Türkiye’nin önemli fotoğraf sanatçılarından İzzet Keribar. Harçlıklarıyla aldığı fotoğraf makinesiyle unutulmaz kareler yakaladı, bazı anları sonsuzluğa taşıdı. Hem yurtiçinden hem de dünyanın dört bir yanından çektiği iki milyona yakın fotoğrafıyla çok geniş bir arşive de ev sahipliği yapan usta fotoğrafçı 1952 yılından bu yana makinesini elinden düşürmedi.
O günlerden beri sayısız kare çeken Keribar’ın arşivi bir kere daha kapılarını açıyor. İstikamet bu kez İstanbul Modern. Renklerin Yolculuğu adlı sergi, İzzet Keribar’ın bir buçuk milyona yakın kareyi içeren arşivinden bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor. Sergi, sanatçının alameti farikası haline gelen renk, ışık, doku ve grafik ögeler gibi biçimsel unsurları içeren fotoğraflarını öne çıkarırken, Keribar’ın yıllar içinde değişen tarzını da gözler önüne seriyor ve izleyicileri farklı zaman ve mekânlara renkli bir yolculuğa davet ediyor.
Beş bölümde Keribar arşivi
Altı bölümden oluşan serginin ilk bölümü, sanatçının 1950’lerde İstanbul’un hızla değişmekte olan sokak hayatını ve Güney Kore’nin kent ve kırsalını belgelediği çalışmalarına yer veriyor. Serginin ikinci bölümü, Keribar’ın 1980’lerden itibaren İstanbul’un farklı semtlerindeki günlük hayatı kayıt altına aldığı yapıtlarını bir araya getiriyor. Serginin üçüncü ve dördüncü bölümleri, Keribar’ın çoğunlukla kullandığı doğal ışık ve renkler aracılığıyla “sıradan”ı “sıra dışı” hale getirdiği, Türkiye ve dünyanın farklı noktalarına yaptığı seyahatlerde ürettiği doğa ve kent manzaralarını konu ediniyor. Beşinci bölüm, sanatçının dünyanın çeşitli yerlerinde çektiği portreleri izleyicilere sunarken, serginin son bölümü ise sanatçının yarı-soyut fotoğraflarına odaklanıyor.
Demet Yıldız Dinçer’in küratörlüğünü üstlendiği sergi, İzzet Keribar’ın eskiden nasıl olduğumuzu ve nasıl bir yerde yaşadığımızı hatırlatan, dünyayı anlamayı ve evrensel bir dil oluşturmayı amaçlayan 125 fotoğrafını bir araya getiriyor. Sergi, 25 Mayıs 2025’e kadar İstanbul Modern’de görülebilir.
10Haber sergi ajandası
Resim Heykel Müzesi’nden iştah açıcı bir sergi
📍Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi: Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi ikinci süreli sergisi Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler ve yeni hikayelerle kapılarını açtı. Türk resminin öncülerinden Şeker Ahmed Paşa’nın parlak sarı ayvaları, Selahattin Teoman’ın her biri kırmızının farklı tondaki meyveleri, Fikret Otyam’ın enginar çiçekleri, soyut çalışmalarıyla bilinen Zeki Faik İzer’in yeşil rengiyle dikkat çeken balıkları, Feyhaman Duran’ın her biri ağız sulandıran meyveleri, Şeref Akdik’in muntazam şekilde dizilmiş incirleri iştah açıcı halleriyle ziyaretçileri bekliyor.Tarladan sofraya uzanan serüveni aralarında Osman Hamdi, Abidin Dino, Selahattin Teoman’ın da bulunduğ 204 eserle anlatan sergi iştah açabilir, baştan uyaralım.
Taviloğlu’nun devasa koleksiyonu İstanbul’a sızdı!
