Yılın 20 insanı: Kilt etekli yedi İskoç viski devinin başına rakıcı bir Türk kadın geldi
70 yaşında yaşamını yitiren Özkan Uğur'un seveninin çok olduğu biliniyordu. Mazhar Alanson'un da dediği gibi "Bu kadar çok seveni olduğu tahmin ediliyor muydu?". Uğur'un son yolculuğunda onu sevenler önce AKM'de sonra da Taksim Camii'deydi. Halk, sanatçısını uğurlamaya gelmişti
Güneş doğar güneş batar
Ama insan uyumaz bazen, düşünür
Geceler kısa, çabuk geçer
Ama insan uyumaz bazen, düşünür
Deniz masmavidir ne güzel ama insanlar görmez bazen
Şiirler, şarkılar, masallar ama insanlar
Duymaz bazen
Üzme kendini
Ümitsiz gibi
Sevenin var, bak ne güzel…
‘Bazen’ şarkısını yıllarca söylerken Özkan Uğur, bu şarkıyla uğurlanacağını ve bu kadar çok seveni olduğunu tahmin ediyor muydu? Dün AKM’deki anma töreninde 42 yıllık grup arkadaşı Mazhar Alanson “İçten içe sevildiğini biliyorduk ama senin bu kadar çok sevildiğini tahmin edemedik” demesi de biraz bu yüzdendi. Yıkılmıştı Mazhar Alanson, “Darmaduman olduk. Çaresiziz. Özkancım, ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki. Nasıl da gittin Özkan’ım böyle bırakılmaz ki. Göz yaşlarımızı bitti mi sandın? Seni görebileceğimiz yer rüyalar artık. Deli diyorlar bize. Ah vah ayrılık, Özkan’ım” diyordu.
Bu sevgi hali kolay kolay herkese nasip olan bir şey değil bu memlekette. Farklı kuşaklardan, kesimlerden, yaş gruplarından insanların sizi şefkatle sevmesi… Özkan Uğur hanemizden biriymiş meğerse. Kimi MFÖ nedeniyle, kimi oyunculuğuyla, kimi insanlığıyla sevmiş Uğur’u. AKM’de hemen hemen herkes ağlıyordu. Gözyaşları dinmediği gibi her fırsatta uzun uzun alkışlar, uzayan saygı duruşu… Vedalaşmak kolay değildi Özkan Uğur ile…
Oğlu Alişan Uğur’un “Zaman durdu bizim için, şimdi boşlukta süzülüyoruz” cümlesi aslında durumu özetliyordu Ailesi, arkadaşları, dostları gibi onu gönlünün tahtına oturmuş nice insanlar da o boşlukta süzülüyor şimdi. Bunun için AKM’deki vedalaşma bir türlü bitmiyor kimse de bitsin istemiyordu. Fuat Güner, “Özkanım yeniden buluşma üzere” dedikten sonra sahnedeki cenazesine eliyle bir dokunuşu ve son bir bakışı var, 42 yıllık arkadaşı ve manevi kardeşine… Unutulacak gibi değildi.
AKM’ye gelenlerden daha fazlası Özkan Uğur’u son yolculuğunda yalnız bırakmamak için Taksim Camii’ne gelmişti. Daha öğle namazına vakit vardı. Ama caminin avlusu hınca hınç doluydu. İstanbul’un dört bir yanından gelerler cenazeyi bekliyordu. Onlara şehir dışından da gelenler dahil oldu. Sonra sonra Mazhar Alanson, Fuat Güner geldi. Bitkindiler. Cem Yılmaz, Ozan Güven, Cengiz Bozkurt, Meltem Cumbul, Erkan Can, Işın Karaca, Gülben Ergen, Teoman, Çağlar Çorumlu, Ayhan Sicimoğlu, Zafer Algöz, İzzet Öz, Yılmaz Erdoğan, Sevil Demirci… Siyasiler, bakanlar, başkanlar… Lakin Özkan Uğur partiler üstü bir insandı. Yan yana gelmez dediklerimizi yan yana getirmişti…
Özkan Uğur’un o deli enerjisiyle ilgili anılar başroldeydi. Bir insan hiç mi sinirlenmez hep mi iyilik düşünür? Belki de onun bu kadar sevilmesinin nedeni buydu. Bu özelliklerini onu yakından tanıyanlar biliyordu. Ama onu tanımayanlar, muhtemel seziyorlardı. “Gerçek sanatçıydı”, en çok duyduğum söz bu oldu.
Dikkatimi çekti cami avlusunda kulaklıklı birçok genç vardı. Birine usulca yanaşıp sordum, “Cenaze törenine gelirken ne dinledin” diye. ‘Gözyaşlarımız Bitti mi Sandın’ cevabını verdi. Bunu söylerken bile konuşmakta zorlanıyordu genç.
Hayatı boyuncu popülist olmayı tercih etmemiş, halk goygoyculuğu yapmamış, sanatını icra etmiş ve yaptıklarıyla insanlara hem de birkaç kuşak insana ulaşmış, onların sevgisini kazanmış, hakkında tek bir kötü söz söylenmemiş bir insan Özkan Uğur. Kurtalan Ekspres’ten Ahmet Güvenç’in cenaze taşınırken musalla taşına yaslanıp kaldığı bir an var. O anları kelimelerle anlatmak zor.
Barış Manço, Kemal Sunal, Zeki Alasya, Tarık Akan, Yaşar Kemal, Kazım Koyuncu, Tuncel Kurtiz, Attila İlhan… Aklıma gelen, halkın kitlesel olarak son yolculuğuna uğurladığı sanatçılar. O mertebeye ulaşmak zor. Özkan Uğur da artık onlardan biri. Yaşarken halkının sanatçısı oldu, halk da sanatçısını son yolculuğunda yalnız bırakmadı.