Eğitim sistemimiz, başarısızlıkta eşitliği yakalama konusunda bir istikrar abidesi gibi
Bu yılın üniversite sınavlarına ilişkin sayısal veriler açıklandı.
Bilmiyorum her yıl bu sayısal verilere benden başka bakan ve bu verilerden hareketle eğitim sistemimizin çıktısının kalitesini görmeye çalışan var mı?
Çünkü ben yıllardır her yıl bu rakamlar hakkında yazıyorum. Şimdi baktım; neredeyse her yıl aslında aynı yazıyı yazıyorum.
Bu yıl Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ÖSYM, sayısal verileri açıklarken kullandığı grafiklerde son 5 yılı bir arada göstermiş; geçmişte de bunu zaman zaman yaparlardı. Nitekim o grafiklere bakınca da aynı şeyi görüyoruz: Sonuçlar her yıl hemen hemen aynı.
Bakın, yukarıya YKS’nin (Yükseköğrenim Kurumlar Sınavı) ilk oturumu olan temel yeterlik testinde Türkçe testinin sonuçlarının dağılımına ilişkin grafiği koydum.
Bu grafik, aslında Türk eğitim sisteminin bir anlamda ‘medarı iftiharı.’ Neden öyle? Çünkü bu grafik, bütün sınav sonucu grafikleri içinde istatistikçilerin ‘Normal dağılım eğrisi’ adını verdiği çan eğrisine en çok benzeyeni.
Bakınca siz de görüyorsunuz ama ben anlatayım: Bu sınava giren ve bu yıl liselerden mezun olan 855 bin adayın çoğunluğu 8-24 arasında doğru cevap vermiş, o yüzden grafikte mor çizgi ile gösterilen 2023 dağılımında bu orta noktada bir plato var.
Grafiğe dönüştürmeden bakacak olursak, 40 soru sorulan bu sınavda doğru cevap ortalaması 20 olmuş.
Türkçe, biliyorsunuz hepimizin ana dili. Hepimizin Türkçe dilinde romanlar yazan, şiirler yayınlayan kişiler olmamız gerekmiyor ama hepimiz kendi ana dilimizde en azından iki temel beceriye sahip olmalıyız: 1. Bu dilde yazılanları okuyup anlayabilmeliyiz; 2. Kendimizi bu dilde doğru ifade edebilmeli, meramımızı yazılı olarak karşımızdakine doğru bir Türkçeyle aktarabilmeliyiz.
Ama bakın Türkçe sınavında 40 sorudan ancak 20’sine doğru cevap verebiliyoruz.
Hemen itiraz etmeyin, ben de biliyorum bu bir bilgi ölçme sınavı değil eleme sınavı ama yine de bilgiyle ilişkisi sıfır değil sınavın. Doğru cevapları bilgi sahibi olanlar verebiliyor; bu bilgiler de 12 yıllık eğitimde veriliyor.
Şimdi gelin bir de TYT’deki matematik sınavına bakalım. Grafiği görüyorsunuz, ezici çoğunluk 2 doğru cevapta toplanmış, burası bir tepe yapmış. Sonra doğru cevap verenler keskin biçimde düşmeye başlıyor. 40 soru sorulan temel matematik sınavında doğru cevap ortalaması 8,21.
Bu sınavı 100 not üzerinden değerlendirecek olsak, 855 bin kişinin ortalama notu 20 oluyor.
Elbette herkes 100 almak zorunda değil ama ortalamanın 20 olması da en azından Milli Eğitim Bakanlığı’nı rahatsız etmeli değil mi?
Grafikte dikkatinizi çekmiştir: Bu bakımdan bir istikrar abidesi gibi bizim 12 yıllık ilk-orta-lise eğitimimiz: Son beş yılda grafik neredeyse hiç değişmemiş. Hep tepe noktası 2 doğru cevap civarında olmuş. 40 soruda 2 doğru cevap.
Bu grafiğin Türkçe sınavındaki gibi normal dağılımı anlatan çan eğrisine hiç benzemediği çok açık.