Hayatımıza giren son vergi ve zamlardan çiftçi de nasibini aldı. Haziran ayının son günlerinde tarımsal elektriğe yapılan %30 zam, çiftçinin tarımsal sulama giderlerini önemli ölçüde artıracak. Bu zam sadece çiftçiyi etkilemekle kalmayacak, yüksek gıda enflasyonu ile boğuşan vatandaşın ucuz gıdaya erişimini daha da zorlaştıracak.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) en son raporlarına göre ülkemizde tarımsal elektrik abone sayısı 767 bin 511. Bu sayı Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 2 milyon 351 bin çiftçinin %33’ünü oluşturuyor. Kısacası her 3 çiftçiden biri tarımsal elektrik abonesi diyebiliriz.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin giderek arttığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın suya göre tarım stratejisini benimsediği bir dönemde, sulu tarım yapmak için elektrik kullanımı kaçınılmaz hale geldi. 2016 yılında 6,3 milyon MWh tarımsal elektrik kullanan çiftçilerimiz, 2023 yılında 13,4 milyon MWh elektrik kullandı ve bu miktar son üç yıldır aynı seviyede. 2024 yılında da benzer bir elektrik tüketimi bekleniyor.
Çiftçilerimizin suya en çok ihtiyaç duyduğu dönem, yaz aylarının başladığı ve sonbahara kadar devam eden süreç. Nisan ayından ekim ayına kadar süren bu dönemde, su kullanımının zirveye ulaştığı en yüksek olduğu aylar temmuz, ağustos ve eylül. Bir çiftçinin yıl içinde kullandığı 100 birim elektriğin %56’sı bu üç ayda tüketilir. Ekim ayını da eklediğimizde bu oran %64’e çıkar. 1 Temmuz’dan sonra yapılan zam bu yüzden önemli. Çiftçinin suya en çok ihtiyaç duyduğu aylarda elektriğe yapılan zam, üretim maliyetlerini artırarak gıda enflasyonu olarak geri dönecektir.
Bu son zam, geçen yılın aynı dönemine göre temmuz, ağustos ve eylül aylarında %56’lık bir artış demektir. Son üç yılda neredeyse aynı oranda elektrik tüketimine 2021 yılında 12,2 milyar lira, 2022 yılında 29,4 milyar lira, 2023 yılında 31,5 milyar lira fatura ödeyen çiftçilerimiz, 2024 yılında tahmini 44,1 milyar lira fatura ödeyecek. Üç yıl önce aynı oranda elektrik kullanımına 12,2 milyar öderken, şimdi tam 3,5 kat artarak 44,1 milyar lira ödeyecekler. %30’luk zammın çiftçiye ek maliyeti ise 12,5 milyar lira olacak.
Bu ek maliyetin yansıyacağı iller ise haliyle en çok tarımsal elektriği kullanan iller olacak. Geçen yıl tarımsal faaliyetlerde kullanılan 13,4 milyon MWh elektriğin %26’sını Şanlıurfa, %16’sını Konya ve %8’ini Mardin kullandı. Bu üç ilimiz toplam üretimin %50’sinden fazlasını tüketti. İlk 10 il toplam üretimin %71’ini kullanıyor.
Üretilenin para etmediği, girdilerin her geçen gün arttığı bir ortamda elektrik zammı çiftçiler için durumu daha da zorlaştırdı. Zamanlama açısından en kötü dönemde gerçekleşti. Eğer bir zam yapılacaksa, bu en erken ekim ayından itibaren olmalıydı ki çiftçi ve tüketici bu yılı atlatabilsin. Zam geri alınamıyorsa, çiftçilere verilen desteğin artırılması gerekiyor. Bu yıl 91,5 milyar liralık desteğin sadece 44 milyar lirası elektrik faturalarına gidecek. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik için güneş ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelinmeli ve bu yönde hibe program bütçeleri artırılmalı. Destek ve hibe olmadan ucuz gıda üretmek imkansız hale geldi.
Bu zor günlerde yapılan elektrik zammı ne çiftçiye ne de çiftçinin ürettiği gıdayı tüketen vatandaşa yeni bir yük demek. Bu karar zamansız ve çok yanlış oldu.