Adalet Bakanı’nın kardeşi ‘etkin pişman’: 1454 ByLock kaydı
TİP Hatay milletvekili Can Atalay, mazbatasını almasına rağmen devam ettirilen tutukluluğu hakkında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan gelen açıklamaya yanıt verdi: Ya Anayasayı ve meseleyi bütünlüğü içinde bilmiyor. Yahut doğruyu söylemiyor.
Gezi davasının tutuklu sanıklarından avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçildi ancak henüz hapisten çıkmadı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atalay’la ilgili yargı sürecinin devam ettiğini ve TBMM Başkanlığı’na başvurular olduğunu belirtip “Yargıtay’dan gelecek cevaba göre Meclis Başkanlığı hareket edecektir” dedi. Konunun “Adalet Bakanlığı’nın uhdesinde olmadığını” söyleyen Tunç, “Yargıtay’da görülen bir dava. Gezi davasıyla ilgili hususu sordunuz. Yargıtay’da şu anda hükümlü olarak dosyası devam ediyor, hüküm verilmiş. Biliyorsunuz Gezi davası anayasal düzenle alakalı bir konu. Anayasa’nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan. Tabii ki bunun takdiri Meclis Başkanlığımızla Yargıtay arasındaki yazışma sonrası ortaya çıkacak hususlar” diye konuştu.
Marmara Cezaevi’nden ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Atalay, “Sayın Adalet Bakanı; ya Anayasa’yı ve konuya ilişkin içtihatla beraber meseleyi bütünlüğü içinde bilmiyor. Yahut bilmesine rağmen doğruyu söylemiyor” dedi.
TİP, Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca Atalay’ın tutukluluk halinin derhal kalkması gerektiğini savunuyor.
TİP, mazbatanın alınmasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptıklarını, dosyanın burada tutulduğunu, kararın verilmesi için dosyanın Başsavcılık tarafından Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini ancak henüz dosyanın dahi gönderilmediğini belirtiyor.
Anayasa’nın 83. maddesinde “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” ifadesi yer alıyor.
Milletvekili seçilmesinin ardından mazbatasını almasına ve TBMM Başkanı adayı olmasına rağmen tahliye edilmeyen Atalay, Silivri Cezaevi’nden ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Atalay, “Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’a seslenmek istiyorum: Başkanlığını yaptığı yasama meclisinin bir üyesinin hakları ihlal edilmekte, görevini yapması hukuka aykırı biçimde engellenmektedir. Bu görev; Hatay halkının, yıkılmış bir kentin ortasında, bin bir zorluklarla mücadelelerini temsil etme, haklarını savunma ve nihayet on binlerce yurttaşın sesi olabilme görevidir. Milli irade bir bütündür, bölünemez. Görevinizin size yüklediği sorumlulukla davranmanızı talep ediyorum” açıklamasını yaptı.
Atalay, Adalet Bakanı Tunç’un, “Gezi Davası anayasal düzenle ilgili bir konu. Anayasa’nın 14. maddesindeki dokunulmazlık kapsamı dışında olan dosyalardan” sözlerine de şu yanıtı verdi:
“Sayın Adalet Bakanı; ya Anayasayı ve konuya ilişkin içtihatla beraber meseleyi bütünlüğü içinde bilmiyor. Yahut bilmesine rağmen doğruyu söylemiyor. Ayrıntıları avukatlarım açıklıyor ve açıklayacaklar. Tüm ilgililerin avukat arkadaşlarıma kulak vermesini; bir tutuklu, bir yurttaş, bir milletvekili olarak bekliyorum.”
Tahliye edilip milletvekili olarak görevine başlasaydı ne üzerinde çalışacağı sorusuna ise Atalay, şu karşılığı verdi:
“Deprem bölgesindeki moloz-atık alanları, alelacele alınan kamulaştırma kararları ve Hataylılar özelinde; onların katılımı dahi olmadan İstanbul’da bir firmaya imar planı hazırlatılması girişimi öncelikli gündemimdir. Öte yandan Hatay’ın demografik yapısını; depremi fırsat olarak görüp değiştirme çabalarına ilişkin de kamuoyunu tatmin edecek, kaygıları giderecek bilgi akışının sağlanması daha da fazla ertelenemez.”