Yaşamın uzaydan geldiğine kanıt olabilir: Ryugu asteroidinde RNA bileşeni bulundu

Japonya’nın Hayabusa2 uzay aracı, büyük bir keşfin yapılmasına aracı oldu. Milyonlarca kilometre uzağımızdaki asteroidde RNA’yı oluşturan yapı taşlarına rastlandı. Keşif, yaşam hakkındaki büyük bir teoriyi destekler nitelikte.

Bilim Teknoloji 26 Mart 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı
Örnekler, 2014'te fırlatılan Hayabuse 2 aracı tarafından toplandı.

Japonya Uzay Ajansı’nın Hayabusa 2 uzay aracının asteroit Ryugu’dan topladığı örneklerde bir RNA bileşeni ve B3 vitamini keşfedildi. Ribonükleik asit (RNA), canlıların vücudunda DNA tarafından kodlanan genetik bilgilerin proteinlere dönüştürülmesini sağlayan önemli bir biyolojik yapı. Zira DNA, yaşamın gelişimi ve korunması için gerekli olan genetik talimatları içeriyor.

RNA’nın yapısında 4 nükleobaz mevcut: Adenin, sitozin, guanin ve urasil. Yeni araştırmada ise Ryugu asteroidinde urasile rastlandı. B3 vitamininin de canlı organizmalarda metabolizma için önemli bir faktör olduğu biliniyor.

Asteroit örneklerindeki urasil, Dünya’da yaşamın başlamasını sağlayan organik yapı taşlarının uzaydan geldiğine dair şimdiye kadarki en güçlü kanıt olabilir. Bilim insanları zaten uzun süredir bu yapı taşlarının gezegenin ilk zamanlarında yeryüzüne çarpan göktaşlarından geldiğinden şüpheleniyordu. Ancak eldeki kanıtlar bu denli güçlü değildi. Aslında daha önce Dünya’ya düşmüş bazı göktaşlarında nükleobazlar ve vitaminler bulunmuştu. Ama bu maddelerin, meteoritler Dünya atmosferinden geçerken bulaşmış olabileceği söyleniyordu.

Güneş Sistemi’nden bile yaşlı

Asteroitten alınan örneklerin analiz eden bilim insanları, bunların laboratuvar ortamında incelenen en ilkel malzeme olduğu sonucuna vardı. Hakemli bilimsel dergi Nature’da yayımlanan analize göre, örneklerin tarihi Güneş Sistemi’nin oluşmaya başladığı 4,5 milyar yıl öncesine kadar uzanıyor. Örneklerde açığa çıkan gazların bileşimi de bugün Dünya’ya daha yakın olan Ryugu’nun aslında Güneş’ten çok daha uzakta, Neptün’ün yörüngesine yakın bir noktada oluştuğunu gösteriyor. Ryugu şu anda Dünya’dan yaklaşık 347 milyon kilometre uzaklıkta. Söz konusu bulgular, RNA ve DNA moleküllerinin göktaşlarıyla Dünya’ya gelmeden önce uzayda ortaya çıkmış olma ihtimalini gündeme getiriyor.

Araştırmacılar asteroitler üzerinde RNA ve DNA’nın oluşması için hangi koşulların gerekli olduğunu tam olarak anlamış değil. Ancak yeni araştırmanın ışığında, urasil ve diğer nükleobazların Güneş Sistemi’nin oluşumundan bile önce ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. Araştırma ekibinde liderlik eden, Hokkaido Üniversitesi’nden Yasuhiro Oba, RNA ve DNA’nın yapı taşlarının Dünya’ya uzaydan gelip gelmediği sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Kesinlikle evet. Dünya dışı materyallerin Dünya’nın genç dönemlerinde gezegene düştüğüne dair hiçbir şüphe yok.”

Hayabusa 2, Ryugu’ya ait bu örnekleri Şubat 2019’da toplamıştı. Numuneler Aralık 2020’de Dünya’ya getirilmiş, 2021’de ise Japonya’da incelenebilir hale getirilmişti.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.