Vakıfbank’tan Dünya Şampiyonası’na rahat başlangıç
FIVB, 2025 senesi itibarıyla Dünya Şampiyonası’nın 2 senedir bir düzenleneceğini duyurdu. Bununla birlikte voleybolda halihazırda yoğun olan milli takım takvimi daha da sıkışmış oldu. Değişikliğe ilk tepki Naz Aydemir Akyol’dan gelirken Burcu Hakyemez Dal kararı 10haber’e değerlendirdi.
FIVB, voleybol takviminde radikal bir değişikliğe gitti. Buna göre, 2025 yılından itibaren Dünya Şampiyonaları 2 senede bir düzenlenecek. İlk olarak 2025 ve 2027 yıllarında hayata geçirilecek sistemde, kıta turnuvaları ve Milletler Ligi heyecanı ise normal seyrinde devam edecek.
Yeni kararla birlikte doğal olarak voleybolda milli takım fikstürü fazlasıyla sıkışmış olacak. Halihazırdaki fikstürün sıkışıklığının eleştirildiği branşta bu karara tepki veren isimlerden belki de ilki Naz Aydemir Akyol oldu. Transfer döneminin başında Eczacıbaşı’na imza atan Akyol, yaptığı paylaşımda “Sporcunun insan değil makine olarak görüldüğü bu sisteme dur denmezse eğer; istemesek de sakatlıklara, tükenmişliklere, erken biten kariyerlere şahit olacağız gibi duruyor. Çok üzücü…” sözlerini kullandı.
Biz de 10haber ekibi olarak Naz Aydemir Akyol’un konu hakkındaki yorumlarını, radikal değişikliği ve olası sonuçlarını voleybol denince akla gelen isimlerden Burcu Hakyemez Dal’a sorduk. Dal, Naz Aydemir Akyol’a katıldığını belirttiği açıklamalarında şunları söyledi: “Voleybol diğer takım sporlarına göre hem kulüpler hem de milli takımlar bazında çok yoğun bir spor dalı. Neredeyse her yaz döneminde önemli iki milli takım turnuvası oynuyoruz. Her turnuvada da hedefimiz ilk 3’e girmek, şampiyon olmak. Şu anda milli takımda oynayan voleybolcularımız kulüp takımlarında da Şampiyonlar Ligi ve CEV Kupası gibi en üst düzey turnuvalarda mücadele ediyorlar. Bu oyuncuların hiç dur durağı yok. Bundan dolayı Naz’ın söylediği her şeye katılıyorum. Bu sporcular makine değil robot değil. Hem fiziksel hem de mental olarak dinlenip, şarj olup, kendilerini psikolojik olarak motive edip, yeni sezona hazırlanmaları gerekiyor. Ama halihazırdaki durumda bu mümkün değildi. Bir de şimdi 4 senede bir yerine 2 senede bir Dünya Şampiyonası’nın düzenleniyor olması bu yoğunluğu artıracak. O yüzden kesinlikle doğru bulmuyorum. Bunun iki sene aralığa çekilmektense voleybol milli takım sezonunun bir şekilde daha az turnuvaya indirgenmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Burcu Hakyemez Dal, futbol ve basketbolda durumun böyle olmadığını ve söz konusu branşlarda daha az turnuva oynandığını da dile getirdi ve şunları söyledi: “Ne futbolda ne basketbolda durum böyle değil. Onlar sadece Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ve bunların elemelerini oynuyorlar. Biz bunların yanında bir de Milletler Ligi oynuyoruz, olimpiyat elemeleri oynuyoruz. Sakatlıklar kaçınılmaz. Milli takıma erken vedalar kaçınılmaz. İnsanların tükenmişlik sendromu yaşaması kaçınılmaz. Bunların önüne geçmek için bu karara karşı gelmek gerektiğini düşünüyorum. Tabii bunun maddiyatla da alakası var sanırım. FIVB bundan dolayı iki senede bir Dünya Şampiyonası yapmayı düşünüyor ama sporcularımızın sağlığı her şeyden önemli olmalı.”
Burcu Hakyemez Dal’a, özellikle basketbolda NBA ve EuroLeague’de olduğu gibi bir çeşit Oyuncular Birliği organizasyonunun voleybolda olması, alınan karara karşı durulması açısından ne kadar etkili olabilirdi, bunu soruyoruz. Dal, şöyle cevap veriyor: “Kadınlar bazında voleybolda Türkiye’deki en başarılı takım sporuyuz. Erkekler de her geçen gün daha büyük başarılar kazanıyor. Fakat sporcular olarak hiçbir şekilde organize hareket edemiyoruz. Bunun kesinlikle yapılması lazım. Basketbolun kurgusundan hep bir adım iki adım gerideyiz. Evet şu anda voleybol federasyonu da belli bir noktaya geldi, milli takım sponsorları arttı, ligin bir ismi var, reklam anlaşmaları oluyor, bütçeler büyüdü, pazarlama daha iyi yönetiliyor ama yine de hep basketboldan bir adım gerideyiz. O yüzden kesinlikle böyle bir organizasyon olması gerektiğini düşünüyorum. Sporcuların da sesini duyurabildikleri bir organizasyon olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu işten para kazanıyorlar, profesyoneller ama hiçbir zaman bir basketbol futbol kadar da paralar dönmüyor voleybolda. Bu bütçelere rağmen basketbolcu ve futbolculardan 10 kat daha yoğun bir şekilde sezonu yaşıyorlar. Bu yüzden kesinlikle sporcuların sesini duyurması ve söz hakkına sahip olması gerektiğini düşünüyorum.”