Atatürk’ü iptal kültürüne kurban etmek
Günlerdir haberlerini 10Haber’de okuyorsunuz zaten, Disney+’ın ısmarlayıp yaptırdığı Atatürk dizi, en sonunda Amerika’daki ‘iptal kültürü’ne kurban edildi.
Altı bölüm olarak yazılıp çekilen diziden şimdi yapımcılar kırpıp kırpıp önce bir, ardından iki tane uzun metrajlı film çıkaracaklar. İlk film, Disney+’ta değil ‘yerli ve milli’ bir kanal olan, Disney’le de dolaylı sahiplik ilişkisi bulunan FoxTV’de yayınlanacak. Ayrıca montajlanacak iki diğer uzun metrajlı film ise Türkiye’de sinemalarda gösterime girecek.
Peki neden?
Nedeni belli: Amerika’daki Ermeni lobisi kuruluşlarının en büyüğü olan ANCA adlı dernek bir süreden beri imza ve protesto kampanyaları düzenliyor ve bu dizinin Disney+’ın küresel kataloğunda yer almasına karşı çıkıyordu.
Disney, kendi uğradığı maddi zarar ve Disney+ kataloğunun görece başarısızlığı yüzünden bir süre önce küresel kataloğunda bir yeniden yapılanmayı başlattı; ilk adım olarak da aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülkede üretilmiş olan yerel içerikler katalogdan kaldırıldı.
Bu operasyonda Disney merkezi o kadar acımasız davrandı ki, parası ödenmiş, çekilmiş dizi ve filmler bile katalogdan ya tamamen çıkarıldı ya da hiç girmemesine karar verildi.
Elbette bu ‘masraf kısma’ diye adlandırılan operasyondan Türkiye’de Disney+ için üretilmiş içerikler de nasibini aldı. En bilinen örnek Şahan Gökbakar’ın Recep İvedik serisi ve bu serinin Disney+ için çekilen son filminin katalogdan kaldırılmasıydı.
O dönem, çekimleri tamamlanmış ama henüz gösterime girmek üzere Disney+ kataloğuna konmamış olan 6 bölümlük Atatürk dizisi de tartışma konusu oldu ama Disney+ yetkilileri dizinin planlandığı gibi Cumhuriyet’in 100. yılında kataloğa konacağını söylediler.
Oysa o sırada da Ermeni lobisinin ‘Bu diziyi iptal edin’ baskısı vardı ve bu baskı Disney tarafından ciddi biçimde hissediliyordu. Ama Disney yetkilileri henüz Atatürk’ü iptal etmemişti.
Ta ki düne kadar. Dün resmen de açıklandı; Disney parasını ödeyip çektirdiği 6 bölümlük diziyi yayınlamaktan vazgeçmişti. Bir ara çözüm olarak, diziden montajlanacak bir uzun metrajlı film FoxTV’de 29 Ekim’de yayınlanacaktı. Ayrıca yapımcının üreteceği ardışık iki uzun metrajlı film de 3 Kasımdan başlayarak sinemalarda gösterilecekti.
Disney kendi sahip olduğu diziyi sansürlemiş, baskılar üzerine bu diziyi kataloğuna koymaya cesaret edememişti.
Oysa yapılan baskı için kullanılan iddialar son derece tutarsızdı. Atatürk’ün 1915’te gerçekleşen Ermeni soykırımıyla uzak yakın bir ilgisi bugüne kadar iddia edilmiş bile değil. Aksine Atatürk’ün bu yapılanı ‘kıtal’ yani ‘katliam’ diye tanımlayıp eleştirdiği çok sayıda sözü de mevcut.
Ama ANCA’nın önde gelenlerine göre Atatürk, bu ‘Soykırımdan doğrudan sorumlu.’ ANCA’nın modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e karşı sevgi beslemediğini tahmin etmek zor değil ama bu kuruluş Atatürk’ü doğrudan soykırımla ilk kez bağdaştırıyor. Oysa dediğim gibi Atatürk’ün 1915 olaylarıyla ne karar verici olarak ne de uygulayıcı olarak herhangi bir bağı olmadığı çok iyi bilinen bir gerçek.
‘Gerçek kimin umurunda’ diye düşünüyor olabilirsiniz, Disney+’ın bir şirket olduğunu ve yaptığı seçimin de ticari olduğunu söyleyebilirsiniz ama mesele o kadar da basit değil.
İster istemez insanın gözü Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dönüyor. Acaba Türkiye, Atatürk adına yapılmış ve onun hayatını anlatan bir dizinin Amerikalı bir yayıncı tarafından sansürlenmesine nasıl bir resmi tepki verecek? Örneğin ABD çapında bir reklam kampanyasıyla bu sansür Amerikan halkına şikayet edilecek mi? Atatürk’le ilgili olarak dile getirilen iddiaların temelsiz olduğu, Osmanlı Devletini yöneten bir grup insan tarafından 1915’te Anadolu Ermenilerine reva görülen muamelenin bugünün Türkiye’sine fatura edilmesinin yanlışlığı ve adaletsizliği anlatılacak mı?
Hep birlikte neler olacağını görelim.