CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret ve halk buluşması için Hatay’daydı. İlk olarak Antakya’da şarkıcı Suavi’nin kurduğu çadır kenti ziyaret eden Kılıçdaroğlu, depremzedelerle sohbet etti.
Ardından Antakya’daki Atatürk Parkı’nda kurulan çadırda düzenlenen Millet Buluşması’na katıldı. Buluşmada, çeşitli meslek grupları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri birer konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı platformda “Göçmenler ülkeyi ele geçirmeden karar ver” sloganı yer aldı.
Millet Buluşması | Hatay #KararVer https://t.co/xjyo8XzJqz
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 23, 2023
Kılıçdaroğlu, seçimleri kazanması halinde depremzedelerin yıkılan evlerinin yapımını devletin üstleneceğini ve evlerin ücretsiz olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, “5 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli, çok düşük faizle uluslararası krediler de bulunmuş, sözleşmeler yapılmış vaziyette. Hiç kimse endişe etmesin. Söz verdim mi mutlaka ama mutlaka yapacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu, deprem bölgesini bir üretim üssü haline getireceğini şu sözlerle vadetti:
“İki, bölgenin, Adıyaman’dan başlayarak, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Hatay tüm bu bölgelerin yeni bir üretim üssü olmaları için ayrıca çaba harcayacağız. Çünkü 1 milyona yakın konut yapılacak. Yani inşaat, bağımsız bölüm yapılacak. 5 kapı olsa 5 milyon. 5 tane musluk olsa 5 milyon musluk üretilecek demektir. Bunların tamamını bu bölgede yapacağız. Fabrikalar bu bölgelerde kurulacak ve üretim bu bölgelerde olacak. Bu bölgelerden malzemeler alınacak ve o malzemelerle bu bölgelerde binalar, iş yerleri her şey bu bölgede üretilecek ve bu bölge kazanacak, istihdam yaratacağız. Yaralar sarıldıktan sonra da bu bölge aynı zamanda Akdeniz’in, Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük üretim bölgelerinden birisine dönüşecek. Bunu hafızanızın bir yerine yazın, göreceksiniz, tüm bunlar yapıldığında, depreme dayanıklı evlerde oturacaksınız, işsizlik sorunu son bulacak, ihracat merkezi olacak bu bölgelerin tamamı ve Türkiye üretecek, Türkiye kazanacak. Herkes üretecek, herkes kazanacak. Her alın terinin değeri olacak.”
‘Suriye ile de barışı sağlayacağız’
Sığınmacılar konusunda büyük şikayetlerin olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Sanmayın bu şikayet sadece Hatay’da. Türkiye’de 81 il var, 81 ilin tamamında da aynı şikayetler var. İktidar sahipleri diyorlar ki; ‘Biz sığınmacıları göndermeyeceğiz.’ Önümüzdeki seçim bu bağlamda önemlidir. Elini vicdanına koyan ve gerçekten de sığınmacıların, ırkçılık yapılmadan kendi ülkelerine gönderilmelerini sağlayan projemiz hazır. Bu konuda da liderler karar verdik. En geç 2 yıl içinde herkesi kendi ülkelerine göndereceğiz. Bu konuda siyasi partilerin liderleri olarak, yani Millet İttifakı olarak anlaştık. Bu konuda görüşlerimizi ortak mutabakat metnine yazdık. Ortak mutabakat metnindeki kurallara, ilkelere aynı şekilde uyacağız ve bunları kendi ülkelerine yolcu edeceğiz. Şunu da ifade edeyim. Geri kabul anlaşması yaptılar. Yani Türkiye’yi bir anlamda sığınmacı deposu haline getirdiler. Asla ve asla Türkiye’yi bir sığınmacı deposu yapmayacağız ve Türkiye’yi buradan kesinlikle çıkaracağız. Suriye ile de barışı sağlayacağız. Suriyeli kardeşlerimiz hafta sonu isterlerse Türkiye’ye gelebilirler, düğünlerini yapabilirler, eğlenebilirler ama kendi ülkelerinde huzur içerisinde yaşamalarını isteriz. Türkiye’yi bölgenin en büyük üretim üssü yapacağız ve Türkiye tüm bölgenin ve Orta Doğu’nun da güvencesi olacak. Barışın, sevginin, dostluğun güvencesi olacak. Bunu da yapacağız” diye konuştu.
‘Kim teröre destek veriyorsa Allah bin belasını versin’
Öteden beri siyasete girmeden terörü her yerde ve her ortamda bir insanlık suçu olarak ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kim teröre destek veriyorsa, kim teröristlerle yan yana duruyorsa, kim onların musluğuna su taşıyorsa Allah bin belasını versin. Terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, hepimizin ortak mücadele etmesi lazım. Beni derinden üzen olay şu; siyaset, ahlak işidir. Ahlaklı adamların siyaset yapması lazım. Siyaset, rakibine elbette ki sert sözler söyleyebilir, buna da saygı duyarım. Birbirimizi eleştirebiliriz buna da saygı duyarım ama siyaset rakibine iftira atmak, rakibine kumpas kurmak değildir. Allah bizi kumpasçılardan, sahtekarlardan korusun. Sahtekarlık yapan adamdan, sahtekarlık yapandan cumhurbaşkanı olmaz. Dolayısıyla bizim ahlaki değerler üzerinde siyaset yapmamız lazım. Ahlaki değerler üzerinde siyaset yapılmıyorsa bir sorunumuz var demektir. Daha düne kadar bizim terör örgütleriyle iş birliği yaptığımızı söylediler. Bununla ilgili sahte videolar hazırladılar ve dün televizyona çıkan kişi, evet montajlı görseller yaptıklarını ve bunu vatandaşlarla kullandıklarını, onlara anlattıklarını ifade ettiler. Allah’a sığınıyorum. Haksızlık karşısında, iftira karşısında Allah’a sığınıyorum. Rahmetli babam derdi ki; ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur’ diye. Samimi söylüyorum, her yerde her ortamda hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımı kucakladım, her türlü iftiraya, saldırıya maruz kaldım. Linçlere maruz kaldım ama bu ülkenin güzel insanlarını her zaman kucakladım, her zaman sizinle beraber oldum, hiçbir ayrım yapmadım, hiçbir ayrım da yapmayacağım. 85 milyona söz veriyorum, 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım ve 85 milyonu kucaklayacağım.”