Haftalardır gündemden düşmeyen Galler Prensesi Kate Middleton’a ne oldu sorusu ilk kez Kensington Sarayı’nın açıklamasıyla dillendirildi. 17 Ocak’ta yapılan açıklamada Kate’in planlı bir karın ameliyatı geçirdiği, başarılı geçen ameliyat sonrası 10-14 hastanede kalmasının beklendiği ve kraliyet görevlerine 31 Mart’taki Paskalya Bayramı’ndan sonra dönebileceği belirtildi.
Ayrıca prensesin kişisel tıbbi bilgilerinin gizli kalması ricası da iletildi. Ancak bu ricaya ne halk ne de basın uydu. Sosyal medyada prensesin sağlık durumu ve haftalarca gözlerden uzakta kalmasıyla ilgili bazıları komplo teorisi olarak nitelendirilebilecek iddialar ortaya atıldı. Elbette insanların bu gizemli açıklama sonrası prensesin durumunu merak etmesi, basının da haber değeri taşıyan bu olayın üzerine gitmesi anlaşılabilir bir durum.
Fakat bu ricasına saygı duymayan hastane personeli olması kabul edilebilir değil. Operasyonun yapıldığı London Clinic personelinin prensesin gizli hasta kayıtlarına ulaşmaya çalıştığı ortaya çıktı.
İlk olarak Daily Mirror’ın duyurduğu habere göre en az bir çalışan Kate’in tıbbi kayıtlarına erişmeye çalışırken yakalandı. Kanser teşhisi konan Charles’ın da tedavisinin yapıldığı London Clinic’te kurum içi soruşturma başlatıldığı belirtildi. Birleşik Krallık’ın veri koruma ve bilgi edinme özgürlüğü yönetmeliklerinin denetlenmesinden sorumlu birimi Bilgi Komisyonu Ofisi de kendilerine ihlal bildirimi yapıldığını ve olayın soruşturulduğunu doğruladı.
Kensington Sarayı’dan bir sözcü haberi doğrulamadı da reddetmedi de; yalnızca “Bu London Clinic’i ilgilendiren bir mesele” demekle yetindi.