Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’lılarla beraber reklam filmi çektiğini gösteren görüntülerin montaj olduğunu katıldığı bir televizyon programında “ama montaj ama şu ama bu” diyerek kabul etmişti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu da Erdoğan’a “montajcı sahtekar” demişti. Montaj videoya ilişkin karşılıklı açıklamaların ardından Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Erdoğan aleyhine “hakaret ve iftira” iddiasıyla 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceği düşüncesinden hareketle, düştüğü acziyet içerisinde, Türk halkını yanıltmak üzere Kılıçdaroğlu ile ilgili montaj videolar hazırlatıp dolaşıma sokturduğu ve görüntüleri 7 Mayıs tarihli İstanbul mitinginde de yayınlattığı kaydedildi. Kılıçdaroğlu için seçim aşamasında kullanılmak üzere hazırlanan videoları Erdoğan’ın montajlatıp, tamamıyla yalan ve iftira kapsamlı kurgularla değiştirildiği ve PKK’lıların da videoya eklendiği belirtilen dilekçede, şöyle denildi:
‘Montaj olduğunu bile bile algı yarattı’
“Genel Başkanımızın terör örgütleri tarafından desteklendiği, terör örgütü ile işbirliği yapıldığı haksız algısı verilmeye çalışılmıştır. Montaj videoyu yaratmak ve yaymak çalışmasının ana aktörü mertçe mücadele etme gerekliliğinden bihaber, acziyet içerisindeki Recep Tayyip Erdoğan’dır! Nitekim davalı 22 Mayıs tarihinde TRT’de yayınlanan programda bu videoların montaj olduğunu ikrar etmiştir. Dolayısıyla davalı, her halükarda suç kapsamlı videoların montaj video olduğunu bile bile bu kayıtları dolaşıma sokup, mitinginde bizzat yayınlatmakla haksız eyleminin asıl sorumlusu olduğunu ortaya çıkarmıştır.”
Dilekçede Erdoğan’ın İstanbul mitinginde, montajlanmış videoyu izletirken, “Bay Kemal sırtını kimlere dayamış? Kandil’dekilere dayamış. Ya bunlar terörist. Bunlarla beraber yolda yürüyen bay bay kemale benim halkım benim vatandaşım hadi yürü beraber gidelim der mi?” dediği anımsatılarak, “Erdoğan montaj olduğunu bile bile video içeriğinin doğru olduğu algısını kamuoyuna vermeye çalışmıştır. Ahlaksızlık olarak tanımlanan bu eylemin hukuk düzleminde yaptırımı elbette olmalıdır” denildi.
Erdoğan’ın Malatya mitinginde de benzer söylemleri olduğu anımsatılan dilekçede, şu açıklamalar yer aldı: “Hayatının hiçbir döneminde terör örgütleri ile yan yana durmamış aksine terör örgütlerinin karşısında mücadele etmiş, daha ötesi terör örgütlerinin saldırısına maruz kalmış Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak teröristlerle işbirliği yaptığı algısının yaratılmaya çalışılması yargı düzleminde ahlaksız, haksız saldırı kapsamında görülecektir.”
Dilekçede ayrıca “Erdoğan’ın terör örgütleri ile ilişkisine değinmek, geçmişten günümüze terör örgütlerine vermiş olduğu destekleri somutlaştırmak zorunlu hale gelmiştir!” denilerek, geçmiş konuşmalarına yer verildi.
Erdoğan’ın Nisan 2012’de “MİT Müsteşarımızı İmralı’ya gönderen benim, Oslo’ya gönderen benim. O benim sır küpüm”, 27 Eylül 2012’de “PKK ile görüşme talimatını bizzat ben verdim”, 18 Ekim 2012’de “PKK ile görüşülmesini ben istedim, sıkıntısı olan bana söylesin. Mesela yarın İmralı’ya gitmek gerekiyorsa Müsteşarıma gerekeni yap derim” gibi sözlerine de atıfta bulunulan dilekçede, bu açıklamalarının Erdoğan’ın PKK terör örgütüne bakış açısını, PKK terör örgütü ile iletişim halinde olduğunu, çıkarı söz konusu olduğunda bu eylemlerini sürdüreceği gerçekliğini ortaya koyduğu anlatıldı.