Mustafa Taviloğlu’un 903 sanatçının 2400’ün üzerindeki eserlerinden oluşan koleksiyonu herkese açık! Tek bir müzeye sığmayan koleksiyon, bir süredir yedi farklı mekanda sergileniyor. Rotanızı Artİstanbul Feshane, Galeri Eyüpsultan, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Sanat Müzesi, İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, Mecidiyeköy Likör Fabrikası ve Müze Gazhane’ye kırın Taviloğlu’nun zengin koleksiyonuna sızın deriz. Biz de peyderpey sergileri geziyoruz.Ayrıca sergi sürecinde 16 panel/konuşma hayata geçirilecek. Tarihi Likör Fabrikası ve Artİstanbul Feshane’de çocuklar ve gençler için eğitim programları düzenlenecek. Bir de sergiyle ilgili İş Bankası Kültür Yayınları’nda çıkacak kitap var. 15 Aralık’a kadar vaktiniz var. Girişlerin ücretsiz olduğunu da hatırlatalım.
Magnum İstanbul’da için son çağrı
Bulgur Palas, dünyaca ünlü fotoğraf ajansı Magnum Photos ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kalıcı işbirliğiyle, Magnum’un 77. yıl özel sergisi ‘Magnum İstanbul’da’yla kapılarını açalı, epey uzun bir süre oldu. Hatta çanlar bu sergi için çalıyor. Takvimler 20 Kasım için işaretlenebilir. Bu sergi de var ne var derseniz…
70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafın görülebileceği sergide, 2017 yılında ajansa katılan, savaş muhabirliği alanında The Bayeux Calvados Halk ödülü ve iki defa World Press Photo (Dünya Basın Fotoğrafları) ödülü sahibi Türk fotoğrafçı Emin Özmen’in 30 fotoğrafının da özel bir bölümü var. Bu arada binanın hikayesi, açılış gününde yaşananlar ve Magnum İstanbul’da sergisinin detaylarını da burada.Hazır sergi için son çanlar çalıyorken Emin Özmen, Ara Güler, Robert Capa ve Henri Cartier Bresson gibi efsanelerin çektiği fotoğraflara yakından bakıp avluda bir kahve içmek iyi bir haftasonumu kaçamağı olabilir. Sergiyi 10.00-19.00 saatleri arasında Bulgur Palas’ta ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Sosyalizme tercüme!
📍Sosyalizme Tercüme, Salt Galata: Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini gündeme getiren ‘Sosyalizme Tercüme’ sergisi kapılarını açtı. Sergi, Kosova ve Makedonya odağında Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini ele alıyor. Çok uluslu bir toplumsal bağlamda sosyalist ideolojinin, Yugoslavya’da Türk kimliğinin inşasına ve dönüşümüne etkisini irdeliyor. Sergi, 3 Şubat 2025 tarihlerinde Salt Galata’da görülebilir.
Ara Güler’in İstanbul’u uyanıyor
Ara Güler’in henüz 18 yaşındayken kaleme aldığı ‘İstanbul’da Sabah’ yazısından ilham alan ve şehrin geceden gündüze dönüşümünü gözler önüne seren İstanbul Uyanıyor sergisi kapılarını açtı. Ara Güler’in Beyoğlu Güler Apartmanı’ndaki karanlık odasında ürettiği baskılar, kendisine ait fotoğraf makineleri, agrandizör ve diğer karanlık oda ekipmanlarıyla birlikte arşivden efemeranın sergilendiği seçkisi Sultanahmet, Eminönü, Haliç, Galata, Taksim, Polonezköy, Paşabahçe, Ayvansaray ve Arnavutköy’e kadar uzanan İstanbul’a geniş bir bakış sunuyor. Sergideki fotoğrafların yarısı ise Ara Güler arşivinden ilk kez izleyici karşısına çıkıyor. Sergi, 4 Mayıs’a kadar Pazartesi günleri hariç Salı-Cumartesi 10.00-18.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00 saatlerinde Yapı Kredi bomontiada’da ziyaretçilerini bekliyor.
Sınırları zorlayan Doug Aitken’i gördünüz mü?
