Kanada'da geçen ay çıkan Online Haber Yasası'nın ilk kurbanlarından biri, 'Turkish Voice Canada'nın kurucusu İrep Güner Çakır oldu. Meta, Youtube'dan yaptığı yayınlarla Türkiye - Kanada arasında köprü olan haber ve bilgi paylaşımı platformunu sosyal medyadan nasıl uçurdu?
İrep (Güner) Çakır’ı tanır mısınız? Özel televizyonların arka arkaya açıldığı 90’lı yılların en bilinen televizyon muhabirlerindendi. İlerleyen yıllarda meslektaşı kameraman Ersin Çakır ile evlendi; çift 2016’da üç çocuğuyla birlikte Kanada’ya yerleşti.
Yeni bir ülkede yeni bir hayata başladıktan üç yıl sonra, Ersin Çakır çok hızlı ilerleyen bir kansere yakalandı, üç ay içinde hayatını kaybetti. Çakır çifti o güne kadar birlikte belgesel yapıyordu. İrep eşini kaybettikten bir süre sonra en iyi bildiği işe döndü; 2020’de ‘Turkish Voice of Canada’yı kurarak, Ontorio’nun Burlington şehrindeki evinden televizyon gazeteciliğine, daha doğrusu Youtube yayıncılığına başladı.
Kanal, adından da anlaşılacağı gibi Kanada’nın Türkçe Sesi oldu. Hem Kanada’da yaşayan Türkçe konuşan toplulukları ülkede olup bitenlerle ilgili bilgilendiriyor hem de Türkiye’den Kanada’ya göç etmeyi düşünen ya da yakınları göç eden kişilerin Kanada’dan haber almasını sağlıyordu. Kısa sürede Kanada’da olan biteni takip etmek isteyenlerin ilk adresi haline geldi.
Turkish Voice of Canada, ana mecrası Youtube olsa da Instagram ve Facebook hesaplarını da aktif olarak kullanıyor, sosyal medya üzerinden hızla paylaşılıp yayılan haberler sayesinde çok daha fazla insana ulaşılıyordu. İrep Çakır tek başına kurduğu yayın platformunu bugüne kadar tek başına yürüttü ve sponsor ve destekçilerle yavaş yavaş da büyüttü.
Derken 8 Ağustos günü İrep Çakır’ın Facebook ve Instagram hesapları Meta tarafından bütün arşiviyle birlikte kapatıldı. Çakır bu durumu “Göçmenlerin hayat damarlarından biri kesildi” diye yorumluyor: “Turkish Voice of Canada yayınları ve sosyal medya hesapları, Kanada’ya dair farklı konuların konuşulduğu, özel haberlerin yapıldığı, insan öykülerinin ve tartışmaların paylaşıldığı bir mecra. Dil engeli olanlar için de, özellikle onları Kanada’ya bağlayan, entegrasyonlarını kolaylaştıran, yaşamsal bilgilere ulaşmalarını sağlayan içerikler sunuyorum. Vergiler, sağlık sistemi hatta adalet sistemi, eğitim, günlük yaşam… Takipçilerim için zaman zaman hayati önem taşıyan bir içerik üretiyorum.”
Ancak mağduriyet yalnızca onu izleyenler açısından değil kendisi için de geçerli: “Bu kanal aynı zamanda benim üç çocuğumu büyütmek için sarılıp tüm enerjimi ve birikimimi aktardığım yaşam kaynağım. Bu kaynağı besleyen de sosyal medyadaki varlığımının gücüyle aldığım reklamlar, sponsorluklar.”
Peki ne oldu da Meta, Turkish Voice of Canada’nın sosyal medya hesaplarını bir gecede tüm arşiviyle birlikte uçurdu? İrep Çakır, Youtube’dan yaptığı bilgilendirme yayınında olanı biteni anlatıyor. İşte onun verdiği bilgilerle durumun özeti de burada.
Pek çok ülkede olduğu gibi Kanada’da da geleneksel medya şirketleri hızla güç kaybediyor. Geleneksel medyaya güven 2022’de yüzde 42 azalmış. 500’den fazla haber merkezi kapısına kilit vurmak zorunda kalmış. Kanada halkı haberleri sosyal medya üzerinden takip ediyor. Öyle ki 2020’de 9.7 milyar dolarlık online reklam gelirinin yüzde 80’i Meta ve Google’a gitmiş.
Bunun üzerine Kanada hükümeti Haziran ayında ‘Online News Act’ (Çevrimiçi Haber Yasası) adlı kanunu çıkardı ve Google ile Meta’dan, Kanada’daki haber platformlarına para ödemesini istedi. Bu şekilde haberciliğe yeniden kaynak yaratmayı bir anlamda can suyu vermeyi umdu.
Onlara göre online platformlar Kanadalı habercilerinin emeğinin üstüne konuyor, onların üstünden para kazanıyordu. Meta ise böyle düşünmüyordu, tam tersine habercilere bedava platform sağladığını, bu sayede takipçi kitlelerini çoğaldıklarını söylüyordu.
Ancak olaylar Kanada hükümetinin düşündüğü gibi gitmedi. Meta ve hükümet yetkililer kısa bir müzakere sürecinden sonra masadan anlaşamadan kalktı. Meta, Kanada’nın istediği gibi “her tık için habercilere para ödemeyi” kabul etmedi ve yeni yasa gereği haber sitelerin sosyal medya hesaplarını teker teker kapatmaya başladı.
İrep Çakır, yaşananlardan sonra kendini hem şaşkın hem gururlu ama aynı zamanda da sarsılmış hissettiğini anlatıyor: “Şaşkınım çünkü yasa en az iki kişilik haber kadrosu olan gazetecileri kapsıyor, oysa Voice of Canada’nın tek çalışanı benim. Gururluyum çünkü bu ülkenin yüz binlerce milyonlarca takipçili haber platformları ile aynı kefede olduğum tescillendi. Ve tabii ki sarsıldım çünkü beni ekonomik olarak ayakta tutan sosyal medyadaki gücüm bir anda sıfırlandı.”
Kanada’nın yeni online haber yasasını İrep Çakır’ın hikayesi üzerinden anlatmış olsam da konunun onunla sınırlı olmadığı aşikar. Çakır, “Hem bu ülke hem de dünya derin bir uçurumun kıyısına geldi. Ekonomi ve siyaset kapışıyor, insanları ve toplumlar bundan etkileniyor” diyor: “İki devin, Kanada Hükümeti ve Meta’nın restleşmesi beni ezdi geçti. Üstelik, hükümetin beni bağlamaması gereken bir kararının ardından Meta’nın restleşme hareketinin cezasını neden ben çekiyorum? Beni kim koruyacak, kim destekleyecek? Ben kimin kurbanıyım? O bile belli değil.”
8 Aralık 2024 - 2024 onun yılı oldu: İlkay Nişancı’dan iki film birden
1 Aralık 2024 - Gri boşanma: Bu ikinci bahardır ey ömrüm, neşe ve huzur içinde geç
18 Kasım 2024 - Muazzez İlmiye Çığ’dan dört hayat dersi
7 Kasım 2024 - Brandweek’te ilk gün: Ekrem İmamoğlu çerçeveyi çizdi, Daron Acemoğlu içini doldurdu