Mahfi Eğilmez yıl sonu yüzde 38 enflasyon hedefinin tutup tutmayacağını hesapladı: Mucizeler lazım
Kısa süre içinde yüzde 25-30’luk değer kaybı kur krizi olarak tanımlanıyor. Şu anda yaşanmakta olan şeye kur atağı veya kur şoku demek yanlış olmaz.
1. Bu bir kriz mi?
TL’deki değer kaybı yüzde 25’i bulursa bir kur krizi olacak. Bu yazı yazıldığı dakikalarda TL’deki değer kaybı mayıs ayından bu yana yüzde 15’i bulmuştu. Kur krizlerine dair kesin bir tanım yok. Ama genellikle kısa süre içinde yüzde 25-30’luk değer kaybı kur krizi (currency crisis) olarak tanımlanıyor. Şu anda yaşanmakta olan şeye kur atağı veya kur şoku demek yanlış olmaz.
2. Kur şoku veya krizi nereden çıktı?
Dövizdeki yükselişin geçen yıl engellenmesinden. Eğer kendi haline bırakılsaydı dolar geçen yıl zaten bugünkü seviyelere gelecekti. Seçimden önce bunun olmaması için Merkez Bankası’nın rezervleri kullanıldı. 2021 sonundan bu yılın mayıs ayına kadar 177 milyar dolar rezerv satıldı. Bunun için ihracatçılar ve turizmcilere döviz gelirlerinin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na satma zorunluluğu getirildi. Rezerv satışlarının yetmediği noktada şirketler ve vatandaşların döviz mevduatlarına erişimleri fiilen sınırlandırıldı. Döviz alıyorlar diye TL krediler durma noktasına getirildi… Bu önlemler sayesinde doların gerçek değerini bulması engellendiğinden şimdi katmerli artıyor.
3. Dolar yükselmek zorunda mı? Neden başka ülkelerde, mesela Brezilya’da yükselmiyor?
Çünkü Brezilya’da yüksek enflasyon ve yüksek cari açık yok. Bizde var. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre enflasyon yüzde 40’ın altına indi ama İstanbul Ticaret Odası’na göre yüzde 60’ın, ENAG’a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre yüzde 100’ün üzerinde. Ayrıca geçen yıl TÜİK’in enflasyonu da bir ara yüzde 80’in üzerine, üretici fiyat enflasyonu ise yüzde 130’un üzerine çıkmıştı. Uzun vadede bir ülkenin para birimi ticaret ortaklarıyla arasındaki enflasyon farkı kadar değer kaybeder. Aksi takdirde ithal ürünler, yerli ürünler karşısında fiyat avantajı elde eder.
Diğer yandan Türkiye’nin cari açığı da geçen yıl patlayıp milli gelirin yüzde 5’ini geçti. Cari açığın milli gelire oranın yüzde 5’i geçmesi, alarm demek.
Brezilya’nın cari açık ve enflasyon sorunu yok. Cari açığını kapattı, cari fazla vermeye başladı. Enflasyon tek hanede. Türk Lirası değer kaybederken Brezilya Reali’nin değer kazanması son derece normal (Real bu yıl dolara karşı yüzde 7.6 değerlendi.)
4. Dolar nereye kadar yükselecek?
Bunu bilmek mümkün değil, böyle sert hareketlerde öngörülmedik seviyelere yükselmesi mümkün. Doların nereye yükseleceğini değil ama cari açığın kapanması, ihracatçıların yeniden rekabet yeteneklerini kazanabilmeleri için nereye yükselmesi gerektiğini söylemek mümkün. Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Jak Eskinazi bu yılın başında kurda kendilerini kurtaracak seviyenin 25 TL olduğunu söylemişti. HSBC Portföy Başekonomisti Dr. İbrahim Aksoy da euro/TL için 26.6, dolar/TL için 24.8 seviyesinin Türkiye’nin dış dengeleri açısından makul seviyeler olduğunu hesaplıyor. HSBC Portföy ekliyor: “Bu nedenle, önümüzdeki günlerde bu seviyelerin üzerinde olası kur hareketlerinin kalıcı olmayabileceğini değerlendiriyoruz.”
5. Dolar yükseldikten sonra duracak mı?
Maalesef hayır. Enflasyon tek haneli seviyelere düşürülmedikçe dolardaki yükselişin önünün alınması mümkün değil. Ayrıca enflasyon-kur sarmalı nedeniyle önümüzdeki aylarda dolarda bir tur daha yükseliş yaşanacak.
6. Enflasyon-kur sarmalı ne demek?
Dövizdeki yükselişin enflasyonu yükseltmesi, enflasyondaki yükselişin de dövizi yükseltmesi demek. Dövizden enflasyona geçişkenlik olduğunu biliyoruz. Eski akademik araştırmalara göre bu oran yüzde 20-25 civarındaydı. Yani dolar yüzde 10 arttığında, fiyatlar genel seviyesi yüzde 2.5 artıyordu. Ama son dönemdeki araştırmalar bu oranın yüzde 50’ye kadar yaklaştığını gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde önce enflasyon artacak, sonra döviz artacak. Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar hikayesi gibi…