Leeds United, Marcelo Bielsa yönetiminde uzun yıllar ardından Premier Lig’e döndüğünde, İngiliz futbolunun zirvesine keyif katacağı kesindi. Söz konusu keyif, geçtiğimiz sezonun başında kaçınca Bielsa dönemi bitti ve Jesse Marsch başa geçti.
Amerikalı yönetiminde zar zor ligde kalan takım bu sezona Raphinha gibi önemli yıldızını kaybederek başladı. Leeds, adına işler Dünya Kupası’ndan sonra iyice sarpa sardı. Düşme potasına yakın gezinen ekipte Marsch’la yollar ayrıldı. Yerine gelen Javi Gracia 12 maç dayanabildi. Gracia yerine göreve, Premier Lig’in Yılmaz Vural’ı olarak nitelendirebileceğimiz Sam Allerdyce geldi.
Allerdyce’ın ilk sınavı zorlu Manchester City deplasmanıydı. Maç 2-1 City üstünlüğüyle bitti. Premier Lig’in Pazartesi mesaisinde alınan sonuçlar da Leeds’e yaramadı. Takım 30 puanla 19. sırada kaldı.
Oyuncuları bekleyen tehlike
Leeds’in küme düşmesi halinde NFL takımlarından San Francisco 49ers’ın sahibi Amerikalı grubun takıma bakış açısının değişebileceğinden şüpheleniyor. Amerikalı takım sahiplerinin ceplerindeki akrep, Liverpool, Arsenal gibi takımlardan tecrübe ettiğimiz üzere normalden büyük -Chelsea diye bir istisna olsa da. Artı olarak Leeds’in kaybedebileceği yayın ve reklam gelirleri düşünüldüğünde kulübün mali açıdan yara alacağı açık. Ancak bu yaraları sarma noktasında yönetimin aldığı önlemler mevcut.
The Athletic’in haberine göre Leeds United kadrosundaki oyuncuların çoğunun sözleşmelerinde küme düşülmesi halinde maaşında %50 ya da %60 oranında indirime gider maddesi bulunuyor.
Kadrosunda Tyler Adams, Jack Harrison, Brenden Aaronson, Luis Sinisterra gibi son derece potansiyelli ve kendini kanıtlamış yıldızlar bulunduran Leeds’in bu politikasına oyuncuların tepkisi ne olacak merak konusu. Tabii ki yeşil saha fertleri için bu, muhtemel felaket senaryosunun hayata geçmesi sonunda karşılaşacakları bir durum.
Leeds United, kalan 3 maçında sahasında Newcastle United ve Tottenham’ı ağırlayacak, West Ham’la deplasmanda oynayacak. 17. sıradaki Everton’ın 32 puanı bulunuyor.