Almanya siyasetinde baskın olan şansölyedir; Olaf Scholz, öncesinde Angela Merkel… Cumhurbaşkanının esamesi okunmaz. Ama Türkiye’nin gündemi son üç gündür Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier. Önce dönerci getirmesi gündem oldu, sonra döner şov yapması. İlk gün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ile görüştü Steinmeier ikinci gün Gaziantep’e gitti. Bu sırada medyada bir sürü haber geçti. Alman basını Steinmeier’in yanında dönerci getirmesine taktı, göçmenlerin isyanlarına geniş yer verdi. Türkiye’de ise Savunma Bakanı Yaşar Güler Steinmeier ile görüşmelerde Eurofighter’ların gündeme getirilip getirilmeyeceği sorusuna “Döner kesmeyi bırakırsa konuşacağız” diye cevap verdi.
Steinmeier döner bıçağını yerine bıraktıktan sonra gerçekten de EuroFighter konusu açılmış. Erdoğan ülkelerarası savunma sanayi işbirliği konusunda “Engelleri aşmalıyız. Ortak üretimi konuşmalıyız” minvalinde açıklamalar yaptı. Her iki taraf da Gazze meselesinde kendi mesajlarını verdi. Almanya iki taraflı çözümü vurguladı, Erdoğan “İsrail ile ticaret bitti” dedi.
Görüşmede anahtar kelime: Eurofighter
Steinmeier nihayet ziyaretin üçüncü ve son günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Bu ziyaretin önemi Erdoğan ve Scholz arasında Almanya’da düzenlenen son toplantının soğuk geçmesiydi. Erdoğan Almanya’ya EuroFighter için onay alma umuduyla gitmişti. Malum Türkiye eskiyen envanterini yenilemek istiyor. Bunun için ABD ile F-16 ve modernizasyon kitleri konusunda anlaşmaya varıldı. Erdoğan’ın ziyareti sırasında ABD ile Türkiye arasındaki anlaşma henüz sonuçlanmamıştı. Yani ABD ile anlaşılamasaydı çıkış EuroFighter’larla aranacaktı.
F-16 süreci en azından fiyat konusunun konuşulduğu son noktaya gelebildi, bu silahların üretilip Türkiye’ye teslimi 2027’yi bulabilir. F-16’lar konusunda anlaşmaya varılmış olması Türkiye’nin EuroFighter’dan vazgeçtiği anlamına gelmiyor. Bir ay önce Milli Savunma Bakanlığı’nın basın brifinginde “EuroFighter temini girişimlerimiz devam etmektedir. Bu konuda Birleşik Krallık yetkilileri ile Alman yetkililer görüşmeleri sürdürmektedir. Bizim beklentimiz müttefiklerimizin ittifakın ruhuna ve ortak güvenlik perspektifine uygun kararlar almasıdır. Biz olumlu sonuç alınacağına inanmaktayız” açıklamasına yer verilmişti.
EuroFighterler’a tek bir ülke üretmiyor. 4.5 nesil, çift motorlu, delta kanatlı, çok rollü bu savaş uçağı İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya ortaklığında geliştiriliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu silahlar için dört ülkenin de rızasını alması gerekiyor. Amaç 40 EuroFighter almak. Güler geçen kasım ayında İngiltere ve İspanya’nın satışa sıcak baktığını, ancak Almanya’nın sorun çıkardığını söylemişti. Almanya özellikle 2019’da Suriye’nin kuzeyinde başlatılan Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra Türkiye’ye silah satışı konusundaki tutumunu sertleştirmişti ama son dönemde taraflar arası gerginliğin çıkış noktası Gazze.
Steinmeier geldiğinden beri gerek Masumiyet Müzesi’nde gerek bugün Ankara’da Filistin yanlısı protestolarla karşılandı. Masumiyet Müzesi’nde Filistin marşı çalındı, Ankara’da “katil” sloganları atıldı.
Ve bir araya geldiler
Bu Steinmeier’in göreve geldiğinden beri Türkiye’ye ilk ziyareti. Ankara’da önce Anıtkabir’i ziyaret eden Steinmeier Erdoğan tarafından resmi törenle karşılandı. Önce başbaşa görüşen liderler sonra heyetler arası görüşmelere geçti. Son olarak basın mensuplarının karşısına geçerek iki ülke arasındaki ilişkilerden, uluslararası alanda yaşanan krizden bahsettiler. Heyetin Türk tarafında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dışpolitika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin vardı.
Basın toplantısından yola çıkarak öne çıkan konuların ticaret hacmi, Almanya’da yükselen aşırı sağ ve terör faaliyetleri, vize krizi ve Gazze savaşı olduğu anlaşılıyor. EuroFighter’a basın toplantısında doğrudan değinilmemesi dikkat çekici. Ama doğrudan bahsetmese bile savunma sanayi konusunda yapılan yorumlar ilginçti. Erdoğan’ın “Savunma sanayi alanındaki işbirliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Türkiye ve Almanya’nın savunma alanında ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz” sözleri Ankara’nın amacının satın almaktan ötede, ortak üretim olduğu anlaşılıyor.
