Dünyanın en önemli yatırım bankalarından Morgan Stanley’ye göre hükümet nisan ayı ortalarında içinde yeni dönemde uygulayacağı ekonomi politikasının da bulunduğu seçim beyannamesini açıklamaya hazırlanırken, muhalefet de iktidara geldiğinde uygulayacağı ekonomi politikasıyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor.
Morgan Stanley ekonomistleri, Ankara ve İstanbul’da politikacılar, ekonomistler ve yerel yetkililerle yaptıkları görüşmeler sonucu Türkiye’nin görünümüne ve seçim sonrası beklentilere ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda Türkiye ekonomisiyle ilgili beklentiler üç farklı senaryoda incelendi.
Birinci senaryoda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeniden seçilirken, Cumhur İttifakı da TBMM’de basit çoğunluğu elde ediyor ya da gerektiğinde elde edebilecek anlaşma yapıyor. İkinci senaryoda cumhurbaşkanlığını Kemal Kılıçdaroğlu kazanırken, Millet İttifakı TBMM’de basit çoğunluğu alıyor. Üçüncü senaryoda ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını elinde tuttuğu ancak parlamentodaki çoğunluğu kaybettiği bir “siyasi belirsizlik” var ancak kuruluş bu senaryonun şu anda pek mümkün olmadığını vurgulayarak, “Bu durumu olası bir seçim yenilenmesini gerektirebilecek bir senaryo olarak yeniden kurguluyoruz” yorumunu yapıyor.
‘AK Parti bu ayın ortasında seçim manifestosunu açıklayacak’
AK Parti yetkilileriyle görüşen Morgan Stanley ekonomistlerine göre içinde yüksek enflasyon ve cari açık kaynaklı dengesizlikleri gidermeye yönelik, büyümeyi ve istihdamı önceleyen yapısal reformları içeren bir ekonomi programının da bulunduğu seçim manifestosu bu ayın ortalarında açıklanacak. Programda EYT ile deprem sonrası imar çalışmalarının politika öncelikleri olarak öne çıkacağı öne sürülüyor. Morgan Stanley ekonomistleri görüşmelerde kendilerine rekabetçiliği teşvik için dövizin daha az baskılanacağını ancak bu konuda konvansiyonel politikalara geri dönüş olmayacağının ifade edildiğini belirtiyorlar.
Birinci senaryoda düşük faiz politikasının süreceği, finansal koşullar ile piyasa faizlerinin, alternatif araçlarla ve bankacılık sektörü düzenlemeleriyle belirlenmeye devam edeceği öngörülürken şu görüşlere de yer verildi:
“Rusya ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) gibi bölgesel ortaklardan gelen koşullu para akışları, düzenleyici adımlar ve aktif rezerv yönetimiyle döviz kurundaki düzeltme (düşüş) ilk aşamada sınırlansa da artan dengesizlikler göz önüne alındığında dolar/TL’de yılın son çeyreğinde keskin bir düzeltme bekliyoruz. Bu, politika faizinde kısmi bir tersine dönüşü tetikleyebilir ancak muhtemelen enflasyonda yukarı yönlü bir hareketle ve yeni bir makro politika çerçevesi getirilene kadar 2024’te gerçekleşecek bir resesyonla sonuçlanacaktır.”
Muhalefete göre faizler yıl sonuna kadar yüzde 40-45’e yükselecek
Muhalefetin potansiyel politika yapıcılarının seçim sonrası yeni makro ekonomi politikası devreye girene kadar piyasalarda yaşanabilecek bozulmayı minimize etmeye yoğunlaştığını belirten Morgan Stanley, raporunda “Ekonomik yönetişim yapısı üzerinde yoğunlaşmışlar. Hazine, Merkez Bankası, BDDK ve SPK gibi önemli kurumlarda görev alacak kişi ve ekipleri belirlemeye, makro ekonomik programın detayları üzerinde de çalışıyorlar” sözlerine yer veriyor.
Morgan Stanley, cumhurbaşkanlığını Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı ve Millet İttifakı’nın TBMM’de basit çoğunluğu aldığı ikinci senaryoda kur korumalı mevduatın risk yaratmaması için aşamalı olarak kaldırılacağını ve serbest döviz kuru rejimine aykırı uygulamalardan vazgeçileceğini ifade ediyor. Raporda döviz kurunda önden yüklemeli yüksek artışın, enflasyonda ve faizlerde yüksek artışla keskin bir durgunluğa neden olacağı belirtilerek “Politika yapıcıları da bu faktörlerin politikaların etkinliğini sınırlandırdığının farkındalar” diyor.
