16-06-2023
İsmet Berkan

Bugün gözüken, İmamoğlu’nun İstanbul’u, Yavaş’ın da Ankara’yı kaybedeceği

Bugün gözüken, İmamoğlu’nun İstanbul’u, Yavaş’ın da Ankara’yı kaybedeceği

Millet İttifakı diye bir ittifak hala var mı yok mu?

İyi Parti önde gelenlerine soracak olursanız ‘yok.’ Altı partiden oluşan ve 14 Mayıs seçimlerini kazanmayı başaramayan Millet İttifakı, eğer dağıldıysa, 2019’da yerel seçimde elde edilen sembolik başarıların önümüzdeki yıl yapılacak seçimde kaybedileceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Mesele sadece İyi Parti’nin ittifaktan çıkması da değil. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun, Ankara’da Mansur Yavaş’ın seçim kazanmasında HDP’nin bu iki büyükşehirde başkan adayı çıkartmaması çok önemli rol oynamıştı; böylece Kürt seçmen oyları da büyük ölçüde İmamoğlu ile Yavaş’a akmıştı. Şimdi Kürt siyasi hareketi de 2024’te bu iki büyük şehirde aday çıkartmaktan söz ediyor.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri sonrası muhalefetteki partilerin tek tek yaşadıkları iç tartışmaların, bu seçimlerin yarattığı deprem etkisinden kaynaklandığını unutmamak gerek.

Hem CHP, hem İyi Parti hem de Kürt siyasi hareketinin şimdiki temsilcisi Yeşil Sol Parti seçimi neden kaybettiklerine dair ciddi bir iç hesaplaşma içinde.

İyi Parti bu hesaplaşma için genel kongreye gidiyor. Yeşil Sol Parti’de bizzat iki eş başkanın başlattığı bir özeleştiri süreci yaşanıyor. CHP ise bu yıl kurultaya gitmek zorunda ama galiba genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu kurultayı yerel seçim ertesine bırakmanın yolunu arıyor.

Böylesi bir seçim başarısızlığı sonrası partilerin kendi içinde tartışma çıkması ve hiç değilse yenilginin sebeplerinin araştırılıp bu sebeplerin ortadan kaldırılmaya çalışılması siyasetin doğası gereği.

Bu tartışmaları yapmayan ve seçimden ders çıkarmayan partilerin gelecekte başarı elde etmeleri imkansıza yakın.

Ancak bu kez her üç parti için farklı bir durum daha var. Mesele sadece kendi içişleriyle ve bu partilerin tek başına yapabilecekleriyle ilgili değil. Kaçınılmaz biçimde tartışmalar bu partilerin bir arada durup durmamaya karar vermesini de gerektiriyor.

Hesaba böyle baktığınızda, İyi Parti kendi seçim yenilgisinin sorumluluğunu Millet İttifakı ile Kürt siyasi hareketi arasındaki fiili yakınlaşmaya, hatta işbirliğine bağlamaya hazır gözüküyor. Onlara göre Kemal Kılıçdaroğlu ve Altılı Masa’nın Kürt siyasi hareketiyle fiili işbirliğine gitmesi, seçmene İyi Parti’nin milliyetçi karakterini sorgulattı ve bu parti potansiyel oylarını dışarı kaptırdı.

Kürt siyasi hareketine göre kendilerini doğru dürüst muhatap bile almayan, son dakikada Zafer Partisi ile bile yazılı protokol imzalayan Kılıçdaroğlu’na verilen gözü kapalı destek, Yeşil Sol Parti’nin seçimde yüzde 10’un altına düşmesine neden oldu.

Haksızlık etmiş olmayayım, Kürt siyasi hareketinin yegane özeleştirisi bu değil ama bu yazı bağlamında en önemli özeleştiri, Kılıçdaroğlu’na verilen desteğin doğruluğunun sorgulanması.

CHP’deki iç hesaplaşmada ise konu Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine yeni bir genel başkan seçilmesine bağlanmış gözüküyor. Bu durumda, seçimde yaşanan büyük başarısızlığın tek sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu. Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun kendisi de sorumluluğu yakın çalışma arkadaşları ve kurmaylarına yıkmış durumda. Önce partisinin bütün genel başkan yardımcılarını değiştirdi, ardından da bütün danışman ve başdanışmanlarının işine son verdi. Bir ihtimal bu yolla ‘değişiyorum’ mesajı veriyor, kendi iktidarından minik parçaları başkalarıyla paylaşarak parti içi karışıklığı dindirmeye çalışıyor.

Tek tek bütün bu iç hesaplaşmalarda hemen hemen hiç konuşulmayan şey ise Mart 2024’teki yerel seçim.

Aslında 2019 yılında CHP ile İyi Parti’nin yerel seçimde de işbirliği yapması önerisi Meral Akşener’den gelmişti. O sayede Ekrem İmamoğlu İstanbul’da, Mansur Yavaş da Ankara’da seçilmiş, Mersin ve Antalya bu sayede kazanılmıştı.

Fakat tabii o zaman hava çok farklıydı. Tayyip Erdoğan’a karşı bir araya geliyordu muhalefet. Bugün Erdoğan’a karşı olmak bir anlam taşımıyor; çünkü Erdoğan kağıt üzerinde son dönemini yaşıyor, zaten bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.

Peki bu yeni şart altında muhalefeti bir arada tutacak yapıştırıcı ne olacak? Muhalefet hangi motivasyonla kendi içinde fedakarlık pahasına iş birliğine gidecek?

14 Mayıs’ta İstanbul’da Ak Parti oyların yüzde 36,6’sını aldı; CHP yüzde 28,3; Yeşil Sol 8,19 ve İyi Parti de yüzde 8,07 aldı. MHP’nin oyu yüzde 6,24 oldu.

Millet İttifakı’nın bir arada durmaması halinde İstanbul’da Ekrem İmamoğlu seçimi yeniden kazanamaz. Aynı şey Mansur Yavaş için de geçerli.

Büyük göçmen faciası

Büyük göçmen faciası

Orta boy ve bir hayli uyduruk bir balıkçı teknesi, üzerinde en azından 500 kişiyle Yunanistan’ın Mora Yarımadası açıklarında battı.

Şimdilik 78 kesinleşmiş ölüm var; 104 kişi de kurtarıldı. Peki ya geri kalan kayıplar? Onları aranıyor.

Vahim iddia, bu kayıplardan en az 100’ünün çocuk olduğu.

Çocuk ya da yetişkin, daha iyi bir hayata kavuşma umuduyla insan kaçakçılarına para kaptırmış olan bunca insan şimdi ölmüş durumda. Yunanistan olayla bağlantılı Mısır uyruklu 9 kişiyi tutukladı ama mesele sadece insan kaçakçılarını cezalandırmakla çözülecek bir mesele değil.

Önümüzdeki yıllarda küresel ısınmadan daha fazla etkilenen Afrika ve başka bölgelerden daha çok sayıda insanın kendilerince daha iyi yerlere kitleler halinde göçüne tanıklık edeceğiz.