Öte yandan basın açıklamasında ülkeler arasında yakın tarihteki bağlara dikkat çekilmesi, ticaret hacminin 55 milyar euroyu bulduğunun, hedefin 60 milyar euro olduğunun belirtilmesi görüşmelerin son ziyaretten çok daha olumlu bir havada gerçekleştiğini gösteriyor.
Steinmeier “Biz özellikle iki ülke olarak birbirimiz için vazgeçilmeziz. Birbirimize ihtiyacımız var NATO’da, G20’de” derken Erdoğan konuşmasında “Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen İslam düşmanı, yabancı karşıtlığına karşı endişelerimiz artıyor. PKK, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerle mücadelede daha çok işbirliğine ihtiyacımız bulunuyor” dedi. 25 Mart’ta Solingen’de dört kişilik Türk asıllı bir ailenin binalarında çıkan yangında hayatını kaybetmesi hakkında ilk kez konuşan Erdoğan olayı “menfur hadise” olarak niteleyerek bir an önce sorumluların cezalandırılmasını istedi. Almanya tarafı saldırının 31 yıl önce yine Solingen’deki ırkçı saldırıyla aynı saikleri taşımadığını söylüyor.
Almanya cumhurbaşkanının ziyaretine damga vuran olaylardan biri vize almakta yaşanan sorunlardı. İki lider arasında hem vize serbestisi hem de gümrük birliği konusu konuşulmuş. Ancak bu konuda bir ayrıntıya yer verilmedi.
Gelelim Gazze meselesine. Türkiye ve Almanya savaşın başından beri zıt kutuplarda. Ancak Steinmeier kürsüden yaptığı açıklamada İsrail-Filistin meselesinin tek çözümünün iki devletli çözüm olduğunu vurguladı. Steinmeier “Hemfikir olduğumuz bir konu Filistinliler için siyasi perspektif olmadan orta ve uzun vadede İsrail için güvenlik sağlanamaz. Bu siyasi perspektif iki devletli bir çözüm olabilir. Bu konuda adım atmalıyız” dedi. Erdoğan ise Yeniden Refah’ın (YRP) yerel seçimden üçüncü parti olarak çıkmasında etkili olan İsrail ile ticaret meselesine bir gazetecinin de sorusu sayesinde değinerek, “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti” dedi.
Bu arada ufak bir anekdot da ekleyelim. Steinmeier Türkiye’ye geldiğinden beri dönere doydu diyebiliriz. Erdoğan da öğle yemeği sırasında Steinmeier’e “Ankara döneri” yedirmiş. Basın toplantısında da ufak bir şaka yaptı “İstanbul’da döneri bitirmiş” diye.
🔴Erdoğan’dan Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’a:
➡️Herhalde döner İstanbul’da bitirildi pic.twitter.com/fNhpvscYgv
— dokuz8haber (@dokuz8haber) April 24, 2024
Türkiye’ye gelmeden önce baskıyla karşılaştı
Türkiye’ye gelmeden önce Steinmeier’a Almanya’da bazı baskılar yapılmadı değil. Örneğin muhalif Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) Steinmeier’den Erdoğan ile görüşmesinde “Türkiye’deki siyasetin Almanya’da yardırgandığını söylemesi” çağrısı yapmış. Parti sözcüsü Jürgen Hardt Fransız haber ajansı AFP’ye Steinmeier’in Erdoğan ile görüşmesinde gerekli noktalarda eleştirilerini açık açık yapması gerektiğini vurgulayarak “Steinmeier artık diplomat değil. Almanların büyük kısmının Türk siyasetini ve AK Parti’nin Almanya’daki tutumunu yadırgadığını ifade etmesi gerekiyor” demiş ve Steinmeier’ın dışişleri bakanı olduğu zamanları hatırlatmıştı.
Steinmeier’ın selefi Joachim Gauck’un 10 yıl önceki Türkiye ziyaretinde Erdoğan’a getirdiği eleştirileri hatırlatıp “makamının sağladığı özgürlüğü kullanmasını isteyen Hardt yerel seçimleri muhalefetin kazanmasının “hükümetin iktidarda kalmak için gösterdiği çabaları gizlemeye yetmediğini” söylemişti. Yalnız 10 yıl önce Gauck’un getirdiği eleştiriler iki ülke arasında gerginliğe neden olmuştu. Şu anda zaten Türkiye ve Almanya arasında soğuk havalar estiği düşünülürse gerginliğin biraz daha büyümesi Türkiye’nin almak istediği EuroFighter’ları alamamasına neden olabilir.
