‘Topal ördek’ deyimi kendinden sonra makamını dolduracak kişi seçilmiş veya seçilmek üzere olan siyasetçiler için kullanılır. Bu deyim şu anda Türkiye Milli Takımı’nın başında bulunan Stefan Kuntz’a ‘cuk’ oturuyor. Türkiye’nin Japonya’ya 4-2 yenilmesinin ardından teknik direktör Stefan Kuntz, “Oyuncularım yüzde 100’ünü vermiyorsa, bu canımı acıtıyor. Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil” cümlesini kurdu. Bu kolay yutulabilir bir açıklama değildi. Bu cümleye yanıt Milli maçtan üç gün sonra TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’den gazeteci Attila Gökçe aracılığıyla geldi. Milliyet’teki yazıya göre Büyükekşi şunları söyledi: “Hocamızın Japonya maçından sonraki açıklamaları maalesef çok şanssız açıklamalardır. Maalesef kendi bacağına ateş etti. Çok üzücü bir durum.”
Bu artık malumun ilamıydı. TFF’nin Milli Takım’dan sorumlu yöneticisi Halil Altıntop’un 2021 yılında “Hedefimiz çok büyük. Şenol Güneş’le ayrıldıktan sonra 20-25 hocayla görüştük. Bilim ve eğitime çok önem vereceğiz ve Kuntz’a her konuda yardımcı olmaya çalışacağız” diyerek kamuoyuna açıkladığı Alman teknik direktör için çanlar artık son hızıyla çalıyor.
Aday bolluğu var
Kuntz’un suyu ısınırken basında hocalar arası rekabet şimdiden başladı. Basında bir taraf “Fatih Terim hayırlı olsun” diyor bir başkası “Abdullah Avcı yeni hoca oldu” diye flaş geçiyor. Bu iki ismin önde olduğu bir gerçek. Ama isimler bununla sınırlı değil. Sergen Yalçın, bir televizyon programında “En büyük hedeflerimden biri Milli Takım hocası olmak” cümlesini kuruyor. Aykut Kocaman ve Rıza Çalımbay’ın kulüplerle yaptığı sözleşmelerine ‘Milli takımdan teklif gelirse koşulsuz serbest kalır’ maddesi koyduğu tam da bugünlerde hatırlatılıyor.
Yeni hoca dikensiz gül bahçesine gelecek
Yeni hoca kim olur bilinmez ama onun ekim ayındaki Hırvatistan maçından önce gelmeyeceği kesin gibi. Kuntz’a yapılan bütün eleştirilere karşın Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası’na gitmek için büyük avantajı var. Değişiklik için turnuvaya gidilmesinin kesinleşmesi ya da son maç olan Galler karşılaşması beklenecek. Böylece yeni hoca eleştirilerden uzak bir şekilde göreve başlayacak. Kuntz içinse uzun süredir devam eden ‘Vurun abalıya’ dönemi en az bir ay daha devam edecek.
Kuntz’un arkası boş
Mehmet Büyükekşi, 1 yıllığına TFF Başkanı seçildiğinde Stefan Kuntz görevdeydi. Kısa dönem başkanlık yaptığı için Kuntz ile devam ettiğini söylemişti. Burada bir parantez açmak gerekiyor. Kuntz’un gelmesinde başrolü oynayan Hamit Altıntop, süreç içinde Alman teknik direktörden desteğini çekti. Bunu açıklayan ise Hamit Altıntop’tan önce Milli Takım’dan sorumlu yönetici olan Selim Soydan’dı. Soydan’ın anlatımına göre Hamit Altıntop, Kuntz’dan bir maçta kendi söylediği oyuncunun oynatılmasını istedi ancak bu istek kabul edilmedi. Kuntz’a cephe alan Altıntop yeni hoca isteğini TFF Yönetim Kurulu’nda dile getirdi. Ancak Büyükekşi, “Görev süremin bitmesine çok kısa süre kala böyle bir karar alamam” diyerek talebi reddetti. Hamit Altıntop emrivaki yapıp Abdullah Avcı ile görüştü ve anlaşma sağladı. Ancak Büyükekşi bunu veto etti. Alman teknik direktörün arkası artık boştu.
Fatih Terim ve Şenol Güneş’e bunlar yapılabilir mi?
Bu yaz TFF Genel Kurulu’nda tekrar seçildiğinde Büyükekşi’nin elinde Kuntz’u değiştirmek için fırsat vardı. Ama Büyükekşi “Devam” dedi. TFF Başkanı asla Fatih Terim ya da Şenol Güneş’e kuramayacağı şu cümleyi kritik Letonya ve Galler maçı öncesi söyledi: “Farklı sonuçlar olursa, ona göre hareket ederiz. Bugünden yarına herhangi bir kararımız söz konusu değil. Şu anda hocamızla yola devam ediyoruz.”
Yine Japonya maçından sonra Attila Gökçe’ye yaptığı açıklamada Büyükekşi, “Tüm futbolcularımızla ilgileniyoruz. Şahsen onları sık sık telefonla arıyorum. Üç gün önce Arda Güler’i aradım. Fizik tedavi gördüğünü, üç hafta içinde antrenmanlara başlayacağını, oynayabilecek duruma geleceğini söyledi. O zaman ekim ayındaki Hırvatistan ve Letonya maçlarına hazır olmasını istedim” dedi. TFF Başkanı resmen sahaya dalmıştı. Fatih Terim ya da Şenol Güneş görevde olsa Büyükekşi oyuncularla ilgili konulara girebilir miydi? Ya da Ermenistan beraberliğinden hemen sonra Abdullah Avcı TFF Riva tesislerinde boy gösterebilir miydi?
Basın soru sorabiliyormuş!
TFF Başkanı Büyükekşi bu konuda tabii ki yalnız değil. Ermenistan maçından sonra Kuntz’un yaptığı toplantıda basın mensupları gayet cesur sorular yöneltiyordu. Mesela Rıdvan Yılmaz’ın neden sol bek eksiliği çeken Milli Takım’a alınmadığı sorgulanıyordu. Bunda yanlış bir şey yok. Ama aynı gazetecilerin Fatih Terim ya da Şenol Güneş karşısındaki durumlarını hatırlayınca onların soru sormayı bildiklerini, eleştiri yapabildiklerini öğrenmiş olduk.
Sonuç olarak Kuntz’un günlerinin sayılı olduğunu kendisi dahil herkes biliyor. Belki de futbolcular Kuntz’un ifadesiyle bu yüzden yüzde 100’ünü sahaya vermiyor. Türkiye’nin Ermenistan beraberliğine karşın Avrupa Şampiyonası’na gitmesi için elinde büyük avantaj var. Ama bu fırsat kaçarsa faturayı sadece Kuntz’a çıkarmak ne kadar doğru olur, tartışılır.