Yatırım bankası temas ettiği kişilerin de, enflasyon beklentilerini kırmak ve kredibilite kazanmak için önden yüklemeli bir faiz artırımının gerekirse yapılması ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığını güçlendirecek adımlar atılması konusunda görüş birliği içinde olduğunu ifade ediyor. Raporda bu senaryoya ilişkin şu ifadeler yer alıyor:
- Reel döviz kurunun başlangıç seviyesi ve ödemeler dengesi kaynaklı baskılar muhalefetin zaferi senaryosunda da dolar/TL’de ilk aşamada bir yükseliş olabileceğine işaret ediyor.
- 2024 itibarıyla anlamlı bir dezenflasyon süreci ile üç çeyreklik daralmanın ardından 2024 ikinci yarısından sonra hızlı bir toparlanma öngörüyoruz.
- Tahvil getirileri daha cazip hale gelene kadar yabancı portföy akımlarının yoğun bir şekilde dönmesi çok muhtemel görünmüyor.
- Manşet enflasyon beklentisinin seçim sonrası yüzde 45 olması ve 12 ay sonrası için bu beklentinin yüzde 32 civarında olması nedeniyle politika faizinde ilk hareketin yüzde 30-35’e çıkmasını öngörüyoruz. Böyle bir senaryoda faizlerin yıl sonuna kadar yüzde 40-45’e yükseldiğini öngörüyoruz.
Morgan Stanley’nin raporunda bugünkü ekonomik durumla ilgili ise şu tespitlere de yer veriliyor:
- Negatif reel faiz, dövizi istikrarlı tutma politikası, parasal teşvikler yılbaşından buyana dış ticaret açığında kayda değer bir artışa neden oldu.
- Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 24 Mart 2023 itibarıyla aralıktaki 85.6 milyar dolarlık zirvenin 14.3 milyar dolar altına indi.
- Politika yapıcılar faiz kısıtlamalarının kaldırılması gibi önlemlerle yerellerin döviz talebini önlemeye çalışıyorlar.
- Kur korumalı mevduat hesaplarında artış devam ediyor. Ancak kur korumalı mevduat hesabında döviz bozdurularak yatırılan paranın oranı yüzde 70. Vade bitiminde veya muhalefetin beyan ettiği gibi kur korumalı mevduat hesaplarının aşamalı olarak kapatılması durumunda potansiyel bir döviz talebi gündeme gelebilir.
- Merkez Bankası faizlerdeki artışa rağmen rezervleri ve döviz üzerindeki baskıyı azaltmak için şirketlerin döviz talebini azaltmaya yönelik ek önlemler aldı. Merkez Bankası’nın seçimler öncesi TL’yi istikrarlı tutmak amacıyla şirketlerin döviz alımını geciktirmek için yerellerin döviz talebini yakından izleyeceğini tahmin ediyoruz.
- Seçimlere kadar Türk Lirası’nı görece dengeli tutmak yönündeki güçlü eğilim göz önüne alındığında, yerlilerin Döviz işlemlerine yönelik düzenlemelerin artmasını ve TCMB tarafından liralaşma yönünde daha sıkı adımlar atılmasını bekliyoruz. Ancak seçim sonrası belirsizlik nedeniyle kısa vadede bu görüşün tersi gelişmeler olabilir.
- Seçimler sonrası yeni hükümet kuruluncaya kadar geçecek belirsizlik döneminde her senaryoda ve özellikle siyasi liderliğin değişmesi durumunda TL’nin değerinde kayda değer bir düzeltme bekliyoruz.
Üçüncü senaryoda siyasi belirsizlik var
Morgan Stanley daha önce üçüncü senaryoyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını elinde tuttuğu ancak parlamentodaki çoğunluğu kaybettiği bölünmüş bir sonuç olarak çerçevelendirdiğini belirterek, “Bunun şu anda pek mümkün olmadığını düşünüyoruz. Bu durumu olası bir seçim yenilenmesini gerektirebilecek bir senaryo olarak yeniden kurguluyoruz. Böyle bir durumda artan siyasi belirsizlik, dövizde büyük bir değişikliğe yol açabilir ve düzensiz bir hareket getirebilir” ifadelerine yer verdi.