Otomotivde üçüncü ayda da daralma: Sadece vatandaşlar değil, şirketler de alımı kesti
Covid-19 pandemisi geride kalmış olsa da virüsün mutasyona uğramış türleri nedeniyle zaman zaman artan vakalar korkutmaya devam ediyor. Son olarak Eris varyantı yaygın hale geldi. 10Haber’e konuşan KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Yavuz, “Esas endişe yaratan BA.2.86 varyantı” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü, Covid’in yeni EG.5 (Eris) varyantına ilişkin yeni bir rapor yayımladı. Buna göre, daha önce “gözlem altındaki varyant” olan türün statüsü “izlenmesi gereken varyant” olarak değiştirildi ve “Eris”in yaygınlığında dünya genelinde istikrarlı bir artış olduğu kaydedildi.
Covid-19 pandemisi geride kalmış olsa da virüsün mutasyona uğramış varyantları zaman zaman pandemi korkusunu yeniden yaşatıyor. Son günlerde Eris varyantı tüm dünyada artış gösteriyor.
EG.5, Covid-19’un Omicron varyantının bir alt türü ve dünya çapında dolaşımda olan diğer varyantlarla yakından ilişkili. Virüsün mutasyona uğramış bir versiyonu olarak biliniyor. Haziran ayı sonunda Covid-19 vakalarının yüzde 7,6’sını oluştururken, temmuz sonunda küresel olarak yaygınlığı yüzde 17,4’e yükseldi.
Öte yandan DSÖ, BA.2.86 varyantının statüsünü, taşıdığı çok sayıdaki mutasyon nedeniyle “gözlem altındaki varyant” olarak güncelledi.
DSÖ’den Covid-19’un “BA.2.86” varyantına ilişkin yapılan yazılı açıklamada “DSÖ, taşıdığı çok sayıda mutasyon nedeniyle bugün Covid-19’un BA.2.86 varyantını ‘gözlem altındaki varyant’ olarak belirledi. Şimdiye kadar, birkaç ülkeden varyantın yalnızca birkaç örneği rapor edildi.” ifadeleri yer aldı.
10Haber’e konuşan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği(KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Eris varyantının baskın hale geldiğini ancak korkutacak bir tablo oluşturmadığını belirtti. Yavuz’a göre esas tehlikeli görünen varyant henüz 6 vakada tespit edilen BA.2.86.
Önümüzdeki süreçte Eris varyantının baskın olmasının beklendiğini belirten Yavuz, “Birçok ülkede artış gösteriyor. Türkiye’deki durumu bilmiyoruz. Çünkü Covid olgularının genetik yapıları takip edilmiyor şuanda. Bizde de genelde dünyayla benzer oluyor. Önümüzde dönemde baskın varyant olacak, bugün bile önceki haftaya göre artış göstermiş durumda. DSÖ raporunda vakaların yüzde 20’sine yakınını oluşturuyor” dedi.
Eris varyantının hastalarda ağır bir klinik tablo oluşturmadığını belirten Yavuz, DSÖ’nün raporunda yer alan diğer bir varyanta dikkat çekti:
“Bu varyantta hastanede yatan hastalarda daha ağır bir klinik seyir görülmemiş durumda. Esas kaygı yaratan başka bir varyant var, ‘BA.2.86’ olarak isimlendirilen. Bunun bağışıklıktan çok fazla kaçabilme özelliği olması sebebiyle ve daha ağır hastalık yapabilecek Delta varyantında da olan bir özelliği barındırması sebebiyle kaygı duyuluyor. Şimdiye kadar 6 hastada tanımlanmış aslında ama ne hastalığa çok bakılıyor ne de varyantlar çok iyi araştırılıyor. DSÖ’nün esas kaygı duyduğu varyant o. Delta çok ağır bir tabloya sebep olmuştu. BA.2.86 benzer özellikler sergiliyor ve çok daha fazla bağışıklıktan kaçıyor. Eylül’de yapılacak aşının Eris varyantına etkili olacağı düşünülüyor.”
Yavuz, önümüzdeki dönemde vaka sayılarında artış bekleniyor mu? sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Covid-19 mevsimsel özellikler göstermiyor. Yaz ayında olmamıza rağmen artışa başladı. Kışın tabii ki artış bekleniyor. Geçen kış birçok solunum yolu virüsü artış göstermişti bu yıl da benzer bir tablo bekliyoruz. Covid-19 ile ilgili durumun takip edilmesi gerekiyor.”
Eski Covid-19 aşılarının yapılmaması gerektiğini vurgulayan Yavuz, “Şuanda elimizde eski aşılar var. Onların artık yapılmaması gerekiyor. Yeni bir aşı yapılıyor eylül ayı içinde. Özellikle risk grubundaki kişiler, bağışıklığı baskılanmış kişiler ve çok yaşlı kişilerin kalabalık ortamlara girerken maske kullanmaları gerekebilir. Çok riskli olmayanlar aşılamalarını yaptırdıktan sonra ekstra bir şeye gerek yok gibi görünüyor” diye konuştu.