Şehit çocuklarına burs olarak dağıtılacak
“Davalı Erdoğan’ın geçmişte kullandığı ahlak sınırlarını zorlayan söz ve açıklamalarından yola çıkarak davalının kişiliği de göz önünde bulundurulup davanın kabulüne karar verilmesi talep edilen” dilekçede, şöyle denildi:
“Davalı Erdoğan’ın; hakaret ve iftira kapsamlı sözleri kullanmayı alışkanlık haline getirdiği, bilinçli bir şekilde Genel Başkan’ın kişilik değerlerine zarar vermeye çalıştığı, kendi suç ve hatalarını gizleyebilmek ve onları başkalarına yansıtmak amacıyla böylesi iğrenç yollara başvurduğu gerçekliği gözetilerek değerlendirme yapılmasını diliyoruz.”
Dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun “Tazminat miktarları ilgilinin kişiliği, değerleri ve ederi dikkate alınarak belirlenmelidir. Erdoğan’ın kişiliği ve ederi için önceden biçtiğim 5 paralık değeri değiştirecek herhangi bir gelişme de görülmediğinden yine 5 kuruşluk dava aç” şeklindeki talimatı gereği daha önce Erdoğan aleyhine açtıkları tazminat davalarında 5 kuruş talep edildiği anımsatılarak, bu kez 1 milyon liralık dava açılmasının gerekçesi ise, “Kılıçdaroğlu’nun ‘Benim için Erdoğan’ın değerinde bir değişme yok. Ancak milleti bölme iradesini ortaya koymuş olması, fütursuzca yaklaşımı gözetilerek ve tahsil edilecek tüm miktar şehit çocuklarına eğitim bursu olarak verilmek üzere bu kez 1 milyon liralık dava açalım’ şeklindeki talimatı olduğu” sözleriyle açıklandı.
Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, ayrıca sosyal medya hesabından da bir paylaşımda bulunarak, şunları söyledi:
“Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı gereğince; Türk tarih ve kültürü ile özdeşleşmiş “Mertçe Mücadele” etik değerinden bihaber olan, Müfteriliği ise değer olarak benimseyip içselleştirmiş bulunan, Montajcıbaşından yani Erdoğan’dan; Montaj video sahtekârlıklarının hesabını sormak üzere davamızı açtık! Ancak bu kez Erdoğan’ın ederini gözetmedik! Kişiliğine biçilen değeri aşarak, 1 Milyon TL miktarlı olarak dava açma yoluna gittik: Şehitlerimizin çocuklarına eğitim bursu olarak dağıtılmak üzere…”
Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı gereğince;
Türk tarih ve kültürü ile özdeşleşmiş "Mertçe Mücadele" etik değerinden bihaber olan,
Müfteriliği ise değer olarak benimseyip içselleştirmiş bulunan,
Montajcıbaşından yani Erdoğan'dan;
Montaj…
— Celal ÇELİK (@CelikBaskan06) May 24, 2023
TRT’den Erdoğan’a ‘hodri meydan’ dedi
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için TRT’de propaganda konuşmasını yaptı ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kendisine yöneltilen “terör” suçlamalarını, tersi suçlamalarla iadet etti.
Kılıçdaroğlu’nun hem TRT’ye hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendiği konuşması şöyle:
“Sevgili halkım, bugün çok değerli bir davet için karşınızdayım. 14 Mayıs geride kaldı. Millet seçimini yaptı ve ben sandıkta Erdoğan ile baş başa kaldım. Artık yalnızca o ve ben varız. Sakın yanlış düşünmeyin, o parti bu parti yok. Artık sandıkta birbirine taban tabana zıt iki farklı anlayış var. Şimdi tarafsızlığı ile dünyaya ün salmış TRT ekranlarından yüksek cesareti ile gönüllere taht kurmuş, bir kişiye sesleneceğim.
