Eskiden derbi denince akla Fenerbahçe galibiyetleri gelirdi. Özellikle 2000’lerin ikinci yarısında sarı-lacivertli takım için “Lig 3 takımla oynansa ve sadece derbilerle şampiyon belirlense Fenerbahçe rakipsiz olur” yorumları yapılırdı. Sarı-lacivertliler iç sahada Galatasaray’a 20, Beşiktaş’a 15 sene boyunca yenilmedi.
Ancak Ali Koç döneminden sonra bu ezber bozuldu. Başkanın en çok eleştirildiği noktalardan biri Fenerbahçe’nin derbi dominasyonunu ve o maçlarda sahaya konan enerjiyi kaybetmesi oldu. Bu enerji düşüklüğü, deplasmanlarda da devam etti. Fenerbahçe, son olarak Galatasaray’a 3-0 yenildi ve 9 senedir Nef Stadyumu’nda yenilmeme serisi son buldu. Ancak belki de taraftarın maç sonunda Samandıra’ya giderek yönetimi ve takımı protesto edip, araçlarıyla tesislerden çıkanlara soğan ve yumurta fırlatmasına sebep olan şey sahadaki oyundu.
Her alanda hezimet
Fenerbahçe, sezon boyunca Jorge Jesus’un yarattığı hücum sistemiyle övüldü. Takım, üretkenlik konusunda hep bir çıkış yolu buluyordu. Eleştirilen nokta genel olarak savunmaydı. Ancak Galatasaray maçı bu ezberleri bozdu. Jesus sistemi okyanusta boğuldu.
Maç boyunca rakip kaleye yalnızca 5 şut atabilen Fenerbahçe, ilk yarı sonunda 3 şuttaydı. İlk yarıdaki bu sayı, Enner Valencia’nın erken kırmızı gördüğü Konyaspor maçı sonrasında ulaşılan en düşük şut sayısıydı. Ayrıca Fenerbahçe, maç boyunca yalnızca 0.15 gol beklentisi üretebildi. Rakibin 8 kilit pasına karşın hiç kilit pas yapamayan takım, rakip ceza alanında yalnızca 6 kez topla buluşabildi.
Bunlar, Fenerabahçe’nin sezon boyunca rakiplerine karşı fark yarattığı noktalardı. Sarı-lacivertliler kalesinde 2.28 gol beklentisi gördü. Nicolo Zaniolo’nun uzaklardan attığı goldeki beklentinin 0.03 olduğu düşünülürse Fenerbahçe için durumun ne kadar vahim olduğu daha da anlaşılabilir. Skor, sahadaki dominasyonu yansıtmadı.
Maç sonu tepki alan, fazlasıyla eleştirilen takım, çıkışı Türkiye Kupası finalinde arayacak. Bu psikoloji ve form düşüklüğüyle gidilecek finalde alınacak olası kötü sonuç belki de hem Jesus’un hem de yönetimin sonunu hazırlayacak.
