Depremzede öğrenci LGS’de şok yaşadı: Suçu yoktu, sınavı geçersiz sayıldı
Eskişehir'de 15 yaşındaki depremzede öğrenciyi başörtülü olduğu gerekçesiyle kaydetmediği öne sürülen özel okul müdürü İsmail Samur (68), tutuksuz yargılandığı davada beraat etti. Kararda, Samur hakkında "alenen dini değerleri aşağılama" suçuna ilişkin unsurların oluşmadığı belirtildi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşadığı Hatay’dan ailesi ile Eskişehir’e gelen T.N.İ. (15), iddiaya göre; geçen martta nakil için gittiği özel okulda başörtülü olduğu için kayıt yaptıramadı. Ailenin şikayeti ile Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, okul müdürü İsmail Samur hakkında, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlaması ile soruşturma başlattı.
Savcılıkta ifadesi alınan Samur, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından Samur hakkında iddianame hazırlandı. Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Samur için 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İkinci duruşmaya tutuksuz sanık Samur ile avukatlar katıldı.
Mahkemede kendisini savunan sanık Samur, şunları söyledi:
“Uzun yıllar öğretmen ve idareci olarak devlet kadrolarında görev yaptım. Tüm görevlerimde hiç kimseyi düşüncesi sebebiyle ayrıştırmadım. Olabildiğince yardım olmaya çalıştım. Kesinlikle mağduru sırf başörtü takıyor diye okulumuza kayıt etmemezlik yapmadım. İmam Hatip’ten gelen talebelerin bizim okul müfredatına uymaları teknik olarak mümkün değildir. Diğer meslek okullarının da bizim okulun müfredatına uyması mümkün değildir. Önceden Milli Eğitim yöneticileriyle depremzede çocukların uygun okullara yerleştirilmesi hususunda mutabık kalınmıştı. Mağdur ve ağabeyi, ‘okulunuzda kapalı talebe var mı?’ diye sordu. ‘Yok’ dedim. Bu defa, ‘kapalı talebelerin olduğu özel bir okul var mı?’ diye sordular. Özel bir okulu aradım ve okullarında 33 başörtülü talebe olduğunu, gelmeleri halinde yardımcı olacaklarını söylediler. Durumu mağdur ile ağabeyine ilettim. Kendilerine kartımı verdim ve yanımdan teşekkür ederek ayrıldılar. Kesinlikle mağduru başörtülü diye okula kayıt etmemezlik yapmadım. Ailemizde başörtülü çok yakınım var. Kendimde dini vecibelerime düşkünüm.”
Savunmaların ardından mahkeme, “alenen dini değerleri aşağılama” suçuna ilişkin unsurların oluşmadığını, Samur’un başörtülü depremzede öğrenciye olumlu yönde nasihatlerde bulunduğunu belirterek, beraatine karar verdi.
Kararda, şöyle denildi:
“Küçük mağdurun başörtüsü ile bu okula devam ettiği takdirde pedagojik açıdan bilinen bir gerçek olan ‘akran zorbalığı’na maruz kalma ihtimalinin yüksek olduğu, sanık müdürün de esasen mağdurun bu duruma düşmesini yani manen zarar görmesini engellemek niyetiyle hareket etmesi, mağduru ve mağdurun inandığı ve toplumun inandığı dini değerleri aşağılama niyet ve kastının bulunmadığı yine sanığın mağdurun rahat edebileceği kendisi gibi başörtüsü kullanan öğrencilerin bulunduğu bir başka özel okulda yer bulmasına yardımcı olduğu, hülasa bu haliyle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmaması sebebiyle beraatine karar verildi.”
Başsavcılık ise mahkeme kararına itiraz etti.