Erdoğan, sana devletin televizyonu TRT’den sesleniyorum; gel, çekinme. İkimiz de er meydanına çıkalım, devletin televizyonu TRT’de, senin istediğin gazetecilerin sorularını yanıtlayalım. İstersen halk da soru sorsun. Sen ki kendine reis dedirten, sen ki bir dünya lideri herhalde Bay Kemal’den çekinmezsin. E çık karşıma ve milletimiz, onun derdini bileni de o dertleri kimin çözebileceğini de bu vatanı kimin sevdiğini de görsün. Varsın, kararını versin.
Sevgili halkım, Erdoğan benim karşıma çıkmaya cesaret edemez. Çünkü o da çok iyi biliyor ki; PKK ile masaya oturan, gizli saklı müzakereler yürüten kendisidir. Kahraman ordumuza kumpas kuranlara yol veren kendisidir. Bir milletin namusu olan ordunun kozmik odasını teröristlere açan kendisidir. 10 milyon düzensiz göçmeni, bile isteye vatanımıza sokan kendisidir. Yabancılara, el altından konut karşılığı vatandaşlık satan kendisidir. Milletin öz evladını, mülteciye çeviren bırak ev araba almayı, kira bile ödeyemeyecek duruma düşüren kendisidir. O biliyor da maalesef TRT’de bu gerçekleri sizlere göstermiyor. Bu konuşmayı, TRT istediği için değil; kanunen mecbur oldukları için yayınlıyorlar. Benim güzel halkım, görün, tanıyın, bu vatanı, bu milleti kimin sevdiğini bilin.”
Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu:
“Erdoğan, sana devletin televizyonu TRT’den sesleniyorum; gel, çekinme. İkimiz de er meydanına çıkalım… Milletimiz, onun derdini bileni de o dertleri kimin çözebileceğini de bu vatanı kimin sevdiğini de görsün.”https://t.co/ImiwbWKQOk pic.twitter.com/CLq8cIKUi3
— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) May 24, 2023
7 saatlik programın fragmanını böyle paylaştı
Kılıçdaroğlu dün sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımda da montaj göndermesi yaptı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Babala TV’de konuk olduğu Mevzular Açık Mikrofon programı yayınlandı. Program, ilk yarım saatte yarım milyondan fazla kişi tarafından izlendi.
7 saatlik programın yayınlanmasının ardından Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından programın fragmanını, “İlk defa manipülasyonlar, montajlar, yalanlar, iftiralar, türlü türlü sahtekarlıklar olmadan, yüz yüze konuşabildik, tanışabildik…” notuyla paylaştı.
İlk defa manipülasyonlar, montajlar, yalanlar, iftiralar, türlü türlü sahtekarlıklar olmadan, yüz yüze konuşabildik, tanışabildik… https://t.co/mg2WOH4ZEB
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 24, 2023
Soru soran gençleri korudu
Program yayınlandıktan sonra sosyal medyada soru soran bazı gençlerin Ak partili oldukları halde söze “Ak partili değilim” diye başladıklarına dair ifşaatlar yayılmaya başladı. Soru soran bu gençlerin kendi sosyal medya hesaplarından fotoğraf ve paylaşımları, doğru söylemediklerine, programa Kılıçdaroğlu’nu zor durumda bırakma umuduyla organize şekilde gittikleri iddialarına neden oldu.
Bu tartışmalar üzerine Kılıçdaroğlu, gece geç saatte şu paylaşımı yaptı:
Soru soran gençlere, “AK Partili değilim dedi ama fotoğrafı çıktı” vb. paylaşımları durdurun. Cesaret gösterip o salona geldiler; insan kendini nasıl tanımlıyorsa, hissediyorsa, odur. En büyük yalnızlığı bu konuda hissettiğimi de söylemek zorundayım. Bırakın kavga dilini gençler.
Soru soran gençlere, “AK Partili değilim dedi ama fotoğrafı çıktı” vb. paylaşımları durdurun. Cesaret gösterip o salona geldiler; insan kendini nasıl tanımlıyorsa, hissediyorsa, odur. En büyük yalnızlığı bu konuda hissettiğimi de söylemek zorundayım. Bırakın kavga dilini gençler.
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 24, 2023