📍Doug Aitken: İçimdeki Şehir / Borusan Contemporary: ABD’li multidisipliner sanatçı Doug Aitken’in İstanbul’daki ilk sergisi devam ediyor. Aitken tam anlamıyla sınırları zorlayan biri. Nasıl derseniz… Sanatın var olabileceği tüm biçimleri deniyor, bireysellik nedir, özgürlüğün sınırları var mıdır sorularının peşinden gidiyor, şehirleri, insanı ve bugünün toplumlarını anlamaya çalışıyor. 90’lı yıllardan bu yana üretimlerine devam eden Aitken kavramsal yolculuğunun özeti niteliğindeki ‘İçimdeki Şehir’ 17 Ağustos’a kadar Perili Köşk’te ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Bir usta Sabancı’da
📍Georg Baselitz: Son On Yıl / Sabancı Müzesi: İddialı bir başka sergiyle devam edelim. Sabancı Müzesi sezonu Alman ressam, heykeltıraş Georg Baselitz ile karşılayacak. Kendisi Alman sanatına büyük etkisi olan bir isim. 1960’larda figüratif, etkileyici resimleriyle tanınır hale gelen Baselitz 1980’den bu yana uluslararası sanat dünyasında önemli bir isim haline geldi. Sanatçının çalışmaları da doğrudan ülkesinden ilham alıyor. Almanya tarihine özgü çalışmalarında Nazi döneminden kalan sıkıntıları, yıkıntılar, asiler, çobanlar, ağaçlar ve savaş gazileriyle resimlerine taşıyan Baselitz’in son 10 yılda ürettiği eserler 2 Şubat’a kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde.
Japon sanatçı Chiharu Shiota dünyayı ipliklerle örüyor
📍 Chiharu Shiota, Dünyalar Arasında, İstanbul Modern: Japon sanatçı Chiharu Shiota hafıza ve varoluş temalarını işlediği Dünyalar Arasında sergisiyle İstanbul Modern’de. Sanatçının hafızanın peşinde koştuğu ve kırmızı ipliklerle kurduğu dünya 20 Nisan 2025 tarihine kadar ziyarete açık. Daha fazla bilgi isteyenler buyursun.
Elisa Zonaro’nun gözünden İstanbul
Osmanlı’nın son döneminde İstanbul’da yaşamış fotoğrafçı Elisa Zonaro’nun hikayesi, Zeytinburnu Belediyesi Kazlıçeşme Sanat’ta açılan sergiyle gün yüzüne çıkıyor. Zonaro’nun objektifinden dönemin İstanbul’unu anlatan fotoğraflar 31 Ocak’a dek açık.
Bu notu okumayı unutmayın!
📍Tasarımcının Notu / Salt Beyoğlu: Türkiye’de grafik tasarımın gelişimi nasıldı, hangi yolları aştık merak edenleri Salt Beyoğlu’na alalım. Türkiye’de grafik tasarımın gelişimini kitap ve kültür yayıncılığı üzerinden ele alan ‘Tasarımcının Notu’ 11 Eylül’den itibaren Salt Beyoğlu’nda olacak. Yazar ve editör Eda Sezgin tarafından programlanan sergi, 2 Şubat 2025 tarihine kadar Salt Beyoğlu’nda. Biz de sergiyi ziyaret etmiştik.
Bu serginin ilham kaynağı Birkan Keskin
📍Yeryüzü Halleri/Yapı Kredi Galeri: Yeryüzünde özenle, dikkatli ve nazikçe yaşamanın gerekliliğine inanan Yeryüzü Halleri ekolojiye dayanan eserler üreten, 11 güncel sanatçıyı bir araya getiriyor. İsmini Birhan Keskin’in insan dışı canlıları merkeze alarak yazdığı şiir kitabı ‘Yeryüzü Halleri’nden alan sergide resim, performans, fotoğraf, video, vitray, heykel ve yerleştirme gibi çeşitli disiplinlerden eserler izleyicilerle buluşuyor. Yeryüzü Halleri sergisi, 30 Mart’a kadar Yapı Kredi Galeri’de ziyarete açık.
