kabul edildiğini söyleyen genç öğrenci, yönetimin kendilerine net bir tarih belirtmediğini ifade etti. Abhinav toplantıda belediyeden, üniversiteye yönelik fon kesme başta olmak üzere çeşitli yaptırımların kaldırılmasını ve İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin ‘soykırım’ olarak tanımlanmasını isteyeceklerini belirtti.