İklim değişikliği en somut haliyle karşımızda: 4 kıtada 4 ayrı felaket
Bilim insanları, dünyanın önümüzdeki dört yıl içinde yeni rekor sıcaklıklar yaşamasının neredeyse kesin olduğunu söylüyor ve sıcaklıkların sanayi öncesi seviyenin 1.5 derece üzerine çıkmasının muhtemel olduğu konusunda uyarıyor.
Kömür, petrol ve gaz gibi gezegenimizi ısıtan fosil yakıtlar yakılmaya devam ederken küresel sıcaklıklar da yükselmeye devam ediyor. Bu durum hiç öyle yavaşlama belirtisi de göstermiyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), yıllık iklim raporunda, 2023 ve 2027 yılları arasında gezegenin sıcaklığının en az bir yıllığına sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerine çıkma olasılığının yüzde 66 olduğunu söyledi. WMO, sıcaklıklar arttıkça önümüzdeki beş yıldan en az birinin kayıtlara geçen en sıcak dönem olma olasılığının da yüzde 98 olduğunu bildiriyor.
1,5 derecelik ısınma yoğun sanayileşmenin başladığı 1850-1900 yılları aralığından önceki sıcaklıklara kıyasla konulmuş bir kritik eşik. Daha önce sıcaklığın 2030’a yaklaşırken 1,5 derecelik ısınma göstereceği yönünde raporlar olsa da son analiz, rakamların daha da netleştirilerek ürküten gidişatın teyit edilmesi anlamına geliyor.
WMO, 1,5 derecelik eşiğin aşılmasının geçici olabileceğini belirtse de bunun iklim değişikliğinin ne kadar kısa sürede hızlandığına dair en net sinyal olduğunu ve deniz seviyesinin yükselmesini, olağanüstü hava koşullarının artmasını ve hayati önem taşıyan ekosistemlerin yok olmasını hızlandıracağını söylüyor.
Ülkeler Paris İklim Anlaşması’na göre küresel ısınmayı sanayi öncesi sıcaklıkların 2 derece altına indirme ve tercihen bunu 1,5 derece ile sınırlandırma sözü vermişti. Bilim insanları 1,5 derecelik ısınmanın sel, kuraklık, orman yangınları ve gıda kıtlığı ihtimallerinin çarpıcı bir şekilde artabileceği önemli bir kırılma noktası olarak görüyor.
Sıcaklık artışları fosil yakıtların yakılmasının bir sonucu olan kirliliğin artması ve küresel ısınmaya etkisi olan doğal iklim olayı El Nino’nın yakında gelmesiyle de körüklenecek. Pasifik Okyanusu’ndaki yüzey sularının olağandışı ısınmasını ifade eden El Nino, okyanus sıcaklıkları, okyanus akıntılarının hızı, gücü ve yerel hava durumu üzerinde etkili.
Bilim insanları önümüzdeki aylarda El Nino’nun gelmesini bekliyor. Bunun da insanların iklim değişikliğine sebep olduğu faaliyetlerle birleşince küresel sıcaklıkları daha önce yaşanmamış bir boyuta itmesi bekleniyor.
Şu anda kayıtlara geçen en sıcak yıl, oldukça güçlü El Nino olayının da yaşandığı 2016 yılıydı. El Nino’nun yaşanmasının ardından sıcaklıklar artmaya devam eder, bu da 2024’ün kayıtlara geçecek en sıcak yıl olma yolunda ilerlemesine yol açabilir.
Dünya zaten yaklaşık 1,2 derecelik ısınmayı gördü. Üç yıl süren ve havayı soğutan La Nina’ya rağmen, sıcaklıklar tehlikeli bir şekilde yükselmeye devam etti. Son sekiz yıldır kayıtlara geçen en sıcak yılları geçiriyoruz.