Venedik’ten İstanbul’a…
📍Karaya Çıkmak Yasaktır/ Arter: Maaria Wirkkala’nın 2007 yılında 52. Venedik Bienali’nde sergilenen ve aynı yıl Arter Koleksiyonu’na dahil edilen Karaya Çıkmak Yasaktır başlıklı yerleştirmesi ilk kez İstanbul’da! Görmek isteyenleri 23 Şubat’a kadar Arter’in 1. kat galerisine alalım.
Komet seçkisi Casa Botter’de
📍Solo Botter: Komet, Casa Botter: Kapsamlı bir restorasyon çalışması sonrası kapılarını ziyaretçilerine açan İstiklal Caddesi’ndeki Casa Botter, çağdaş Türk resminin büyük ismi Komet’in eserlerinden oluşan bir seçkiyi Solo Botter: Komet adlı sergide sanatseverlerle buluşturuyor. Sergi 12 Ocak’a kadar ücretsiz gezilebilecek. Raimondo D’Aronco imzalı tarihi binada açılan serginin öne çıkan yönü sadece tablolardan değil o tabloları tamamlayan şiirlerle tamamlanması.
Pera’da birtakım hesaplar ve tesadüfler!
📍Hesaplar ve Tesadüfler: Dóra Maurer, Vera Molnár, Gizella Rákóczy – Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan Algoritma Sanatı / Pera Müzesi : Pera Müzesi bilgisayarla sanat olur mu; hesap kitap sanatın içine girer mi diyen düşünenlerin fikrini değiştirmeye yönelik bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bilgisayar sanatının üç öncü ismi Dóra Maurer, Vera Molnár ve Gizella Rákóczy’nin eserleri izleyicilerini bekliyor. 2024 Macar-Türk Kültür Yılı etkinlikleri kapsamındaki sergi üç öncü sanatçının algoritma ve soyutlama ile sanatlarına nasıl yön verdiklerine tanıklık etme fırsatı sunacak. 10Haber kültür sanat ekibinden İhsan Dindar sergiyi ziyaret etmişti.
Sanayi bölgesinde sanat var!
📍Çölde olduğunu söylemenin anlamı yok / İMALAT-HANE:Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan İMALAT-HANE Burak Kabadayı’nın Çölde olduğunu söylemenin anlamı yok başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Deniz Kırkalı’nın üstlendiği sergi, yansıma ve serap gibi algı yanılmalarını ve bunları fark etmenin sınırlarını sorguluyor. Kabadayı’nın sergi için ürettiği üç yeni video çalışmasının yer aldığı sergi, 11 Ocak’a dek İMALAT-HANE’de görülebilir.
Murat German sunar
2.5B / YUNT: Murat Germen’in küratörlüğünü üstlendiği 2.5B başlıklı sergi, YUNT’ta. Geçen sene Sultanbeyli’de kapılarını açan YUNT bu kez Tanzer Arığ, Gökçen Ataman Tanyer, Nora Byrne, Gizem Çeşmeci, Nermin Er ve Semih Zeki’nin eserlerini bir araya getiriyor. Sergi, izleyicileri iki boyut ile üç boyutun ara noktasındaki bir temsil yöntemi olan iki buçuk boyut evrenini keşfetmeye davet ediyor. Bu keşif için 6 Aralık’a kadar vaktiniz var.
İzmir’de büyük buluşma
📍Arkas Sanat Merkezi, Nejad Devrim & Mübin Orhon: İki İmge Yolcusu: İzmir’in önde gelen sanat merkezlerinden Arkas Sanat Merkezi, yeni sezona Türk resminin iki büyük ismini buluşturan sergiyle merhaba demişti. Yaşamlarının büyük bir bölümünü Paris’te sürdüren Nejad Devrim ve Mübin Orhon’un yapıtlarının yer aldığı sergi, Necmi Sönmez’in küratörlüğünde kapılarını ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Nejad Devrim & Mübin Orhon: İki İmge Yolcusu sergisi, iki ressamın ağırlıklı olarak Paris yıllarında yaptıkları çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Sergi 18 Şubat’a kadar açık.