‘Zamanın Kısa Tarihi hatalı’: Hawking’in son teorisi raflardaki yerini alacak

Stephen Hawking ile kozmolog Thomas Hertog'un ortak çalışması olan 'Zamanın Kökeni Üzerine', önümüzdeki ay İngiltere'de raflardaki yerini alacak.

Bilim Teknoloji 20 Mart 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
Stephen Hawking'in evren üzerine son teorisini anlatan 'Zamanın Kökeni Üzerine' 6 Nisan'da yayımlanacak. Fotoğraf: AP

Kozmolog Thomas Hertog, 2002 yılında akıl hocası Stephen Hawking’in odasına çağrıldığı bir e-posta aldı. Genç araştırmacı, Hawking’in Cambridge’deki odasına koştu. Hawking, iletişim kurmasını sağlayan bilgisayar kontrollü ses sistemi aracılığıyla, “Fikrimi değiştirdim. Zamanın Kısa Tarihi’ni yanlış perspektiften yazmışım” dedi.

Böylece dünya çapında 10 milyondan fazla satarak en çok okunan bilim kitaplarından biri haline gelen ‘Zamanın Kısa Tarihi’, bizzat kendi yazarı tarafından çöpü boyladı. Hawking ve Hertog, daha sonra evren hakkındaki son düşüncelerini özetlemek için yeni bir çalışmaya başladı.

Hawking’in ölümünden beş yıl sonra 6 Nisan’da ‘Zamanın Kökeni Üzerine: Stephen Hawking’in Son Teorisi’ İngiltere’de yayımlanacak. Hertog, 31 Mart’ta Cambridge Festivali’nde vereceği konferansta kitabın çıkış noktasını ve konusunu özetleyecek.

Belçika’daki KU Leuven Üniversitesi’nde görev yapan Hertog, “Hawking’in kafasını kurcalayan soru, evrenin yaşamı böylesine muntazaman bir şekilde elverişli kılan koşulları nasıl yaratmış olabileceğini anlama çabasıydı” diyor.

Yaşamın devamlılığını sağlayan koşullara örnek olarak kimyanın ve karmaşık moleküllerin var olmasını sağlayan parçaçık kuvvetleri arasındaki hassas denge verilebilir. Buna ek olarak uzayın yalnızca üç boyutlu olmasının kararlı güneş sistemlerinin evrimleşmesine ve canlılar için bir yuva sunmasına olanak sağlamasını da ekleyebiliriz. Bazı kozmologlar, bu koşullar olmasaydı evrenin bildiğimiz yaşamı muhtemelen üretemeyeceğini savunuyor.

20 yıllık çalışmanın önündeki iletişim engeli

İkili tam da bu noktada, Hawking’in önceki girişiminin yetersiz olduğuna kanaat getirmesinin üzerine, bu belirsizliğe açıklık getirmeye karar verdi. Hertog, “Stephen bana yanıldığını düşündüğünü söyledi. Bunun üzerine beraber 20 yıl boyunca yaşamın ortaya çıkışını daha iyi açıklayabilecek yeni bir kozmos teorisi geliştirmeye çabaladık” dedi.

Omuz omuza vermeleri olağanüstüydü ancak kolay bir iş de sayılmazdı. Hawking’e daha 21 yaşındayken yavaş yavaş felç olmasına yol açan bir motor nöron hastalığı teşhisi konulmuştu.

Hertog ile çalışmaya başladığında Cambridge’de dünyanın en prestijli akademik pozisyonlardan biri olan Lucasian matematik profesörüydü ve genel görelilik, kara delikler ve evrenin kökeni hakkında birtakım dikkate değer teorinin yanı sıra en çok satan kitabı Zamanın Kısa Tarihi’ni üretmişti. Ancak durumu kötüleşiyordu. Artık tekerlekli sandalyede yaşıyor ve bir bilgisayar aracılığıyla iletişim kurabiliyordu.

Hertog bu konuda, “Çalışmamızın ortalarında, iletişim kurmak için kullandığı butona basamayacak kadar güçten düşmüştü” diyor. Hawking artık gözlüğüne takılı ve yanak kaslarının seğirmesiyle aktive hale gelebilen bir sensöre geçiş yapmıştı ama çok geçmeden bu da onu zorlayacaktı. Hertog, Hawking’in dakikada birkaç kelimeden kelime başına birkaç dakikaya geçtiğini ve nihayetinde diyalogun tamamen kesildiğini anlatarak, “Onun önüne geçer ve sorular sorardım. Kabul edip etmediğini görmek için de gözlerinin içine bakardım. Neye evet neye hayır dediğini bir şekilde anlardım” ifadelerini dile getirdi.

Fizik ve biyoloji aynı zeminde

Hawking’in son teorisi de bu “diyaloglardan” ve Hertog’un kendi analizlerinden ortaya çıktı. Kitap adını, Charles Darwin’in ‘Türlerin Kökeni Üzerine’ eserinden aldı. Hertog bu konuda, “Sonunda ikimiz de fiziği, biyolojiyi düşündüğümüz şekilde ele almaya başladık. Fizik ve biyolojiyi aynı zemine oturttuk” dedi.

Hertog’a göre Zamanın Kökeni, evrendeki yerimiz ve evrenimizi yaşam için uygun kılan şeyin ne olduğuna dair soruları ele alıyor. Kozmolog bu konuda şunları söylüyor:

“Bu sorular bilimsel yayınlarımızda hep arka plandaydı. Bu kitapta ise o soruları merkeze alarak hikayeyi bu perspektiften anlattık. Stephen ve ben fiziğin büyük patlamanın içinde nasıl kaybolacağını keşfettik. Teorimize göre son sözü yasalar değil, bu yasaların değişme kapasitesi söylüyor. Bu da sonuç olarak kozmolojinin aslında neyle ilgili olduğuna yeni bir ışık tutuyor.”

Bu kapsamda ikilinin ulaştığı yeni perspektif, fizikteki yasalar ve gerçeklik arasındaki hiyerarşiyi tersine çeviriyor. Çıkış noktası itibarıyla da “oldukça Darwinci”.

“Evrenin önceden var olan mutlak yasalarca yönetilen bir makine olduğu fikrini reddeden ve yerine evreni, en genel şekliyle fizik yasaları dediğimiz modellerin, olduğu gibi tezahür ettiği, kendi kendini organize eden bir varlık olarak gören yeni bir fizik felsefesini doğuruyor.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.

İlgili Haberler