Yavaş ile görüştü
Steinmeier Erdoğan ile görüşmesinden kısa süre önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile bir araya geldi. Görüşme basına kapalıydı ve 35 dakika sürdü. Steinmeier’in aktardığına göre ikilinin 35 dakikalık kısa görüşmesinde Avrupa Birliği ile ilişkilerden ekonomiye ve dünyada devam eden savaşlara uzanan birçok konu ele alındı. Alman lider Yavaş’ı överken “Sadece heyetimizdekiler değil tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor. Türkiye’deki seçim süreci Almanya’da ilgiyle takip edildi” dedi.
Özel’le 50 dakikalık görüşme: Vize konusu, Filistin, yerel seçimler…
Steinmeier’in son durağı ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel oldu. Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde basına kapalı gerçekleştirilen görüşme toplamda 50 dakika sürdü.
Görüşmede, CHP heyetinde Özel’in yanı sıra Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcıları Deniz Yücel, Yalçın Karatepe, Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, İlhan Uzgel ve İstanbul Milletvekili Namık Tan yer aldı. Steinmeier’e ise Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jurgen Schulz eşlik etti.
ANKA ‘ya konuşan CHP Dışişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Uzgel görüşmeye ilişkin önemli ayrıntıları paylaştı:
“Alman Cumhurbaşkanı’nın daveti üzerine bir heyet olarak Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştük. Kendisi eski bakandır. Genel olarak söylemek gerekirse son derece verimli, samimi, dostane bir görüşme oldu. Türkiye’yle Almanya arasındaki birçok konu, bölgemizle ilgili birçok konu gündeme geldi. Genel hatlarıyla çok verimli bir görüşme olduğunu söyleyebilirim.”
“İki ülke arasındaki ilişkilerde başlıca konular konuşuldu ama Alman Cumhurbaşkanı öncelikle seçim başarısından dolayı Genel Başkanımız Özgür Özel’i tebrik ederek başladı” diyen Uzgel şöyle devam etti:
“Seçimden sonra CHP’ye yönelik dışarıda çok büyük bir ilgi var, bilgi artışı var. Bunu gayet net olarak tespit ediyoruz. Çok sayıda ülke, büyükelçilik, cumhurbaşkanı, başbakan, siyasi parti liderleri neredeyse Genel Başkanımızı tebrik etmek için sıraya girmiş durumda, görüşme talepleri geliyor. Dolayısıyla da Alman Cumhurbaşkanı da bizi tebrik ederek başladı. Türkiye’yi çok yakından takip ettiklerini söylediler, hatta bizim onlara vermeyi planladığımız bazı verileri Alman Cumhurbaşkanı’nın bize aktardığını görmekten de biraz şaşkınlık duyduk.
İkili ilişkilerde sığınmacı meselesi var, bunu detayıyla görüştük. Filistin meselesi var ki Almanların bu konudaki hassasiyeti hepimiz biliyoruz. Buna rağmen Genel Başkanımız gerek Berlin’de Alman Sosyal Demokrat Partisi kongresinde bu konuya gayet net, açık bir şekilde; Almanlar bundan çok hoşlanmasa da değindi. Gazze’de yaşanan sorunları dile getirdi. Yine Alman Cumhurbaşkanı’yla görüşmede de bu konular gündeme geldi ve bu konuda Türkiye’nin, CHP’nin tutumunu gayet açık bir şekilde ifade etti.”
Görüşmede diğer önemli gündem maddesinin vize konusu olduğunu söyleyen Uzgel şöyle konuştu:
“Vize konusu çok önemliydi. Uzun süredir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesi zorluk çıkartıyor. Vatandaşlarımız çok mağdur bu konuda. Biz de hem ana muhalefet partisi hem de seçimlerden birinci çıkmış parti olarak bu konuda hassasiyetimizi dile getirdik. Elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu zaten kamuoyuyla paylaşıyoruz. Alman Cumhurbaşkanı’na da Genel Başkanımız buradaki sıkıntıyı net olarak anlattı. ‘Bekleme süreleri çok uzun, ret oranları çok yüksek.’ Bu doğru değil. Çok sayıda vatandaşımız, bazıları Almanların şikayet edebileceği kategoride de değil. İş insanları, sanatçılar, bilim insanları, kongreye gidecek olan, defalarca Almanya’ya gidip gelmiş insanlar, gençler, bazı öğrenciler de var. Bunlar potansiyel irtica başvurusunda bulunacak insanlar değil. Bunlara da ret geliyor.
Genel Başkanımız bunları tek tek sıraladı ve Alman Cumhurbaşkanı’ndan bu konuda inisiyatif almasını istedi. Haziran ayında Almanya’da Avrupa Futbol Şampiyonası var. Türk milli takımı katılacak şampiyonaya ve şimdiden bu konudaki başvurulara bile retler geldi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, futbolseverlerin Almanya’ya gidip Türkiye’nin milli maçlarını takip etmesi konusunda bile sorun yaşanacağı belli oldu. Genel Başkan bu konuda da şimdiden ön alıcı bir şekilde Alman Cumhurbaşkanı’yla bu futbol maçına gidecek olanlar için bile sorun çıkarılmaması konusunda inisiyatif alması çağrısında bulundu.”