7 Ekim’de dünya, Hamas’ın İsrail’in güneyine düzenlediği ve “Aksa Tufanı Operasyonu” adını verdiği saldırılarla sarsılmıştı. Saldırıların hedeflerinden biri de Supernova müzik festivaliydi. Saldırının düzenlendiği alanda yaralı olarak ele geçirilen 22 yaşındaki Alman dövmeci Shani Louk daha sonra hayatını kaybetmişti.
Louk’un Hamas militanları tarafından bir kamyonetin kasasında taşındığı görüntüler dünya basınında gündem olmuştu. O anı fotoğraflayan foto muhabir uluslararası ödüle layık görüldü. Associated Press’in (AP) serbest gazetecisi Ali Mahmud, Louk’un cansız bedenini Hamas militanları tarafından kuşatılmış halde görüntülemeyi başardığı fotoğrafıyla Reynolds Gazetecilik Enstitüsü’nün Yılın Fotoğrafı Ödülü’nü kazandı.
Ödülün Mahmud’un fotoğrafına verilmesine sosyal medyada Yahudi kişi ve kurumlarca tepki gösterildi. İsrail Devleti’nin resmi X hesabında ödül haberine tepki olarak Louk’un canlı ve gülümseyen birkaç fotoğrafı paylaşıldı ve şöyle dendi: “Shani Louk’un böyle hatırlanmasını istiyoruz. Seni asla unutmayacağız Shani.”
This is how we want Shani Louk to be remembered.
We will never forget you Shani.
May her memory be a blessing. pic.twitter.com/P5wkTNmSj5
— Israel ישראל 🇮🇱 (@Israel) March 29, 2024
İsrailli yazar Hen Mazzig de X hesabından kararı eleştirdi ve görüntünün Louk’u “insanlıktan çıkardığını” söyledi. Mazzig paylaşımında “Dünyanın en büyük foto muhabirliği yarışmasının organizatörleri ailesinin isteklerini ayaklar altına alarak Shani’nin parçalanmış cesedinin yer aldığı fotoğrafa ödül verdi. Başlıkta Shani’nin adı bile geçmemişti. Hiç kimse öldürülen kadınların sırtından ödüllendirilmemeli. Huzur içinde uyu Shani” dedi.
This is how Shani Louk’s family asked for her to be remembered. Smiling and alive.
The biggest photojournalism competition in the world decided to trample on the family’s wishes in favor of giving a photo of Shani’s mutilated body a prestigious award. She wasn’t even named in… pic.twitter.com/y4L4R35bdA
— Hen Mazzig (@HenMazzig) March 28, 2024
ABD’li Yahudi yatırımcı Adam Milstein da X hesabından yaptığı paylaşımda “Böyle bir resme bakıp yılın fotoğrafı ödülü veren insanların ahlaksızlığını anlatacak kelime yok. Bu fotoğrafta öldürülen masum kız Shani Louk’un hayatına saygısızlıktır ve alçakçadır” dedi.
There are no words to describe the depravity of people who could look at such a picture and give it an “award” for picture of the year.
The disrespect and disregard for the life of Shani Luk — the murdered innocent girl in this photo, is despicable. pic.twitter.com/oMMLhOwX5C
— Adam Milstein (@AdamMilstein) March 28, 2024
Baba ödüle sevindi: Ağlamamın faydası yok
Ancak Louk’un babası Nissim Louk İsrail haber kanalı Ynet’e yaptığı açıklamada fotoğrafın ödül kazanmasına sevindiğini söyledi.
Baba Louk “Fotoğrafın ödülü kazanması çok güzel. Bu fotoğraf son 50 yılın en önemli fotoğraflarından biri. Ki bunlar insan hafızasını şekillendiren görsellerden bazıları” dedi.
Louk, kızı ve Noa Argamani adlı başka bir kadının Hamas militanları tarafından bir motosiklet üzerinde rehin alınırken çekilen görüntülerinin “bu dönemi simgeleyen” fotoğraflar olduğunu da sözlerine ekledi:
“Bence bu görselleri gelecek nesilleri bilgilendirmek için kullanmak iyi bir şey. Ağlayıp sızlanmam kime ne fayda sağlar? Bu bir tarih meselesi; yüz yıl sonra bakacaklar ve burada ne olduğunu bilecekler. Dünyayı dolaşıyorum ve herkes Shani’nin kim olduğunu böylece öğreniyor.”
Baba Louk daha önce de konuya ilişkin hem yerel hem de uluslararası basın kuruluşlarına demeç vermişti.
ABD’li gazeteci Piers Morgan’a konuşan Louk “Bazen kızınızın öldüğünü ve acı çekmediğini bilmek daha iyidir” demişti. Kızının Hamas tarafından öldürülmeden önce “dans ettiğini, hayatının en güzel zamanlarını geçirdiğini” bilmenin kendisini rahatlattığını söylemişti.
“Sometimes it’s better to know that your daughter is dead and she didn’t suffer.”
Nissim Louk tells Piers Morgan he finds relief in knowing his daughter Shani ‘was dancing, having the best time of her life’ before being killed by Hamas.@piersmorgan | @TalkTV | #PMU pic.twitter.com/pzbG586qHR
— Piers Morgan Uncensored (@PiersUncensored) November 7, 2023
7 Ekim sonrası yaşananlar
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 32 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 70 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten beri yaşanan çatışmalarda en az 240 Hizbullah mensubu ve 40’tan fazla Lübnanlı sivil, 30’u aşkın Filistinli örgüt mensubu ile altı İsrailli sivil ve 11 asker öldü.